İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından
düzenlenen ''Plastik ve Kauçuk Ürünleri İmalat Sanayi Sektör Raporu'' Tanıtım
Toplantısında konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fikret
Tanrıverdi, ''Avrupa Birliği'ne Tam Üyelik İSO Meslek Komiteleri,
Sektör Stratejileri Geliştirilmesi'' projesi kapsamında hazırlanan raporlar
kapsamında, öncelikle, incelenen sektörün mevcut durumunun rakamsal
veriler ışığında ele alındığını, rakip ülkeler ile karşılaştırmalı analizler
yapıldığını, güçlü ve zayıf yönlerin tespit edildiğini, muhtemel fırsat ve
tehditlerin ortaya konulduğunu belirtti.
Raporların, incelenen sektörün rekabet gücünün artması için uygulanması
gereken strateji ve politika önerileriyle son bulduğunu hatırlatan Tanrıverdi,
plastik ve kauçuk ürünleri sektörünün, imalat sanayi ve ülke ekonomisindeki yeri
ve öneminin giderek arttığını ifade etti.
Tanrıverdi, ara malı üreten bir sektör niteliğinde olan plastik ve kauçuk
ürünleri sektörünün başta inşaat, tarım, dayanıklı tüketim malları, otomotiv ve
elektronik olmak üzere diğer imalat sanayi kollarına girdi ürettiğini
kaydederek, sektörün özellikle ambalaj malzemeleri ile hizmet sektörünün de çok
önemli bir tedarikçisi konumunda olduğunu dile getirdi.
Fikret Tanrıverdi, şöyle devam etti:
''Sektörümüzle ilgili birkaç rakamsal veriyi dikkatlerinize getirecek
olursak, 2003 yılında imalat sanayi üretimi içinde yüzde 4 paya sahip olan
plastik ve kauçuk ürünleri sektörü, bu payını 2009'da yüzde 5'e yükseltmiştir.
Aynı şekilde, 2003 yılında, toplam imalat sanayi istihdamı içinde, yüzde 4,3
olan payı da 2009'da yüzde 5,6'ya yükselmiştir. Plastik ve kauçuk ürünleri
sektörümüz dış ticaret fazlası veren bir sektör olması itibarıyla da dikkati
çekmektedir. 2011'de plastik ve kauçuk ürünleri imalatı sanayi ihracatı 6,2
milyar dolar, ithalatı ise 4,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiş ve sektör 1,8
milyar dolar dış ticaret fazlası vermiştir. Ayrıca raporumuzda ise plastik ve
kauçuk ürünleri sektörümüz, 'plastik' ve 'kauçuk' olmak üzere, iki alt sektör
bazında ele alınmış, sektör yol haritasının belirlenmesi açısından özel önem
taşıyan rekabet gücü analizi de iki alt sektör bazında
gerçekleştirilmiştir.''
Raporun, her iki alt sektörde de, hammadde başta olmak üzere temel girdilerin
temini sorunu, nitelikli eleman eksikliği, işletme ölçeklerinin yetersizliği,
düşük verimlilik, Ar-Ge,-Ür-Ge çabalarının yetersizliği ve finansman gibi hemen
hemen tüm sektörleri olumsuz etkileyen,bazı sıkıntıların varlığını ortaya
koyduğunu aktaran Tanrıverdi, bunların yanı sıra alt sektörlere özgü
problemlerin de bulunduğunu bildirdi.
Tanrıverdi, sektörün uluslararası arenada daha güçlü bir konuma gelebilmesi
için, yenilikçi ürünler geliştirme yeteneği başta olmak üzere, rekabet gücünü
artıracak, destekleyici düzenleme ve iyileştirmelere ihtiyaç olduğunu sözlerine
ekledi.
''Sektörün ihracat gücü sürekli artıyor''
Toplantıda Plastik ve Kauçuk Ürünleri İmalat Sanayi Sektör Raporu'nun
sunumunu gerçekleştiren İSO Danışmanı Doç. Dr. Ruhi Gürdal ise raporda öne çıkan
en önemli noktanın sektörün ihracatının ithalatını sürekli karşılaması ve
ihracat gücünün sürekli artması olduğunu söyledi.
Plastik ve kauçuk sektörünün girdilerinin yani hammadelerinin tamamen
dışardan alındığını ve bu alanda dışa bağımlılık sorununun bulunduğunu belirten
Gürdal, ''Dışa bağımlı olmasına rağmen ihracatın fazla olması, sektörün katma
değer yarattığını gösteriyor. Ayrıca bu değer giderek artıyor'' dedi.
Gürdal, sektörün iç ve dış pazarda rakipleriyle mücadele edebildiğini
vurgulayarak yurt içinde plastik ve kauçuk ürün kullanımında ithal ürünlerin
sadece yüzde 16 oranında paya sahip olduğuna dikkati çekti.
Özellikle kimya sektöründe hammadde üretiminin artırılması gerektiğine işaret
eden Gürdal, şöyle devam etti:
''Bu konuda yatırımların hızlanması lazım. Hammadde üretimi kesinlikle
artırılmalı. Sektörde enerji fiyatlarının getirisi çok yüksek, Ar-Ge çalışmaları
yeterli değil ve ileriye yönelik kalifiye işgücü çok az. Bu sorunların bir an
önce halledilmesi gerekiyor. Özellikle Ar-Ge sektör için çok önemli. Yenilikçi
ürünler, kompozit malzemeler, karışımlı ve teknik ürünlere yönelirsek, Türkiye
bu sektörlerden çok daha fazla yarar sağlar ve atılım yapar. Dünya genelinde
plastik ve kauçuk ürünleri ihracatında iyi durumdayız. Avrupa ülkeleri, Ortadoğu
ve Arap ülkeleri ürettiğimiz ürünlerin tercih edildiği ve yoğunlukla
kullanıldığı yerler. Bu durum bizim için büyük bir şans ve ihracatımızı artıran
en büyük kriterlerden birisi.''
Gürdal, sektörün bilgi birikimi deneyimi, esnek üretim becerisi ve mevcut
nitelikli iş gücü gibi özelliklere sahip olduğunu ve bu durumun sektör için bir
avantaj sağladığını sözlerine ekledi.
|