br/>
1927 yılında Ankara'da Nurettin Usta tarafından 'iyi bir marangoz atölyesi' olarak kurulan Nurus bugün ofis mobilyaları alanında dünyanın en tanınmış 10-15 markası arasına girmeyi başardı. 1999 yılında Taklamakan oturma ünitesiyle Japonya'nın Endüstriyel Forum Tasarım Ödülü'nü kazandı.
2001 yılında 'IX Yönetici Grubu' ve 2004 yılında 'KISS İş İstasyonu' grubu mobilya sistemleri için olmak üzere iki kez yenilikçi tasarımlara verilen yüksek prestijli Endüstriyel Forum Tasarım ödülü Nurus tarafından Türkiye'ye getirdi. Bu yıl ise 'Utoo' İş istasyonu grubuyla tasarımda en iyiyi temsil eden, uluslararası kalite ödülü Red Dot'un sahibi oldu.
'Bu iş artık endüstri'
Türkiye 10-15 yıl gibi kısa bir süre mobilya ithal ederken bugün özellikle ofis mobilyalarında önemli bir ihracatçı olmuş. Nurus da bu ihracat akımının öncü firmalarından. Türkiye'de Denizbank'ı alan Dexia, daha önce Nurus ile tanışmış ve Brüksel'deki genel müdürlüğünün ofislerini bu şirkete yaptırmış. Bugün Belçika'nın telekom şirketi Belgacom'un ofisleri Nurus tarafından yapılıyor.
Belçika'da Felemenk yönetimin idare binası, iktidardaki Sosyal Güvenlik Partisi'nin ofisleri Nurus tarafından yapılmış. İtalya'da Corriera Della Sera gazetesinin Milano'daki kültür merkezinin ofisleri de Nurus'un yaptığı işlerden sadece birkaçı. Orta Asya'dan Avrupa'ya kadar çok sayıda büyük şirketin ve kamu kuruluşunun ofislerinde Nurus firmasının imzasını görmek mümkün.
'Biz bu işi yaparız deyip yola çıktık' diyen Nurus Genel Müdürü Güran Gökyay şöyle konuştu: "Yani biz kendimizle inatlaştık. Bugün Türkiye'de herkes rakibimiz. Türkiye'de bu işin bir endüstri olduğu yeni yeni anlaşılmaya başlandı. İşlerde alüminyum enjeksiyonlar, plastik enjeksiyonlar, metal kullanıyorsunuz. Taşıma sistemlerinin, dolap sistemlerinin metalle olması gerektiğini görüyorsunuz. Burada normalde mobilya insanların kafasında daha emek yoğun, marangoz usulu yapılan bir eşya. Artık durum öyle değil."
'Adam köpeği ısırdı'
Nurus'un marka yolculuğunun ilginç bir öyküsü var. Bayrağı 1988 yılında anne ve babalarından devralan Güran ve Renan Gökyay kardeşler o gün koydukları hedefe dev adımlarla ilerlemişler. Ancak iki kardeşin dedelerinin kurduğu şirketi bugünkü önemli konuma getirmeleri pek de kolay olmamış.
Şirketin genel müdürlüğünü yapan Güran Gökyay bu süreci 'Yaptığımız işler dönüp baktığımız zaman 'Köpek adamı ısırdı' değil de tam anlamıyla 'adam köpeği ısırdı' sözleriyle özetliyor. 'Nurettin Usta'dan 'Nurus' adına geçiş Gökyay kardeşlerin anne ve babasının 1983 yılında verdiği bir kararla olmuş.
Güran Gökyay o dönemi şöyle anlatıyor: "Nurettin Usta annemin babası. Annem ve babam o tarihte namı iyi bir atölye devralmışlar.
Zamanında çok iyi işlere imza atmış küçük bir marangoz atölyesi bu. Bu işler arasında Koç şirketinin Ulus'taki ilk binasının, Ankara'nın en ünlü otellerinden birinin mobilyaları da var. Sümerbank'ın, Merkez Bankası'nın işleri var yapılanlar arasında. Sonrasında annem ve babam işi daha ziyade ev mobilyası başta olmak üzere büyütmüş. Ancak biz 1988 yılında ofis mobilyaları alanında büyümeye karar verdik ve oraya doğru yöneldik. Ancak ofis mobilyaları alanında da hedefimiz özel sektöre satış yapmaktı."
