img src="http://www.yapi.com.tr/Uploads/HaberMedya/2007\haber\54145-5.jpg" hspace=5 vspace=5>
Mağara adamları günlük hayatlarında yaptıklarını tasvir eden resimlerler süslediler mağaralarını. Uygarlıklarının sırrı hala çözülemeyen Mayalar, taş duvarlara yansıttılar gizemli hikayelerini , firavunlar en yetenekli sanatçılarını kendilerinin yüceliklerini piramidlere nakşetsinler diye görevlendirdiler. Michelangelo bugün milyonlarca insanın görebilmek için kapısında sıra beklediği kiliselerin tavanlarını İncil’den sahnelerle bezedi. Kısaca insanoğlu binlerce yıldır yaşadığı yerin duvarlarına dokunmadan yapamadı.
Günümüzde ise yaşadığı yerin duvarlarına resim yapanların sayısı yok denecek kadar az. Bu alışkanlığın yok olup gitmesinde etkili faktörler sınırsız... Yaşantılarımızı, tutkularımızı duvara yansıtmaktan korkuyor muyuz? Boya markasının bize gösterdiği renk skalasından farklı bir şey yapamayacak kadar mı kaybettik yaratıcılığımızı? Ya da hayatlarımızda bizi rahatsız eden çok fazla görüntü var ve eve geldiğimizde sakin bir atmosfere sahip olabilmek için mi boş bırakıyoruz duvarlarımızı?
Sanırız bütün bu sorulara verilecek doğru bir cevap yok, ancak bizi hala gülümsetebilen duvarların varlığını bilmek güzel. Evlerde, restoranlarda, güzellik salonlarında, cafelerde, mağazalarda onlara rastlamak mümkün. Duvara bakmak teriminin içini doldurarak bunu keyifli bir seyir haline dönüştüren sanatçı ve tasarımcılar yaratıcılığın sınrılarını zorluyor. The Cool Hunter web sitesinde yayınlanan bu resimler, belki size de duvarlarınızı yenilemek konusunda bir fikir verebilir.
|