Mimarlar Gezegeni Kurtarıyor
Küresel ısınma, ekolojik bozulma gibi sorunlar yüzünden tüm insanlık adına hayatta kalabilme mücadelesi verenler arasında üzerine en çok görev düşen meslek gruplarından mimarlar, Belçikalı yönetmen Jacques Allard'ın belgeselinde buluştu.
Alarm zilleri uzun zamandır açık açık, gürültülü biçimde çalınıyor. Dikkat! Gezegen tehlike altında. Küresel sınma, ekolojik bozulma gibi sorunlar yüzünden tüm insanlık adına hayatta kalabilme mücadelesi verenler arasında, üzerine en çok görev düşen meslek gruplarından biri de mimarlar.
Massimiliano Fuksas, Rho Pero’da yaklaşık 120 hektar üzerine kurulan yeni Milano fuar alanı için, kentin bir bölümünü yeniden imar etti. Çelik kolonlarla desteklenen dev cam örtü, sıra tepe ve kraterleri dalgalandırırken, bağımsız mimari yapıları ve uzun bir yürüme yolunu da koruma altına alıyor. Doğudan örnekler Belgeselde, Uzak Doğu’dan birbirine tamamem zıt olan iki ünlü mimar seçilmiş: Kengo Kuma ve Qingyun Ma. Japon mimar Kengo Kuma, köklerinden gelen kültürel gelenekleri, mimari, doğa ve insanlarla harmanlayarak kullanıyor. Onun için yeni bir armoni yaratabilmenin tek yolu bu üçgene sadık kalmaktan geçiyor. Projelerinde ahşap, bambu, taş ve yeni teknolojileri uygulayarak elde ettiği ham toprak sıkça kullandığı malzemelerden.
Ülkesinde yaşanan tüketim çılgınlığı gibi konulara değinen Çinli mimar Qingyun Ma ise, çevresel faktörleri gözardı etmeyen megayapılar tasarlamakla meşgul. Şangay’da 185 bin m2lik bir alanda yer alan 16 binalık Longyang konut kompleksi buna örnek gösterilebilir. Ma, Şangay yakınlarındaki Thumb Adası'nın park alanı içinde yer alan ve çatısı kamusal bir park olarak kullanılacak bir bina tasarladı. Finlandiya çevre koruma konularında oldukça hassas davranan bir ülke. Markku Komonen de aynı derecede hassas bir mimar. Helsinki’nin kültürel miraslarından sayılan eski antrepoları ofis binalarına dönüştüren Komonen, sürdürülebilir mimarinin bir tarz ya da etiket olarak anılmaması gerektiğini söylüyor. Çünkü bu, sadece yeni bir moda olamayacak kadar önemli! Kanadalı Daniel Pearl de konuya aynı açıdan yaklaşarak “green washing” (yeşille yıkama) olayının sadece bir pazarlama aracı olarak kullanılmasından kaynaklanan endişesini belirtiyor: “yeşil” olarak addedilen bir proje, çoğu zaman onu mimari çevreden kopartan yeni teknolojilerle donanmış olabiliyor. Belgeselde, mimarın Montréal’deki konut yenileme projesi ve peyzaja uyumlu konut inşaatları üslubunu yansıtması açısından örnek olarak gösteriliyor.
Gezegenin geleceği, acil çözümler gerektiren kentlerin mevcut durumundan okunabilir. Brezilya’nın güneyindeki Paraná eyaletinin başkenti Curitiba’nın kaderi, gelir dağılımındaki dengesizlik ve yoksulluk oranıyla giderek anarşik bir şehir haline dönüşmesiyle değişiyor. Ancak aynı zamanda Parana valisi de olan şehir plancısı Jaime Lerner’in yaratıcılığını konuşturduğu kentsel dönüşüm hareketiyle Curitiba, ekoloji, ekonomi ve sosyal anlamda uluslar arası bir referans noktası haline dönüşüyor. Lerner, çabalarını “kensel akapunktur” olarak nitelendiriyor. Belçikalı Jo Crepain ise sürdürülebilirliğin ilk ilkesinin mimari kalite olduğunu söyleyerek, yapının niteliğinin, yalıtım ve malzemelerin (çoğunlukla tuğla), yüksek tavanların doğal havalandırmaya izin vereceğini, bunun da yeşil alan yaratımı için önemli bir faktörü olduğunun altını çiziyor. Yeni ofis konseptine cevap veren ve Telindus için Leuven yakınlarında tasarladığı binada uygulanan cam kullanımı sayesinde, gün ışığı 20 bin metrekarelik ofis alanın her noktasına nüfuz edebiliyor.
Georg Reinberg, Viyana’da pasif konutların kalitesini gözler önüne seriyor. Ekolojik inşaatın Avusturyalı liderlerinden olan Reinberg’in uyguladığı enerji çözümleri, filmde gösterilen Viyana’daki konut yapıları ve Biotop binasıyla anlaşılabiliyor. Sürdürülebilir mimari uzmanlarından Profesör Hugo Hens (KU Leuven) ve Avrupa Birliği Enerji Komisyonu’ndan Andris Piebalgs’ın katılımlarıyla zenginleşen film kendini; “sürdürülebilir kalkınma, yeni bir kent konsepti, yeni bir konut yaklaşımı, özgürleştirilmiş zihinler ve malzemelere, su, hava ve enerji kaynaklarına daha hassas bir odaklanmayla gerçekleştirilebilir. Gelecek nesiller için ciddi tehlikelerin bulunduğunu unutmayalım” cümlesiyle özetliyor. Kaynak: www.lastcallforplanetearth.com |