'Krize yatırımda yakalandık'
Ardından 1993 yılında büyük bir yatırımın temeli atılmış. Ancak 1994 yılında yaşanan ekonomik kriz Nurus'u yatırımda ve büyük bir borç yüküyle yakalamış. Bunun üzerine Ankara Siteler'deki yatırım yarı fiyatına satılmış, gelen parayla borçlar kapatılmış ve Güran Gökyay'ın deyimiyle üç-dört ay kuyruk dik tutulmuş.
Kardeşler o dönem başlamışlar fabrikalarına sipariş almak için dolaşmaya. O dönemde batmalarının çok muhtemel olduğunu söyleyen Gökyay, "Başladık dolaşmaya. Ayakta kalmanın başka çaresi yok. Ver elini Kırgızistan, ver elini Rusya. Mecburduk koşmaya çünkü Türkiye'de iş yok ve elimizdeki avcumuzdaki herşey gidecek, 60-70 senelik bir işletmeyi de yitirecektik" diyor. Arkasından 1997 ve 2001 krizleri gelmiş ancak bunlar Nurus'un temel hedefinde bir sapmaya neden olmamış.
Nurus'un hedefi üst gelir grubu. Çünkü bu segmentte hem kâr marjı daha fazla, hem de rekabet edilecek marka sayısı daha az. Amerika ya da Avrupa'da orta gelir grubuna yönelik 2-3 bin mobilya üreticisi var. Güran Gökyay üst gelir grubunun mobilya pazarını otomotiv sektörünün benzer pazarına benzeterek, "Otomotivde de aynı şey vardır. Üst gelir grubuna yönelik üretim yapan az firma var.
Bunlar sürekli olarak gelir grubundaki piramitin en üst noktası için mücadele verir. Gelir grubu arasında en üstte bulunanların yer aldığı pazarda rekabet için firmaların çok büyük olmaları da gerekmiyor. Porsche de dünyanın en büyük otomobil üreticisi değil ama çok önemli bir müşterisi var ve bir tasarım klasiği, iyi para kazanıyor. Yani katma değeri yüksek iş yapıyor. Bizim Nurus olarak hedeflememiz gereken nokta da bu" diye konuştu.
İhracat hedefi 20 milyon avro
Güran Gökyay 2007'nin Nurus için bir atılım yılı olduğunun altını çiziyor. Şirket 2006 yılında 10 milyon avro civarında olan ihracatını 2007 sonunda 18-20 milyon avroya çıkarmayı hedefliyor. Bu yıl Belçika ve Dubai'de de Nurus'un lojistik merkezleri kurulacak. Türkiye'den giden ofis mobilyaları oradan dünya pazarına ulaşacak. Halen süren yeni yatırımla çıta biraz daha yükselecek.
Bugün Ankara'da toplam kapalı alanı 25-26 bin metrekare olan beş fabrikada faaliyet gösteren Nurus'a dev bir tesis daha eklenecek. Nurus yeni fabrikasıyla dünyada kendi alanımızda en teknolojik şirket olacak. Gökyay, "Kulvarlar açıldı, üretim artıyor, ihracat da her yıl ikiye katlanarak gidiyor. 2007 dönüm noktası" dedi.
Tasarımda devamlılık önemli
Eskiden Avrupa'daki fuarlarda standlarına ziyaretçi bulmaya, yaratmaya çalışan Nurus, şimdi bunu çoktan aşmış bile. Nurus'un bugün Belçika'da çok güçlü bir firma olduğunu vurgulayan Gökyay, "Fransa, İtalya ve İspanya'da kuvvetliyiz. Danimarka'da, Hollanda'da kuvvetleniyoruz. Nurus olarak 2007 yılındaki ciro hedefimiz 110-120 milyon avro" dedi.
