Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Özkök'ün "Denizkondusu" Yıkılacak

Gazeteci Ertuğrul Özkök'ün, SİT alanı kapsamındaki Akbük Koyu'nda lokanta ruhsatıyla villaya çevirdiği yağhanenin kaçak bölümleri yıkılacak. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu kararının uygulanmasını istedi. Kurul da yıkım için gerekli çalışmalara başladı.

Yeni Asır Gazetesi
2 Özkök'ün "Denizkondusu" Yıkılacak

azeteci Ertuğrul Özkök'ün, SİT alanı kapsamındaki Akbük Koyu'nda lokanta ruhsatıyla villaya çevirdiği yağhanenin kaçak bölümleri yıkılacak. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu kararının uygulanmasını istedi. Kurul da yıkım için gerekli çalışmalara başladı.

İmar Affı Kanunu

Muğla'nın cennet koylarından Akbük, 1986'da Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu tarafından 1'inci Derece SİT alanı ilan edildi. Koyda bulunan ve 70'li yıllara kadar zeytinden yağ çıkarılmak üzere kullanılan yağhane de bu alan içersinde kaldı. Bu arada 1987'de imar affı çıktı. O dönemdeki sahipleri de 2981 sayılı bu İmar Affı Kanunu'nun 20. maddesinden faydalanarak, binayı lokanta olarak düzenlenmek üzere inşaat ruhsatı aldı. Bir süre lokanta olarak kullanılan bina, 1992'de, Hürriyet Gazetesi Genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök tarafından, eşinin adına satın alındı. Özkök, İmar Affı'nda, faydalanılma amacının değiştirilemeyeceği yönündeki hükme rağmen, konut olarak restore ettirdiği binanın çevresini duvarla çevirirken, bir de havuz yaptırdı. Şiküzerine Yerkesik Belde Belediyesi ekipleri, 1998'de kaçak inşaat mühürleyerek, para cezası kesti ve yıkım kararı alındı.

Kurul "olmaz" dedi

Bu karar üzerine Muğla Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'na başvuran Özkök, ilk toplantısının başkanlığını Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Oktay Ekinci'nin yaptığı kurulun ikinci incelemesi sonrası iskan izni için Anıtlar Kurulu'ndan "olabilirlik" belgesi aldı. Bu belge üzerine belediye de yıkım kararını kaldırıp mührü de söktü. Ancak, iskan izni için Özel Çevre Koruma Kurulu'na gönderildi. Ama kurul, yürürlükteki plan hükümleri, mevzuat ve inşat ruhsatı uyarınca yapının ancak basit onarım yapılarak lokanta olarak kullanabileceğini, ruhsata konu yapılacak işlemlerde yeni plan hükümleri geçerli olacağından ve Kıyı Kanunu ile ilgili plan hükümleri uyarınca bu alanda yapılaşma hakkı bulunmadığından iskan izni verilemeyeceğini belirtti. Muğla Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü de, Anıtlar Kurulu kararına Bayındırlık ve İskan Bakanlığı İl Temsilcisinin şerh koyduğuna işaret ederek, yapılan inşaatın basit tamirat kapsamında değerlendirilemeyeceğini, bu nedenle de iskan izni verilmesinin mümkün olmadığını belirtti. Ardından da Özkök'ten, villasını en kısa zamanda boşaltarak kullanım amacı doğrultusunda lokantaya çevirmesi ya da tahliye etmesi gerektiğini bildirdi.

"Acele uygulayın"

Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü yazısı üzerine Mayıs 2009'da tekrar toplanan Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu, Oktay Ekinci Başkanlığında alınan 'olabilirlik' kararını iptal etti. Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü yetkilileri de Ağustos ayında kaçak villada incelemelerde bulunarak durum tespiti yaptı ve hazırlanan raporu Eylül ayında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'na göndererek görüşünü sordu. Bakanlıktan gelen yanıtta ise "Kıyı Kanunu kapsamında değerlendirerek, 13.05.2009 tarih ve 4899 sayılı Muğla Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu Kararını ivedilikle uygulayın" denildi. Kurul da yıkım için gerekli çalışmalara başladı.

Muhtar, "Listede yok"

Akbük Mahallesi'nin bağlı olduğu Sarnıç Köyü Muhtarı Yılmaz Kaya, "Burası 1970'li yıllarda Mehmet Ercan'a ait yağhaneydi. Sayın Özkök burayı 1992'de satın almış. 1998'de mücavir alanı içerisinde bulunduğumuz Yerkesik Belediyesi inşaatı mühürledi, hatta yıkım kararı aldı. 2003'te belediye mücavir alanından çıktık. Ben de 2004 yılında muhtar oldum. Gelen tebligat doğrultusunda Özkök'ün villasının önüne yaptığı ahşap iskele geçen yıl yıkıldı. Ancak son günlerde Muğla'daki kaçak yapıların yıkılmasına yönelik olarak İl Özel İdaresi'nden gelen yıkım listesinde Özkök'ün evi bulunmuyor" dedi.

