Antik AŞ’nin önceki gün Swissotel’de yapılan ve Türk modern ve çağdaş resmine
ödenmiş en yüksek rakamların görüldüğü “Modern ve Çağdaş Eserler” müzayedesi,
sanat çevrelerinde büyük yankı buldu. Burhan Doğançay’ın ‘Mavi Senfoni’ adlı
başyapıtının 2 milyon 2 yüz bin TL’lik bir satışla damgasını vurduğu
müzayedeyle, daha önce 470 bin TL olan “yaşayan bir Türk ressamına ödenen en
yüksek miktar” rekoru, 4,5 katını da aşarak kırılmış oldu. Önceki rekorun da
sahibi olan Doğançay’ın ‘Mavi Senfoni’sini salona telefonla bağlanarak satın
alan sanatseverin kimliği açıklanmazken; alıcının Eczacıbaşı Holding olduğu
söylentisinin doğru olmadığı anlaşıldı. Müzayedenin ikinci ve üçüncü en yüksek
fiyatlı yapıtlarını (Fahrelnisa Zeid‘in “Londra” adlı tablosu 1 milyon 50 bin
TL’ye ve Ömer Uluç’un “Odalık” adlı tablosu 425 bin TL’ye) ise İlaç firması Abdi
İbrahim’in Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut aldı.
Benim açımdan sürpriz
Mustafa Taviloğlu / Mudo Yönetim Kurulu Başkanı - Koleksiyoncu
Bu alana vakit ayıran ilgi duyan biri olarak bu işin bir patlama yapacağını
zaten hissediyordum, dünya piyasalarına bakınca bu fiyat hiç yabancı değil ama
bu müzayede açılış rakamının iki katından da fazla bir rakama gitmesi benim
açımdan sürpriz oldu. Bizim de dünya çapında sanatçılarımız olduğu muhakkak, bu
bir zaman meselesiydi. Alaka ve talep, İstanbul Modern, Sabancı ve Pera gibi
müzelerin Türk sanatını görünür kılıp sanatı insanlarla buluşturmasıyla hız
kazandı. Bir tane de olsa müzayedede yer alan bir video art vardı. İleriki
yıllarda müzayedelerde bu sayede 300 resmin yanında 100 tane de güncel sanat
yapıtı yer alacak.
Birçok müze açılacak
Yahşi Baraz / Galeri Baraz
Büyük rakamlara çıkacağını biliyorduk, bu ilerleme tahmin ediliyordu, ama bu
elbette sürpriz oldu. Bunun iç piyasaya da çok etkisi olacak. Geçen 30-35 seneye
bakarsanız ülkemizdeki koleksiyonerlerin çoğunun klasik empresyonist resimler
topladığını görürüz. Ancak artık çağdaş resmin de paraya döndüğürü görüyoruz. Bu
gelişmeyle, yalnızca Doğançay değil, diğer modern ve çağdaş ressamların
yapıtları da para edecek. Özellikle yeni açılan galeriler buna giden yol olacak;
belli bir kamuoyu oluşacak. Bence, 4-5 sene içinde 1 milyon lira sıradan bir
rakam olacak. Türk resmi aslında yaratıcıdır ama içe kapalıdır. Sanat eseri
yapıldıktan sonra onu taşıyanlar en az resim kadar önemli. Göreceğiz, birçok
müze açılacak, her açılan müze de fiyatları yukarı çekecek. Bu kez müzeler arası
rekabet başlayacak; fiyatlar 10-20 misline çıkacak.
Kalıcı olacak mı?
Ahu Antmen / Eleştirmen
Sanatçıların yapıtlarının yıllar sonra belli bir değer bulması çok önemli. Bu
gelişmeyi yurtdışında da Türk sanatına uyanan bir ilginin olmasına bağlıyorum. O
ilginin uyanması, buradaki yerel ortamı da harekete geçirdi. Koleksiyonerlerin
daha çok bir yatırım değeri görmesine neden oldu. Bu çok olumlu bir gelişme
ancak bunun, bu yükselmenin kalıcı olup olmadığını önümüzdeki dönemlerde
göreceğiz. Ayrıca özel koleksiyonerlerin dışında, Türk sanat tarihi açısından
simgesel değer taşıdığına da inandığımız yapıtların müzelerin satın alması ve bu
eserlerin halka ulaşması açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Dünya müzeleri almazsa olmaz
Raffi Portakal / Portakal Sanat ve Kültür Evi
Çağdaş Türk resmi için çok önemli bir gündü. Öncelikle alanları da, satanı da
kutlarım. Çağdaş Türk resminde ve klasik Türk resmi piyasasında ne zamandır
ciddi bir kımıltı var. Şaheserler her gün büyük değer kazanıyor. Koleksiyonerler
ve alıcılar giderek eser ile şaheser arasındaki farkı ayırt ediyorlar. Bu
gerçekten çok sevindirici Ama çağdaş Türk resminin enternasyonal olması için
muhakkak ve muhakkak dünyadaki ünlü çağdaş müzeler ve koleksiyonerlerin eserleri
satın almaları gerekmekte. Yoksa tamamen bir iç pazardan söz ediyoruz
demektir.
