Marmaray Projesi gerçekten bu kadar mantıksızsa, neden
yatırım yapılsın ki? Aslında İstanbul’un gelecek planlarıyla örtüşen
bir tarafı var. Şu andaki sistemin kendini devam ettirme aracı inşaat sektörü.
Böyle olunca arazi yağması da gündeme geliyor. Bu anlamda Marmaray, gelecekte
İstanbul için neyin hedeflendiğini de ortaya koyuyor. İstanbul’un yüz bin
ölçekli gelecek planlarında merkezi iş alanları olarak tarif edilen yerler var.
Bunlardan bir tanesi de Kadıköy - Haydarpaşa bölgesi... 4. Levent’ten Karaköy’e
kadar olan bölgede, İETT arazisi gibi kamu mallarını yağmalama noktasına
getirdiler. Buradaki alanları planlayabilmeleri için arazi gerekiyor. Buradaki
iş alanlarının demiryolu hattının üzerine düşmesi tesadüf müdür? Belirlenen
alanların hepsi kamuya ait... Bakın TCDD, Maltepe’den Halkalı’ya kadar tüm
merkezi istasyonların, arazileriyle birlikte kentsel dönüşüm projesi içinde
değerlendirilmesi için belediyeye devredilmesi yönünde bir protokol yapmış.
Örneğin Maltepe istasyon arazisi hem çok büyüktür, hem de Maltepe sahiline kadar
inen bir hattı vardır. TCDD’ye ait o bölge, Dragos Kentsel Dönüşüm Projesi’nde
işaretli. Sonuçta bu istasyonların arazi değerleri yüksek... Marmaray’la yapmak
istedikleri şey aslında çok basit, arazi elde etmek. Yoksa Marmaray’da kentsel
dönüşüm projesinin ne işi var? Bu sayede eğer bu hattı yaparlarsa –ki benim
inancım kalmadı artık, ben bu hattın hiç açılmayacağını düşünüyorum- bu güzergah
üzerinde ileride açacakları iş merkezlerine ulaşım sağlamış olacaklar. Yani
insanların oraya gelip tüketmelerini sağlayacak bir hat... Bu arada
demiryollarıyla ilgili de hayalleri var. Demiryollarını bitirmek istiyorlar.
Duyduğuma göre demiryollarında yolcu taşımacılığına son verip, sadece yük
taşımacılığı yapılmak isteniyormuş. Zaten şu anda "olmayan" yol çalışmaları
nedeniyle bazı hatlarda ulaşım durmuş durumda. Ankara – İstanbul arası hariç,
birçok bölgede şu anda tren çalıştırılmıyor. Mesela daha önce Denizli’ye
gidebiliyordunuz, Pamukkale trenini kaldırdılar. Yol çalışması olacak dediler
ama hatta yük treni çalışıyor. Adana bölgesine trenler kaldırıldı, İzmir’de
banliyöler çalıştırılmıyor. Ankara’da üst geçit yapacağız diye banliyöleri
durdular. Sonuç olarak diyeceğim o ki; yolcu taşımacılığını tasfiye etmek,
yük taşımacılığını da özelleştirmek istiyorlar.
Marmaray CR1 etabı inşaatının geçtiğimiz Aralık ayında
başlaması gerekiyordu ama başlamadı. İnşaatın ne zaman başlayacağı konusunda bir
bilgi var mı? O konuda yeni bir emir yok. DLH’nın raporunda inşaatın
6 yıl kadar sürebileceği belirtiliyor. Bana kalırsa hazır kapatmışken bu hattı,
bir daha açmayalım diye düşünüyorlar. Çünkü kamulaştırma bitmemiş, Yedikule’deki
sorunlar devam ediyor. Bu yüzden hattı hiç açmayıp Harem’deki metro inşaatını
tüp geçide bağlayarak, Eminönü’nde de tramvayla entegre edebilirler gibime
geliyor. Şaşırır mıyım bu ülkede, şaşırmam!
"Yedikule’deki sorunlar devam ediyor" dediniz.
Yedikule’de yaşanan sorun nedir? Yedikule – Yenikapı arasında bir
bağlantı tüneli yapılması gerekiyor. Bundan üç dört ay önce Yedikule’deki semt
sakinlerine evlerini boşaltmaları yönünde tebligat gelince iş ayyuka çıktı.
Demiryolunun hemen arkasındaki evlerin boşaltılması isteniyor. Üstelik bunların
çoğu tarihi... Tahliye kararını belediye ya da kaymakam verir değil mi? Ama
Yedikule’de özel inşaat şirketi tebligat gönderiyor insanlara. Bir de "geçici
tahliye" diye bir ifade kullanıyor. Geçici tahliye diye bir şey yoktur; ya
kamulaştırırsın ya da tahliye edersin. Buradaki inşaattan sorumlu DLH Marmaray
Bölge Müdürlüğü, Gama Nurol Ortaklığı’na sınırsız yetki veriyor. Sözleşmede
şirkete "gerekli güvenlik tedbirlerini alma" hakkı da veriliyor. Buna ne demek?
Gama Nurol elemanları gelip, gerekirse insanları zorla çıkartacak. Tebligat alan
550 aileden sadece 85 yaşında bir kişi karşı çıkıyor bu duruma. Bu kişi avukata
gidince, avukat durumu Koruma Kurulu’na bildiriyor ve ruhsat alınmadığı ortaya
çıkıyor. Bunun üzerine Koruma Kurulu inşaatı durdurma kararı verdi. Dava
açıldıktan iki ay sonda DLH Marmaray Bölge Müdürlüğü, "Biz bu yetkilendirme için
kaymakamlıktan izin aldık" dedi. Bunun üzerine avukatlar müvekkilleri adına
kaymakamlığa başvurdular ancak kaymakamlık bunu reddetti. Kaymakamlık bile
reddetmişken, bu sefer de demiryolu lojmanlarında oturanlara yine aynı şekilde
tebligat gönderildi. Üstelik TCDD’nin haberi yok bu tebligattan. Marmaray’ın
güzergahını değiştirip, insanları evlerinden etmenin nasıl bir mantığı olabilir?
5792 Sayılı Kanun TOKİ’ye sınırsız yetkiler veriyor. TOKİ arazilere el koyuyor,
plan yapıp planı resen kendisi onaylıyor, Koruma Kurulu’nun verdiği kararları
devre dışı bırakabiliyor... Şimdi TOKİ’nin Yedikule Kentsel Dönüşüm Projesi var.
Marmaray’da mevcut güzergah uygulanırsa, parsel bölünmüş oluyor. TOKİ de
parselin bölünmesini istemiyor. Bu yüzden de güzergah kuzeye kaydırılıyor. İşte
Marmaray’ın neden yapıldığına en güzel örnektir bu
durum.
|