"Beyaz Saray" adını verdiler

Mahalle sakinleri, Beyaz Saray olarak niteledikleri villaya, Özkök ailesinin senede sadece birkaç hafta sonu uğradığı ve deniz uçağı ile gelip gittiğini, bir yıl önce Aydın Doğan'ın da geldiğini anlattı. Özkök'ün kaçak villasının önünde bulunan ve 25 bin dolara mal olan yaklaşık 15 metre uzunluğundaki iskele de kaçak olduğu ortaya çıkınca geçen yıl yine Özkök tarafından yıktırılmıştı.

http://www.yapi.com.tr/haberler/ozkokun-denizkondusu-yikilacak-_75382.html

Read Comment Section
2 Yorum Yorum Yaz
  • Umarım bu haberi ''Türkiye Türklerindir'' gazetesinde manşetten verirler. Saygılar YANITLA
  • haberde adımın bir kaç kez "göz yuman" imasıyla anılmasına şaşırdım ve kınıyorum. Ayrıca bilgilerde ciddi yanlışlıklar da var. Binanın onarım sırasında eski özgün şeklinden daha yüksek ve farklı mimaride yapılan çatısına; ayrıca aynı yükseltmeden yararlanılarak içerde gerçekleştirilen ve merdivenle çıkılan asma katına ve aslında olmayan verandasına "yıkım" kararı alan Kurulun Başkanı olarak bu habardeki farklı bilgilere, garip suçlamalı dile ve kavrayamadığım niyete ne diyeceğimi bilemiyorum. Kaldı ki kararı almakla kalmadık, Akbük çok önem verdiğimiz bir doğal SİT olduğu için uygulattık... yani bina sökülerek-yıkılarak eski ölçülerine getirildi. Kırma çatı kaldırılarak eski beşik çatı kuruldu. Hatta yeni iskelesi de yıkıldı; haberdeki fotoğrafta görünen iskele artık yoktur! Bu garip haber hangi maksatla beni ve birlikte görev yaptığım kurul üyelerini eleştirir söylemde kaleme alınmıştır ve yazanın bundan menfaati nedir araştıracağım... Gerekirse yasal hakkımı da kullanacağım... Haberdeki "Olabilirlik" yorumu ise kurul kararlarının söylemi değildir ve böyle bir kararımız yoktur. Yıllar geçtiği için anımsayabildiğim, binanın tüm ölçüleri ve mimari özgünlüğüyle onarılarak, yağhane yerine konut olarak kullanılabileceğine yönelik bir karar almış olabiliriz. Bugün de olsa aynı karara imza atarım çünkü artık yağhane falan kalmadı; bina da kaçak değil, yapıldığı dönemde yasalara aykırı yapılmamış, küçük tek katlı bir depo... Bir de galiba "duvar" konusu vardı; ayrıca bahçenin çiçeklendirilmesinde izin alınmamıştı; buna da "doğal sitte çiçek olmayacak ta ne olacak" diyerek "olabilir" demişizdir o karar... Bütün bunlara rağmen Bakanlığın "özgün şekline getirilmesi" amaçlı yıkım kararlarıyla yetinmeyerek, yapıya gecekondu muamelesi yaptığına ise inanmıyorum; çünkü değil... eğer öyleyse, belki de iktidarla o gazete sahipleri arasındaki malum çekişme nedeniyle siyasi bir durum olabilir; haberi yazanın bunu bilmemesi ise hiç bir şeyden haberi olmadığını gösteriyor... Şu da bilinmelidir ki eğer Muğla Kurulu olmasaydı, bölgede bugün gerçekten ülkedeki genel düzeyin üzerinde gözlenen koruma disiplini ve onca geniş sitler de olmazdı.. Hele habere konu olan Akbük, bırakın o küçük yağhane binasını, sıra sıra 2. konut siteleriyle işgal edilmiş olacak tı ki o tehlikenin hangi zorluklarla ve baskılara rağmen etkisiz kılındığını, bu başarının ise Bayındırlık Bakanlığı değil Koruma Kurulu sayesinde elde edildiğini yörede herkes bilir ve teşekkür eder.. Sonuç olarak habere kaynak olan kimse ya da kimlerse benimle açık tartışmaya davet ediyorum, bakalım hele "olabilir" mi demişiz, yoksa Gökova'yı ve Akbük'ü ikide bir imara açmak isteyen iktidar bürokratlarına hep "olamaz" mı demişiz? Aynı "olamaz"larımız yüzünden görevden alınmamız da belgelidir ve onurumuzdur... Oktay Ekinci YANITLA
2 yorumdan 2 tanesi gösteriliyor. 
Yorumunuzu ekleyin
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!