ALDAĞ, Yaşama Kan Verdi
CIAT ve ALDAĞ A.Ş.’den İş Birliği
CIAT, Türkiye'deki Faaliyetlerine...
Aldağ’ın Başarısı Eurovent...
Rebii Dağoğlu, Pandemi Sürecini Değerlendirdi
ALDAĞ A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Rebii Dağoğlu Covid-19 süreci hakkında yaptığı açıklamada, pandemi sonrası yeni bir dünya düzenine hazırlıklı olunması gerektiğine dikkat çekti.
ALDAĞ A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Rebii Dağoğlu pandemi sürecini ve sonrasını değerlendirdi: "Günümüzün en önemli sorunu olan COVID-19 salgınının yayılımının önceden tahmin edilmesi ve önlem senaryolarının hızlı tespiti hem ülkelerin hem de organizasyonların hızlı ve etkin bir şekilde önlem alabilmesi için anahtar rol oynuyor. Salgın Süresince Fedakarca Çalışan Tüm Çalışanlarıma Teşekkür Ediyorum, İşte “Aldağ’lı Olmak” Buna Deniyor
Manisa fabrikamızda ise üretim ve lojistik süreçlerimiz hiçbir aksaklığa mahal vermeyecek şekilde devam ediyor. Çalışanlarımızın sağlığını güvence altına almak için fabrikamıza, özel yazılımlı termal kameralar yerleştirdik. Bunlar günlük hayatta kullanılan termal kameralardan farklı, yüksek vücut ısısını anında tespit ettiği için sistem derhal uyarı mekanizmasını çalıştırıyor. Bunun yanı sıra sosyal mesafenin korunmasına yönelik bir dizi önlemi de hayata geçirdik. Şükürler olsun ki bugüne kadar herhangi bir olumsuz durumla karşılaşmadık. Biliyorsunuz çalışanlarımız bizim en önemli değerimiz, onların sağlığı bizim için tüm süreçlerin başında geliyor. Bu vesile ile pandemi süreci boyunca şirket iç süreçlerini devam ettirebilmek adına büyük bir özveri gösteren çalışanlarıma teşekkürlerimi sunuyorum. Son yıllarda herkesin konuştuğu “Aldağ’lı olmak” veya “Aldağ ruhu” nedir bir kez daha şahit oldum. Ofislere Dönüş Kademeli Olmalı Pandemi Sonrasında Yeni Bir Dünya Düzeni Bizi Bekliyor Ancak tüm bunların ötesinde dünya üzerinde tıpkı büyük buhranda olduğu gibi finansal kaynakların çok azalacağı bir döneme girilebilir ve bu durum ülkeleri tekrar korumacı ekonomik politikalar uygulamaya zorlayabilir. Bunun neticesinde zengin ve fakir ülkeler arasında sınıf çatışmalarının ortaya çıkabilmesi mümkün gözüküyor. Ancak ben bu süreçte hızlı ve doğru kararlar alan ülkelerin yeni dünya düzeninde çok daha konumları olacağına inanıyorum.
Türkiye’de Pandemi Sürecinin Gayet İyi Yönetildiğini Düşünüyorum Pandemi Sürecinin Dünya Ekonomisine Etkileri Derin ve Uzun Vadeli Olacak IMF, 1 Trilyon dolarlık finansal kapasitesini Koronavirüsten etkilenen ülkeler için kullanmaya hazır olduğunu belirtti ve şimdiye kadar 90’dan fazla ülkenin kendilerinden yardım talebinde bulunduğunun altını çizdi. Koronovirüse karşı “en savunmasız” ülkelerin ise “ekonomileri yükselen ve gelişen ülkeler” olduğu sık sık vurgulanıyor. Yine IMF’in açıklamalarında acil finansman desteği konusunda şimdiye kadar böylesine artan bir taleple karşılaşılmadığı da belirtiliyor. Yerleşik kanı da Covid-19 salgınının küresel ölçekte “2008 küresel mali krizinden çok daha kötü ve benzeri görülmemiş bir ekonomik krize” neden olacağı yönünde.
Bazı ülkelerin halklarının geçiminin sağlanması ve ekonomik çöküşten kurtulmaları için borçlarının hafifletilmesi şart. Bu durum karşısında küresel ekonomik kriz döneminde uygulanan genişlemeci para politikalarına dönen merkez bankalarının hemen hepsi faiz indirdi, tahvil alımları açıkladı. Atılan adımların piyasalarda istenilen tepkiyi yaratmaması üzerine ABD Merkez Bankası (Fed), sınırsız tahvil alımını duyurdu ve başka bir anlamla “kim, neye, ne kadar ihtiyaç duyuyorsa” mesajını verdi. Pandeminin “yayılma hızı” karşısında çaresiz kalan ülkeler, çözümü, “süreci kontrol altına alana kadar insanların evlerinden çıkmamasında” buldu. Ekonomide tüm işleyişi değiştiren ve işsizlikte artışa neden olan bu çözüm için hükümetler de kesenin ağzını açmak zorunda kaldı tabii. İhracat kanalını vuran bu sürecin üretimi azaltması, arz şokuna neden olurken, eve kapanan ve gelir endişesi içine giren toplumun harcamalarını düşürmesi de talep tarafında şok yarattı. Bu sürece, Rusya ve Suudi Arabistan’ın petrol üretimini artırma konusundaki restleşmesi de eklenince küresel ekonomide sorunlar derinleşti. Şu ana kadar pandeminin küresel ekonomiye etkilerine dair somut neticelere varılmamışken, kesin olan tek şey hükümetlerin trilyon dolarlara varan teşvik paketlerinin bu krizi çözmeye yeterli olamadığı. Yani evden çıkamayan bir insanın banka hesabına para yatırmanızın, ekonomiye faydası çok sınırlı olur ya da olmaz. Küreselleşen dünya ve gelişen finansal piyasalar sonucunda son yıllarda krizler sıklaşsa da 2008 finansal krizinden kalma yorgunluk ve kırılganlıklar da çözüme ulaşılmasını zorlaştıran faktörler olarak öne çıkıyor. Sonuç olarak şu an için pandeminin etkileriyle ilgili olarak net bir tablo ortaya koymanın zor olduğunu düşünüyorum. Kesin olan şey dünya ekonomisinin geleceğini para ve mali politikalar kadar teknolojik gelişmeler de belirleyecek." |