br >
Haliç’te kültür merkezi projesi Her yeni projede
önlerine yeni bir kapı açıldığı için “Önümüzdeki günlere dair projeleriniz var
mı?” diye soruyoruz. Haliç’te açmayı planladıkları kültür merkezinden
bahsediyorlar.
Moiz Zilberman, “Bürokratik ve mimari engelleri aşarsak müze değil ama kültür
merkezi açacağız. Yetiştirebilirsek 2010’a yetiştireceğiz. Galerimiz şu anda 17
sanatçıyı bağlamış durumda. Bu sanatçıların Türkiye’deki hiçbir galerinin
yapmadığı tarzda sözleşmeler yaptık sanatçılarımızla. İstanbul’daki galeri
tamamen sanatçıların eserlerinin satılması üzerine çalışan bir yer. Çağdaş
figüratif sanatlarda yoğunlaşıyoruz. Genç ve usta sanatçılar arasında denge
kurduk. Eşit haklar tanıyoruz sanatçılarımıza. Koleksiyonlarımızdaki eserlerin
satılması gibi bir durum söz konusu değil. Sadece mevcut Casse Dell’Arte Otel’de
sergileniyor, satılmıyor.” Büyükkuşoğlu Dünya sanat piyasasında Türkiye’nin
değer kazanması gerektiğini vurguluyor: “Dünyadaki sanat piyasası çok ciddi bir
şekilde değişiyor. Hindistan, Rusya ve Çin gibi ülkelerin eserleri değer
kazanmaya başladı ama Türkiye’deki sanatçılar bu trendi yakalayamadı.
Arkalarında destekleyen yok. Önemli koleksiyoner sayısı az. Otelde aynı odada
bir sanat eseriyle kalan bir yabancı o eseri satın almak isteyebiliyor. Sonra
başka insanlardan dönüşler oluyor. Biz kendi sanatçılarımızın sergilerini
gittiğimiz her yerde sergilemeye çalışıyoruz. Fernando Botero‘nun dünya çapında
ünlü tablosu ‘Yatak Odası’nı sergiliyoruz” diyor. (Latin Amerika’nın Picasso’su
olarak nitelendirilen Botero tablosu yaz sonuna kadar Bodrum’daki Cassa
Dell’Arte’de görülebilir. )
Moiz Zilberman, yeni bir oluşumu temsil
ettiklerini söylüyor: “Farklılık yapılmamışı yapmak, boşlukları doldurmaktır.
Biz bu konuyu ciddi bir proje olarak görüyoruz. Üç yıllık bütçe, şirket kurduk.
Koleksiyonerler galeri açıyorlar. Biz kendi işimizi çok ciddiye alıyoruz.
Gençlere fazlasıyla maddi ve manevi destek veriyoruz. Gençlerle usta sanatçıları
kaynaştırıyoruz. 15 günde bir galeride bir araya geliyoruz. Başarılı gençleri
yurtdışına fuarlara gönderiyoruz.
Sanayici oldukları için iki piyasayı
da değerlendiriyorlar: “Türkiye’de otomobil ithali yasakken kötü arabalara
biniyorduk. Serbest bırakıldığı zaman çökecek dedik otomotiv sanayi bir numaraya
geldi Türkiye’de. Bugün Türkiye Avrupa’nın bir numaralı üretim üssü haline
geldi. Bugün Türkiye’ye her türlü aracın ithali serbesttir, gümrük vergisi
sıfırdır. Yabancı sanat eserlerine açık olmamız gerekir. Londra, Amsterdam ve
New York’ta çok iyi ilişkilerimiz var. Onların eserlerinin sergilenmesi gibi bir
amacımız var.”
Casa Dell’Arte’ye ulaşmak için www.casadelleartebodrum.com
sitesini tıklayabilirsiniz. Tel: 0252 367 18 48
|