Nükleer Felaket Tüm Ülkeyi Yutacak

Nükleer karşıtları, Çernobil’in 37’nci yıl dönümünde nükleer felakete ve Akkuyu’ya bugün getirilmesi beklenen yakıt çubuklarına dikkat çekmek için İstanbul, Mersin ve Sinop’ta bir dizi etkinlik yaptı. Nükleerin tehlikelerine dikkat çekilen eylemlerde, yakıt çubuklarının aceleyle getirilmesinin iktidarın şovu olduğuna dikkat çekildi.

BirGün’den Gökay Başcan’ın haberine göre; Beşiktaş’ta bir arayan İstanbul Nükleer Karşıtı Platformu üyeleri basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını okuyan Negis Çırnaz, Çernobil’in insanlar ve doğa üzerinde yarattığı yıkımı hatırlattı.

Nükleer facia sonrası radyasyonun Rusya’nın ardından Türkiye’ye yayıldığını belirten Çırnaz, “Sağlık bakanlığı o süreçte kanser artışı olmadığını açıklasa da halk sağlığı uzmanları kadın göğüs kanserleri lösemi, tiroid hastalıklarındaki artış hızının radyasyona bağlı olduğunu açıkladı. Üniversitelerdeki bilim insanlarına Çernobil konusunda açıklama araştırma yapma yasağı getirildi. Aslında geçmişte ve günümüzde yaşanan tüm insani ve çevresel felaketlerde gerçekler hükümet yetkilileri, karar vericiler, lobiler sayesinde karartıldı ve gizlendi. Bütün bu gerçeklere rağmen ülkemizde 50 yıldır ‘nükleer enerji sevdası’ sürmektedir.” dedi.

Nükleer istemiyoruz
Akkuyu NGS’ye dikkat çeken Çırnaz şu ifadeleri kullandı: “Dünyadaki ilk ‘yap, sahip ol, işlet’ modeline sahip Akkuyu NGS, hem ekonomik hem sosyal çevre felaketine yol açacaktır. Ne dünyada ne ülkemizde nükleer santral istemiyoruz. Ülke geleceğimizin nükleer felaketlerle yok edilmesine izin vermeyeceğiz.”

Mersin’de eylem
Diğer eylem ise Akkuyu Nükleer Güç Santralı inşaatının sürdüğü Mersin’de yapıldı. Özgecan Aslan Meydanı’nda bir araya gelen Mersin Nükleer Karşıtı Platform üyeleri basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı okuyan Osman Koçak, “Nükleer karşıtları, Enerji Bakanı’na nükleer santralın, insanlara, canlılara, doğaya, çevreye, ekosisteme zararlı etkileri, reaktörün Akdeniz’in 30 dereceyi artan sıcaklıktaki suları ile soğutulması, işletme, deprem, güvenlik riskleri; nükleer yakıtın taşınması, korunması, nükleer atıkların saklanması ve bertarafı konularında bilgi vermesini talep eden sorular yönelttiler. Bu sorular nükleer karşıtı milletvekilleri tarafından TBMM’de de soru önergesi olarak verildi.” ifadelerini kullandı.

“Enerji Bakanı’nın cevap vermekten kaçındığı soruları biz halkımıza açıklıyoruz” diyen Koçak Akkuyu NGS gerçeklerini maddeler halinde sıraladı:

• Akkuyu NGS, Türkiye’nin üretim kapasitesinin yüzde 5’ini bile karşılamış olmayacaktır. Türkiye’nin üç-dört kat pahalı elektriğine ihtiyacı yoktur.

• Uranyum yakıtı zorunlu olarak Rusya’dan sağlanacak Rusya’ya enerji bağımlılığı artarak sürecektir. 70 yıl süresince Rusya’nın sahipliğine bırakılan nükleer santralın inşa maliyetinin olduğu gibi, santralın ömrünün sonundaki ölüsünün inşa maliyetini aşan bertaraf, gömme, saklama maliyetini de yakıt ve atık maliyetini de halkımız ödeyecektir.

• Yakıt çubuklarının taşıma, depolama ve saklama işlemlerinde nükleer sermayesinin ve lobisinin çıkar ve iktidar bağlantılarının dışında olan tarafsız ve bağlantısız kurumlar denetleyemeyecektir.

• Taze ve atık yakıt çubuklarının geliş ve gidiş olarak nakliyesinde İstanbul, Çanakkale boğazları Marmara, Ege ve Akdeniz kullanılacak, denizler ve çevredeki karasal alanlar riskle karşı karşıya kalacaktır.

• Nükleer atıklar, nihai olarak Ankara Polatlı Avdanlı Köyü’ndeki 4 km2’lik alana depolanacaktır. Akkuyu’nun radyasyonla kirletilmesi yetmiyormuş gibi nükleer kirlilik Anadolu’nun ortasına da bulaştırılacaktır. Atık yakıt çubuklarının saklanma maliyeti de halkımıza ödettirilecektir.

Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.