Milli Mücadele Karargahı Çoban Mektebi Tehdit Altında

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Keçiören’deki Milli Mücadele yıllarında Atatürk’ün ve Heyet-i Temsiliye üyelerinin kaldığı tescilli kültür varlığı Çoban Mektebinin atıl hale getirilmesine ve tahrip edilmesine tepki gösterdi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı göreve davet eden Mimarlar Odası Ankara Şubesi, hurdacıların istilasına uğrayan binanın milli mücadele yıllarına tanıklık etmiş 1895-1897 yılları arasında inşa edilen simge yapılardan olduğunu bildirdi.

"Ülkenin değerlerini koruyamıyorsa istifa etsin"
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Atatürk’ün ve Heyet-i Temsiliye üyelerinin kaldığı Ziraat Mektebi, atıl hale getirilerek tahrip edilmiştir. Tescilli Kültür varlığı boşaltılmış sonrada yağmaya açılmıştır. Bunun bir benzerini İller Bankası binasında görmüştük. Şimdi aynı durum Atatürk’ün 27 Aralık 1919‘da Heyet-i Temsiliye üyeleri ile Ankara’ya geldiği ve Ziraat mektebine yerleşerek Milli Mücadelenin Merkezi Ankara’dır dediği Ziraat Mektebi’nde yaşanıyor. Kültür Bakanı bu ülkenin kültürünü, değerini koruyamıyorsa o koltukta oturmamalı. Böylesine değerli tarihe tanıklık etmiş bir yapıyı atıl bırakamazsınız” dedi.

Milli Mücadelenin başlatıldığı tanık yapı ve ülkenin kurucusu Mustafa Kemal’in hatıratı tehdit altında
Candan, sözlerine şöyle devam etti:

“Yapıda yerinde incelemede bulunduk. Binanın pencerelerin camları kırılmış, çatılar sökülmeye başlanmış, tesisatlar sökülmüş, binanın etrafı mezbelelik, etrafında herhangi bir güvenlik önlemi yok Çatısı ve içyapısı tahrip edilmiş ve hırsızlığa açık durumda. Kültür Bakanlığı ivedilikle sürece el koymalı yapıya hak ettiği değer verilmelidir. Bu durum sadece bu bina ile ilgili değil, bugün var olan kültürel varlıklarımızın değerini bilmeyen ve düşmanca davranan bir yönetimle karşı karşıyayız. İller Bankası tescilli kültür varlığı iken yıkıldı. Atatürk’ün AOÇ’deki Marmara Köşkü tescilli kültür varlığı iken yıkıldı. Şu anda Cumhuriyet’in ilk toplu konut alanı olan Saraçoğlu Mahallesi’ne Koruma Amaçlı İmar Planı yaparak tamamını otoparka açmayı hedefleyen bir planla karşı karşıyayız. Bu birlikte yarattığımız ortak kültürel hafızamızın yok edilmesi anlamına geliyor. Bir toplumun ortak hafızası yok edilirse o toplumun ayakta kalması mümkün değildir. Bizi yalnızlaştırarak direnme gücümüzü kırabilecek kolektif hafızamıza sistematik saldırı var. Rejimle hesaplaşan bu hükümetle Cumhuriyet döneminin bütün değerleri ve onun yansıttığı bütün mekânlar tehdit altında.”

Milli Mücadelenin Anadolu’ya yayılmasına tanıklık etmiş
Candan, tescilli kültür varlığı yapıya ilişkin olarak ise şu bilgileri verdi:

“Bu bina Ziraat Mektebi ve Eski Çoban Mektebi olarak ta biliniyor. Ankara için ve geçmişimiz açısından oldukça değerli bir kültürel tarihsel miras. 1895-1897 yılları arasında aslında inşa edilmiş simge yapılardan bir tanesidir. Osmanlı İmparatorluğu’nun ülke sathına yayılan bir tarımı geliştirme politikası amacıyla yapılmış bir yapıdır. Onunda ötesinde Mustafa Kemal Atatürk’ün 27 Aralık 1919’da, 9 Heyet-i Temsiliye üyesiyle birlikte Ankara’ya geldiğinde ilk yerleştiği yapıdır. Temsil heyeti burada konakladı ve burayı karargah olarak kullandı. Milli mücadelenin bütün önemli kararları burada verildi. Atatürk ikametgâh olarak burayı kullandı. Anadolu’nun dört bir köşesine milli mücadelenin örgütlenmesi için burada telgraflar gitti. Bu bina sadece iki katlı bir yapıdan ibaret değildir. İçinde bizim geçmişimizi ve bizi bugüne getiren değerleri taşıyan Milli Mücadele ruhu vardır. Heyet-i Temsiliye’nin bütün kararlarına ve Anadolu’ya yayılmasına tanıklık etmiş bu yapıda kalan Halide Edip Adıvar’ında anıları vardır.”

"Kültür Bakanı hakkında suç duyurusunda bulunacağız"
“Bugün Milli Mücadelenin ilk karargahının boşaltılması tahrip edilmesi ile karşı karşıyayız. Bu ilk değil diyen Candan şunları kaydetti:
“Bu vurdum duymazlıktan birinci derece sorumlu olan Kültür Bakanlığı’dır. Kültür Bakanlığı bu binanın korunarak gelecek kuşaklara aktarılmasından birinci derece sorumludur. 2863 sayılı kanuna göre görevini yerine getirmeyen Kültür Bakanı hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Çünkü bize emanet edilen bütün değerlerin boşaltılması atıl duruma getirilerek yok edilmesini kabul etmeyeceğiz. Binanın ikinci katında Atatürk’ün çok uzun süre kaldığı bir oda olduğu ve onun kullandığı eşyalar olduğunu biliyoruz bunlar nerede şuanda bilmiyoruz. Bina her türlü tahribe açık durumda. Korunmaya alınmış durumda değil. Zaten ayakta olan bina bir anda boşaltılarak atıl duruma getiriliyor. Sonra da yıkılarak hayatınızdan çalınmaya çalışılıyor.”