Tüm alanlanlarda olduğu gibi tasarımda devam edebilir bir iş yapmanın çok önemli olduğunu kaydeden Nurus Genel Müdürü Gökyay şunları söyledi: "10 sene önce iyi bir ürün çıkarttığımız zaman uluslararası alıcılar bu bir kıvılcım mı arkası gelir mi diye bakıyorlardı. Sonra baktılar iyi ürünler birbiri ardına çıkıyor, güvenmeye başladılar. Şu anda Nurus'taki koleksiyon ürün serisi olarak dünyadaki en iyi koleksiyondan birisi. Dünyada böyle ürün gamına sahip şirket sayısı ikidir, üçtür."
'Yabancılar kapımızı çalıyor'
Son beş yıldır Nurus'un kapısını ortaklık ya da satınalma için çalanların sayısı çok. 'Birtakım fonlar her gün kapamızda' diyen Gökyay şunları söyledi: "Ama büyüme aşamasındayız şu anda böyle bir şey düşünmüyoruz. Daha biraz etli, butlu olmamız gerekiyor. Önce stratejik ortaklık teklifiyle geldiler. Sonra ürün ağınızı, ürün ağımıza katalım diye geldiler. Şirketin yüzde 100'ünü almak için de geldiler. Fakat şu anda atmak istediğimiz adımlar var.
Bir taraftan da bu teknolojiye, bu satış ağına sahipken eğer bu satışı yaparsak Türkiye'de mobilya sektörü zarar görür diye düşünüyoruz. Nurus şu ana kadar tamamen kendi kuvvetiyle işini yaptı.
Fena da yapmadı. Biz bugüne kadar kazandığımız her kuruşu işe yatırdık. Ne babamın, ne ağabeyimin, ne de benim çok lüks hayatımız var. İyi hayatlar yaşıyoruz ama lüksümüz yok. Ama Renan da, ben de, babam da bu işle ilgili çok çaba harcıyoruz."
'İstikbal çok şeyi gösterdi'
"Allah razı olsun İstikbal'den diyeceğim" şeklinde konuşan Gökyay, "İstikbal Türkiye'ye mobilyanın bir sanayi olduğunu anlattı, gösterdi. Farklı bir yapıyla anlattı ama anlattı. Ofis mobilyası çok daha farklı uzmanlık isteyen bir iş. Benim ofis mobilyasında size iyi reçete vermem için gazete binasının nasıl yapıldığını anlamam lazım, kimliğinizi nasıl bir gazete olduğunuzu bilmem lazım.
Sizin nasıl bir bilgisayar altyapısı kullandığınızı bilmem lazım. Birçok bilgiye sahip olmam lazım. bilmem gereken şeyler çok fazla. Yani teknoloijiyle, algı yönetimiyle, iş yönetimiyle çok fazla ilişkisi var. Bilmem gereken o kadar çok parametre var ki, işimiz bu haliyle de bir endüstri haline geliyor."
Üretimin başında otomotivciler var
Nurus üç yıl önce radikal bir karar almış ve üretimin başına otomotiv sektöründen insanları getirmiş. Güran Gökyay, otomotivde neredeyse 'sıfır hata' ile çalışıldığını belirterek 'Halbuki mobilyada durum çok farklıydı. Ama mobilya da bir endüstri olduğu için bu yönde ilk adımı biz attık. Şimdi üretimin başında otomotivciler var' diyor. Başarının bir diğer sırrı da dünyaca ünlü tasarımcılarla çalışmaları.
Dünyanın en önemli tasarım şirketlerinde Frog Design'ın kurucusu ve 10 yıl süreyle yöneticiliğini yapmış bulunan Fritz Frenkler bunlardan biri. Frenkler, Nurus için iki ürün tasarlamış. Bunlardan biri IX yönetici mobilyası ve Gökyay'a göre tasarım klasikleri arasına girebilecek bir ürün. IX Nurus için bir çığır açmış ve şirketi belli bir noktaya taşımış. Frenkler ardından KISS (Keep It Simple System) diye bir operasyonel ofis mobilyası da tasarlamış.
|