Şimdi sıra geldi Rami Kışlası’na...
Gıda toptancıları, gıda satışını bıraktı, şimdi de Rami Kışlası’nı
TOKİ’ye satıyor... Kimin malını kime satıyorlar belirsiz ama
pazarlık müthiş! Toptancılar, kamunun (Hazine’nin/İstanbulluların/tüm
vatandaşların) malı, tarihi Rami Kışlası’nı TOKİ’ye 2 bin ev
karşılığı devrediyor. Toptancılar Rami Kışlası’nın bahçesinde geçici
olarak kurulan barakalardan çıkacaklar ama barakadan çıkma karşılığı TOKİ’den
birer bedava ev ve de ucuz fiyatla birer de işyeri istediler. TOKİ de Rami
Kışlası bahçesine konutları dikmek için “Evet” dedi.
Rami Kışlası III. Mustafa döneminde (1757-1774) yaptırıldı.
II. Mahmut döneminde (1808-1839) yenilendi. Kışla son şeklini
II. Abdulhamit döneminde(1876-1909) aldı. Cumhuriyet döneminde
1960 yılına kadar askeri amaçla kullanılan kışla birinci grup tarihi eser
niteliğinde. 1965 yılında Haliç projesi çerçevesinde Unkapanı’ndaki toptancı
dükkânlarının temizlenmesine karar verilince, Rami Kışlası’nın 200 dönümlük
bahçesinde gıda toptancıları için Dalan’ın emriyle 1500 baraka inşa ettirildi.
Esnaf buraya taşındı.
Beton binalar dikilecek
Rami Kışlası’nın binaları güzel ama kışlanın cazibesini artıran çok geniş
talim alanı. Bu boş alana TOKİ beton binalar dikecek. Böylece İstanbul’un bir
boş alanı hem de tarihi bir alanı yok olacak. Bunun benzerlerini daha önceleri
çok gördük. Hazine’ye ait bir toprak parçasını şu veya bu şekilde kullananlar
onu sahiplenerek hemen ranta çeviriyorlar.
Beşiktaş’taki Akaretler’in arka bahçeleri futbolculara antrenman sahası
olarak tahsis edildi. Futbol kulubü Koza İnşaat ile anlaştı: Bu alanda beton
kuleler yükseldi. Futbolcuların antrenman sahası olarak kullandığı İstanbul’un
tarihi Fulya Çayırı’nı futbol kulübü Aşçıoğlu İnşaat’a verdi. Burada gökdelenler
ve iş merkezleri inşa edildi. Dolmabahçe Sarayı’nın arka bahçesine Swissotel
oldu. Dolmabahçe’de üzerine geçici olarak gösteri çadırı kondurulan Hazine
arsasında şimdi koskoca beton bir alışveriş merkezi var.
İstanbul’da bir karış boş yer gösteriniz... TOKİ bina diktirmek için hazır
bekliyor. Yazıktır. Günahtır. İstanbul gibi büyük şehirlerin, kalabalık
şehirlerin nefes alacak boş arsalara, parklara ihtiyacı vardır.
Kaderi Erdoğan’a bağlı
TOKİ’yi durdurmaya kimsenin gücü yetmiyor. Daha önce de yazdım. Bu konuda
eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve eski Kasımpaşalı olarak gücü yeter
ise sadece Sayın R. T. Erdoğan’ın gücü yeter. Mısır’ın Akdeniz kıyısındaki
İskenderiye şehri çirkin, bakımsız ve çok katlı binalarıyla hiçbir özelliği
olmayan bir şehir halinde iken, tarihi İskenderiye Kütüphanesi’nin yerine
yakınlarda inşa edilen “İskenderiye Kütüphanesi” binası şehri cazibe merkezi
yaptı.
Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül, Mısır Arap Cumhuriyeti’ne yaptığı iki
günlük gezinin son günü İskenderiye Kütüphanesi’ni ziyaret etti. Bu ziyaret
sırasında hükümete yakın bir yetkili bana, Sayın R. T. Erdoğan’ın, İstanbul’da
Rami Kışlası’nın bulunduğu alanda İskenderiye Kütüphanesi’nden daha görkemli bir
kütüphane yapılması için ilgililere talimat verdiğini, İstanbul’daki önemli
yazma eserlerin bu kütüphanede toplanacağını söyledi. Ben de bu köşede bunları
yazdım (19.1.2008)
İşte bunun içindir ki, tekrar ediyorum: Rami Kışlası’nın kaderi de Sayın R.
T. Erdoğan’ın elinde. Ataköy sahilleri gibi Rami Kışlası’nı da rantçıların
elinden kurtarabilir ise o kurtarabilir.
|