Bakanlıktan Ağaoğlu’na İzmir’de...
Halk "Hayır" Dedi, Bakanlık Vize Verdi
Kurulan Şirket Sayısı Arttı
RES Projesi için Yürütmeyi Durdurma
Çanakkale'de "RES" Protestosu
Kula'da Restorasyon Başladı
Organik Köyün RES Zaferi
Alaçatı’da RES için İmar Planı Değişti!
Bodrum'da RES Eylemi
RES Şirketinden Yalanlama
Bodrum'a RES yapacak olan şirket, çevrecilerin kaygılarının yersiz olduğunu savundu.
DHA'nın haberine göre, Bodrum'da kurulması planlanan Akyar Rüzgar Enerji Santrali ile Geriş Rüzgar Enerji Santrali'nin doğal ve arkeolojik SİT alanlarına zarar vereceğine yönelik tepkiler sürüyor. Sivil toplum kuruluşlarının öne çıkardığı sorulara cevap veren santrali kuracak Rüzgar Elektrik Üretim Anonim Şirketi Genel Müdürü Bertan Korkmaz, bölgede ağaç kıyımının yapılmayacağını, kamulaştırılan alanın sadece 28 dönüm olduğunu, RES'lerin çıkardığı sesin insan sağlığına herhangi bir olumsuz etkisinin bulunmadığını ve projenin kuşların göç yollarına engel oluşturmayacağını söyledi.
Rüzgar Elektrik Üretim Anonim Şirketi Genel Müdürü Bertan Korkmaz; çevrecilerin, santrallerin kurulması halinde yaşanacağını iddia ettiği olumsuzluklara karşı yanıt verdi. Dünyanın önde gelen ülkelerinden Almanya, İngiltere ve İspanya'nın enerjinin yüzde 20'sini RES'lerden temin ettiğini dile getiren Korkmaz, "Türkiye RES'ten yararlanan Avrupa'daki 12'nci ülke konumunda. Ülkemizde halen 87 rüzgar santrali çalışırken, 39 santral de inşa halindedir. Türkiye olarak enerjimizin sadece yüzde beşini rüzgar santrallerinden sağlayabiliyoruz. Bu nedenle ülke ekonomisine büyük katkıda olacak bu projelerin hızla hayata geçmesinden yanayız" dedi. Ağaç kıyımı yapılmayacakmış Geriş RES projesinin inşa edileceği bölgede doğal hayata ve çevreye hiçbir zarar verilmeyeceğini ileri süren Korkmaz, "Ağaç Kıyımı yapılmayacağı gibi ilerleyen zaman içinde Bodrum'un daha fazla ağaçlandırılmasına katkı sağlayacağımızı da ifade etmek istiyorum. Ayrıca; proje, Türkiye ve Bodrum ekolojisine karbon salınımı açısından 90 bin ağacın sağlayacağı faydaya eşdeğer bir fayda sağlayacaktır. Projeler, hiçbir doğal ve kültürel varlığa zarar vermeyecektir. Proje izinlerinin alınması aşamasında bölgede bulunan arkeolojik ve doğal sit alanları, uzmanlar tarafından dikkat ve titizlikle incelenmiş, türbinlere özelikle bu bölgelerde yer verilmemiştir" dedi. 'Kamulaştırılan alan sadece 28 dönüm' Santral için 14 milyon 380 bin metrekarelik alanın kamulaştırıldığı iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyleyen Korkmaz, şöyle konuştu: "Bu ifadeler kamuoyunu yanlış bilgilendirmiş ve yanıltıcı olmuştur. Tahsis ve kamulaştırma alanı toplamı; Geriş Projesi için 318 dönümdür. Bu alanın 200 dönümü hiçbir inşaatın yapılmayacağı alanlar olmakla birlikte türbin güvenlik mesafesi olarak adlandırdığımız santral adına tahsis edilen alan olarak ayrılmıştır. Kalan 118 dönümün çoğunluğu ise türbin noktalarına ulaşmayı sağlayan, mevcutta yol olarak kullanılan ve yeni açılacak yol alanlarıdır. Santral