b>Perge Antik Kenti’ndeki son kazılarda bulunan ve M.Ö. 4 binli yıllara ait olduğu sanılan bir bronz heykel parçası, Perge’de yerleşimin Bronz Çağı dönemine kadar yaklaşık 3 bin yıl geriye gittiğini ortaya çıkardı.
Antalya’nın Aksu Beldesi yakınlarında 700 hektarı aşkın alanda kurulu Perge Antik Kenti’ndeki son kazılarda, M.Ö. 4 binli yıllara ait olduğu sanılan ve en az 3 metre boyundaki bronz heykelden kopan bir parça bulundu. Heykel ayağından kopan parça, şimdiye kadar bilinenin aksine, Perge’de yerleşimin Bronz Çağı dönemine kadar yaklaşık 3 bin yıl geriye gittiğini ortaya çıkardı.
Pamfilya’nın önde gelen şehirlerinden olan ve kuruluşunun M.Ö. 1200’lü yıllara dayandığı kabul edilen Perge Antik Kenti’nin kazı Başkanı Prof. Dr. Haluk Abbasoğlu, gazetecilere kazılarla ilgili bilgi verdi.
Abbasoğlu, Aksu Nehri’nin 4 kilometre batısında, iki tepe arasındaki geniş bir ovanın üzerinde M.Ö. 1200 yılında kurulan antik kentte kazıların, Türk uzmanlarınca 1940’lı yılardan beri yana sürdürüldüğünü söyledi.
1988 yılından bu yana kazı ekibi başkanlığını yapan Abbasoğlu, antik kentte dükkanlar ve tören alanlarının bulunduğu Sütunlu Cadde, hisarın bulunduğu Akropolis ve mezarların bulunduğu Nekropolis’te kazıları sürdürdüklerini belirtti.
Demetrios-Apollonios Zafer Takı, Nymphaeumda (anıtsal çeşme), mezarlık, Bazilika, hamam ve 12 bin kişilik tiyatroya sahip Perge Antik Kenti’ndeki Sütunlu Cadde ve Nekropolis’te kazıların bu yıl çok başarılı geçtiğini belirten Abbasoğlu, yeni buluntular ortaya çıkarıldığını bildirdi.
BRONZ HEYKELDEN KOPAN AYAK
Antik Kette öğrencilerin de aralarında bulunduğu 32 kişilik bilimsel ekiple 40 işçinin kazı ve onarım çalışması yürüttüğünü kaydeden Abbasoğlu, Sütunlu Cadde’deki kazılarda bronz bir heykelden kopmuş sol ayak bulunduğunu söyledi.
Gazetecilere buluntuyu gösteren Abbasoğlu, en az 3 metre boyundaki bir heykele ait olduğu sanılan ayağın, Bronz Çağı Dönemi’ne ait olduğunu söyledi. Abbasoğlu, M.Ö. 4 binli yıllara ait olduğu sanılan ayak buluntusuyla bölgede yerleşimin Bronz Çağı’nda da var olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Abbasoğlu, kazılarda bronz ayak parçası ile bölgede yaşantının yaklaşık 3 bin yıl daha gerilerde de var olduğunun anlaşıldığını vurguladı.
Haluk Abbasoğlu, kazıda “sihirli kap” olarak tanımladıkları bronz bir eserin de ortaya çıktığını bildirdi.
5 LAHİTLİK ANIT MEZAR
Sütunlu Cadde’deki kazılarda heykel ve portre başı olmak üzere, gövdesi olmayan 3 baş buluntusuna da rastlandığını belirten Abbasoğlu, yüz görünümü dolayısıyla heykel başının Sağlık Tanrısı Heykeli’ne ait olduğunu tahmin ettiklerini bildirdi. Diğer 2 portre başının da kentin önde gelen kişilerine ait olabileceğini kaydeden Abbasoğlu, bunların kim olduğuna ilişkin yazıt bulunamadığını ifade etti.
Kazılar, kentin mezarlık bölümünde de sürerken, Haluk Abbasoğlu bu bölgede bir süre önce 2 lahiti yeni ortaya çıkarılan ve toplam 5 lahitten oluşan bir anıt mezara rastlandığını açıkladı.
Daha önce bu mezarlardan birinin kentin önemli kişileri arasında olduğu sanılan “Galate” adlı kadın ve oğluna ait olduğunun bilindiğini ancak, ilk kez açtığı 2 yeni lahitten 8’i çocuklara ait 22 kadın ve erkek iskeletinin çıktığını söyledi.
Önünde mozaik işlemeler yer alan lahitlerdeki iskeletlerin “Galate” adlı soylu kadının aile fertlerine ait ve mezarın anıt mezar olduğunu belirten Abbasoğlu, bu yapıda bir anıt mezarın Anadolu’da başka bir eşinin bulunmadığını kaydetti. Üzerlerinde Yunan-Amazon Savaşı’nın figürleri bulunan lahitlerde işlemeli altın kolye, küpeler, yüzük, sikkeler bulunduğunu anlatan Abbasoğlu, “Böylesi bir anıt mezar kompleksi Anadolu’da yok. Son buluntuları, bölgenin en önemli eserlerinden olarak değerlendiriyoruz” dedi.
|