Talep yüksek, ilgi büyük
Turgay Artam / Antik A.Ş.
Son yıllarda daha çok alıcı sanata yatırım yapmanın ne kadar prestijli,
keyifli ve kârlı bir yatırım şekli olduğunu fark etti. Sanat piyasasına her
giren koleksiyoncu bir canlılık getirdi. Talep arttı, eserler hak ettikleri
ilgiyi görmeye başladılar. Zaten az sayıda olan sanatçılarımıza ilgi katlanarak
artacak ve birçok sanatçımız rekor fiyatlara satılmaya başlayacak. “Mavi
Senfoni” Burhan Doğançay’ın en önemli eseri. Dünyanın önde gelen 64 müzesinde
eserleri olan, yurtdışında önemli sanat uzmanları ve müze müdürleri tarafından 6
kitabı yazılmış bir sanatçının başyapıtını almak birçok koleksiyoncunun
isteğidir. Talep yüksek olunca değerin aynı orantıda yükselmesi çok normal.
Antik AŞ olarak Türk sanatında birçok rekor satışa imza attık. “Kaplumbağa
Terbiyecisi”ni 2004 Aralık ayında 5 milyon liraya sattığımız zaman büyük rekor
olmuştu. Şu anda 20 milyon lira ile müzayedemizde satışa sunabiliriz. 4-5 sene
sonra geriye dönüp baktığımızda Doğançay’ın “Mavi Senfoni”si için de benzer bir
durum söz konusu olacaktır. Dünyada sanat eserleri uzun vadede her zaman
değerlenmişlerdir. Pazar günü müzayedemizde oluşan fiyatlar Türk çağdaş sanatı
için çok sevindirici gelişmelere sebep olacaktır.
Biraz spekülasyon, biraz merak
Ömer Uluç / Sanatçı
Benden Türk sanatı büyük bir atılımda, yeni bir kavşakta gibi abartlı sözler
beklemeyin. Türkiye’de son dönemlerde yoğun bir şekilde sergiler açılsa da, Türk
çağdaş sanatına ilgi artsa da, bu ‘rekor’ fiyat bence biraz spekülasyon, biraz
merak, biraz ‘yeni bir ilgi’ye tekabül ediyor. Bizde kumara, bahise düşkünlük
mâlum, böyle şeylere bayılıyoruz. Bu fiyat yurtdışı piyasasına göre elbette
düşük, hak ettiğinin altında, ama bunun altında manalı bir gelişim, hareketlilik
görmüyorum.
Rötar var
Bedri Baykam / Sanatçı
Bu fiyatların Türkiye için yüksek görünmesi yıllardır var olan bir rötarla
ilgili. Siz bir ülkenin en önemli eserlerini, Amerikalı ya da Alman
sanatçılarının eserlerinin KDV’sinin pazarlık payı kadar fiyatlarına
alabiliyorsanız, bu normal değil. Dünya sanat piyasası, yaşayan sanatçıların
eserleri için 2 milyon ya da 5 milyon Avro’dan söz ettiği noktada, bizim 400 bin
Avro’yu, 1 milyon Avro’yu çok astronomik bulmamızın arkasında da bu var.
Esasında taşların yerine oturması ve Türk sanatının hak ettiği noktalara gelmeye
başlaması için bu bir adım. Anadolu, “Mercedes”, “havuzlu villa”, “elmas yüzük”
krizini atlattığı zaman, bu piyasa Türkiye’ye yayıldığı zaman, Türk sanatının
dünya ile entegrasyonu da, Türk sanatçılarının dünya müzelerindeki ve
müzayedelerindeki yeri de artacak.
|