sahasında özel şahıs arazileri üzerinde yapılan kamulaştırma alanı sadece 28 dönüm olup bu da tahsis edilen toplam alanın yüzde dokuzuna denk gelmektedir. Santral inşaatı tamamlandığında 13 türbin için toplam kullanılacak alan ise yalnızca altı dönümdür. Yani sadece altı yazlık villanın kapladığı alan kullanılarak; Termik ve nükleer santrallere olan ihtiyacı azaltan temiz, sürdürülebilir ve ülkenin bağımsızlığını sağlayan bir enerji kaynağına sahip olunacaktır. Santral inşası sırasında yapılacak yollar sebebiyle doğanın katlolacağı söylenmektedir. Geriş projesi için yapılacak yolun 2 bin 500 metrelik kısmı hali hazırda kullanılan ve planlarda da gösterilen arazideki mevcut yoldur" dedi. Sesin insan sağlığına olumsuz etkisi yokmuş Dünya Sağlık Örgütü'ne ve çeşitli bilimsel çalışmalara göre; rüzgar türbinlerinin toplumun sağlık ve psikolojisi üzerinde herhangi bir negatif etkisinin bulunmadığının belirlendiğini söyleyen Korkmaz, "Türbinden 300 metre uzaklıkta ses ölçüm değeri 43 desibeldir. Alçak konuşma sesinin çıkardığı ses ise 40-50 desibel arasındadır. Türbinler rüzgarla birlikte devreye girmektedir. Normal çalışma şartlarında çıkan rüzgar sesi, türbin gürültüsünü perdelemekte ve 100 metreden dahi herhangi bir ses duyulmamaktadır. İddia edildiği gibi firmamız tarafından bir hesap hatası yapılmamıştır. Gürültü ve ses konusunda şüphesi olan kişileri, işletmede olan herhangi bir santrale götürebiliriz. Herhangi bir RES santralini ziyaret edenlerin gürültü konusunda yanıltıcı açıklamalara inanmayacakları düşüncesindeyiz" diye konuştu. Kuş göç yolları üzerinde değil açıklaması Geriş santrallerinin kuş göç yolları üzerinde olmadığını, bunun bilimsel raporlarla açıklandığını söyleyen Korkmaz, "İddia edildiği gibi, Geriş Rüzgar Elektrik Santrali'nin Bodrum Turizmine zarar değil aksine fayda sağlayacağını düşünüyoruz. Asos, Bozcaada, Alaçatı gibi Ege Bölgesi'nin birçok yerinde kurulmuş rüzgar santralleri ziyaretleri tur programları içine dahil edilmiştir. Santral sayesinde kamu arazilerinin yapılaşmaya açılması da engellenirken, doğaya hiçbir şekilde zarar vermeyen santral sahası bundan 40 yıl sonra dahi mevcut haliyle kalabilecektir. Rüzgar enerjisi bakımından verimli bir bölge olan Muğla'nın Bodrum Yarımadası bu gücünü kullandığı takdirde; Bodrum kendi elektriğini üretmiş olacak. Elektrik kesintileri, kurulacak rüzgar santrali sayesinde azalacaktır" dedi. Korkmaz, aynı şekilde Akyar santrallerinin de doğaya dost olduğunu herhangi bir olumsuzluk yaratmayacağını söyledi. İlçenin en önemli sembollerinden eski yel değirmenlerinin atıl vaziyette kalanlarını restore ederek hayata geçirmeyi planladıklarını dile getiren Korkmaz, STK'ların Bölge İdare Mahkemeleri'ne yaptıkları müracaatlar ile ilgili kendilerine herhangi bir yasal bildirimde bulunulmadığını söyledi. Korkmaz, 2015 yılının başlarında santrallerin inşaatına başlanılarak yıl sonunda tamamlanarak ülke ekonomisine katkıda bulunmaya başlanacağını söyledi. |