İklim Değişikliği Afrika'yı...
Sera Gazı Salımı Rekor Seviyeye Ulaştı
Palermo'da Çöp Vergisini Vaktinde...
Tac Mahal'in Kapısına Hava...
Almanya, 1 Milyon Şarj İstasyonu Kuracak
Yeni Delhi'de Hava Kalitesi...
Google'ın Kanada'da Kurmak...
AB Mahkemesi Fransa'da Havayı...
Brezilya'daki Petrol Sızıntısı,...
Çin'de Kuraklık Alarmı
Berlin'de Çevrecilerin “İşgal...
Ozon Deliği İnsani Çabalardan Çok, Doğal Yollarla Küçüldü
Antarktika üzerindeki ozon deliği 1988'den bu yana en küçük seviyeye geriledi. Ancak uzmanlara göre ozon deliğinin küçülmesinin bizim çabalarımızla pek de ilgisi yok.
Antarktika üzerindeki ozon deliği 1988'den bu yana en küçük seviyeye geriledi. Hatta kısa bir süre içerisinde tamamen kapanacağı söyleniyor. Ozon tabakasının, dünyayı UV ışınlarına karşı koruyan bir kalkan olduğunu düşünürsek bu haber hiç de fena değil. Fakat uzmanlar sevinmek için erken olduğu konusunda uyardı. Çünkü onlara göre İklim krizinin gezegenimiz üzerindeki etkisi konusunda artan farkındalığa rağmen, iyice daralan Antarktika ozon deliğinin bizim çabalarımızla pek de ilgisi yok. Onlar, yerkürenin 20 kilometre yüksekliğinde yer alan ozon tabakasındaki küçülmeye neden olarak stratosferdeki sıcaklık seviyesinin artışını gösteriyor. Euronews'ta yer alan habere göre; Avrupa Birliği'nin Kopernik Atmosfer İzleme Servisi (CAMS) Başkanı Vincent-Henri Peuch, yaptığı açıklamada, ağustos ayının sonunda stratosfer sıcaklığının ortalama 40 derecenin üzerinde olduğunu söyledi. Bu ısı, kıtanın üzerinde bir soğuk hava alanı olan Antarktika kutup girdaplarını zayıflattı. Böylece sıcaklık, insan yapısı kimyasal madde olan (kloroflorokarbon) CFC’lerin ozon tabakasına zarar vermesine engel oldu. Öyle ki, Birleşmiş Milletler (BM) 1987’de ozon deliğine neden olan kimyasalların kullanımını yasaklayan Montreal Protokolü’nden bu yana deliğin, her on yılda yüzde bir ila üç oranında küçüldüğünü tahmin ediyor. Tabiki bu küçülmede özellikle 80’li yılların kabusu olan ozon deliğine karşı mücadelenin etkisi yok değil. Ancak atmosferdeki ozon tüketen maddelerin konsantrasyonu halen çok yüksek. Peuch, ozonu eriten klor ve konsantrasyonlarının sadece küçük miktarlarda azaldığını söylüyor. Peuch göre ayrıca 2050 veya 2060 yılından önce azalan gazların etkisini görmememiz pek mümkün değil. |