b>Rekabet Kurulu çimento sektöründe, aralarında daha önce ceza verdiği 5 çimento fabrikasının da bulunduğu iki yeni soruşturma başlattı.
Soruşturma kapsamındakiler arasında, Akçansa Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş., Batı Anadolu Çimento Sanayi A.Ş (Batıçim), Batısöke Söke Çimento Sanayi Ticaret A.Ş., Çimentaş İzmir Çimento Fabrikası Türk. A.Ş., Denizli Çimento Sanayi T.A.Ş., Göltaş Göller Bölgesi Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş., ve Çimsa Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin de bulunduğu çimento fabrikaları yer alıyor. Kurul, sözü edilen çimento fabrikalarından ilk 5'i hakkında, daha önce ''paralel fiyat uygulayıp pazar paylaşımı yoluyla Rekabetin orunması Hakkındaki Kanun'u ihlal ettikleri'' kanaatiyle, değişik miktarlarda para cezası öngörmüştü. Kurul, Akçansa'ya 251.6 milyar, Batıçim'e 278.2 milyar, Batısöke'ye 72.1 milyar, Çimentaş'a 201 milyar, Denizli Çimento'ya da 71.1 milyar lira idari para cezası vermişti.
Yeni soruşturmalarla ilgili olarak demeç veren Rekabet Kurulu Başkanı Mustafa Parlak, Kurul'un suç tekrarına yaklaşımının ne olduğuna ilişkin soruya verdiği yanıtta, Kurul'un verdiği minimum ve maksimum iki ceza bulunduğunu hatırlattı. Parlak, minimum cezanın her yıl değiştiğini ve bu yıl için öngörülen cezanın 10 milyar lira olduğunu, maksimum cezanın ise söz konusu şirketin bir yıl önceki cirosunun yüzde 10'u olduğunu bildirdi.
Bugüne kadar ki uygulamalarında Rekabet Kurumu'nun ve rekabet hukukunun Türkiye'de yeni tanınıyor olması nedeniyle Kurul'un hem biraz ıslah edici hem de eğitici olması düşüncesiyle verdiği ceza miktarlarının hiçbir zaman yüzde 10 eşiğine ulaşmadığına dikkat çeken Parlak, verilen cezaların hep yüzde 1, 2 veya 3 cıvarında bulunduğunu söyledi. Parlak, şu :
''Cezanın takdiri ağırlaştırıcı olacak''
''Tabii ceza miktarının tespitinde, kanundaki ihlalin ağırlığı, ihlalin süresi, ihlal sonucunda ne kadar zarar doğduğu veya bu ihlali yaparak ne kadar kar elde ettikleri de cezanın miktarını tespitte etkili olan unsurlardır. Mutlaka bir suçun mükerrer işlenmesi de cezanın takdirini ağırlaştırıcı bir unsur olarak dikkate alınacaktır. Bu açık olan bir şey. Kurul, cezayı takdir ederken bu mükerrerliği dikkate alır. Tabii bir hususu gözden kaçırmamak lazım. Şöyle ki bir kez soruşturma geçirmiş ceza almış olan teşebbüsler yeniden soruşturmaya muhatap oluyorlar. Çimento çok özel bir sektör. Bütün dünyada da bu böyle. Bir kere ürün homojen ve nakliye yoğun bir ürün.
Bu ürünün tercihinde tüketici açısından yalnızca fiyat belirleyici olmaktadır. Bilindiği gibi çimentoda bir marka ile bir başka marka arasında kalitede bir farklılık yoktur. Dolayısıyla yalnızca tüketicinin tercihinde etkili olan fiyattır. Bu fiyatın belirlenmesinde de etkili olan fabrika çıkış fiyatı ile nakliye fiyatıdır. Bu bakımdan çimento sektörü bu hassasiyeti dolayısıyla rekabet ihlaline çok yakın olan bir sektör ve her zaman kırmızı çizgi üzerinde yürüyen bir sektör.'' Parlak, fabrikaların karlarını maksimize etmek amacıyla mutlaka fiyat birlikteliği ile bölge bölüşümü yoluna başvurma gereği duyduklarını de belirterek bunun ise rekabeti ihlal eden bir durum oluşturduğunu söyledi.
''İkinci ihlalleri, son ihlalleri olacak''
Parlak, çimento sektörünün nasıl disipline edilebileceğine ilişkin soruya verdiği yanıtta da, çimento sektörünün yavaş yavaş rekabet kurallarını öğrenmeye başladığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Zannediyorum ki bu ikinci ihlalleri son ihlalleri olacaktır. Bundan sonra bu ihlalleri bir daha yapmazlar diye düşünüyorum. Bu kırmızı çizgi üzerinde yürümek zor tabi. Ama sıhhatli bir yol aslında. Özel sektör tamamen ihtiyatlı bir alan içerisinde hareket etmez. Özel sektör ihlal noktasına, sınır noktasına kadar gider. Buraya gelince de orada durabilmesi gerekir. Onlar da yavaş yavaş bu bilgiyi, bu kültürü ediniyorlar. Tabii Kurul tarafından verilen cezaların tahsilatındaki gecikmenin caydırıcılık unsurunu biraz göz ardı ettiğini kabul ediyorum. Ama bu konuda da tedbirlerimiz, çalışmalarımız var. Zannediyorum ki bu cezaların takibinin hızlandırılması konusu da çok yakın bir zamanda halledilmiş olacak.''
|