Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

"Marmaray Koridoru Konusunda Başından Beri Çekincelerim Var"




İstanbul kuzeye doğru genişleyen bir kent... Bu durumda İstanbullular için Marmaray hattı, ulaşımda nasıl bir avantaj sağlayacak?
Aslında Marmaray koridoru konusunda benim en başından beri bir takım çekincelerim var. Bildiğiniz üzere iki yaka arasındaki geçişler, yoğunluklu olarak Boğaziçi tarafında, yani daha kuzeyde. Bu koridora, insanların ihtiyaç halinde geçmeyi arzu ettikleri hat anlamına gelen "arzu hattı" adı veriliyor. Böyle olunca Marmaray için öngörülmüş olan yolcu talepleri nelerdir diye merak ettim. Belediye ile görüştüm ve kendi veri tabanlarından bir tarama yaparak bir takım rakamlar verdiler. Onların rakamlarına göre yolcu talebi var görünüyor. Marmaray koridorunun seçimi yapılırken, İstanbul’un bütününün dikkate alınmış olması gerekiyordu. Sadece Mecidiyeköy, Levent veya Beyoğlu gibi merkezi yerler düşünülmemeli. Gerçi lokal diyebileceğimiz, belirli bölgeler arasında da bazı koridorlar oluşturabilir. Ancak Marmaray, "İstanbul’un iki yakası arasında yaşanan ulaşım problemini çözecek" diye ortaya çıkınca çok iddialı oluyor. Belki teknolojik açıdan çok büyük bir yatırım olduğu için bize göre "asrın projesi" olabilir ama üstlendiği işlev açısından baktığımızda bana çok uygulanabilir gibi gelmiyor. Beklenen talebi karşılayacak mı, insanları kendine çekecek ve onlarda bir memnuniyet yaratacak mı? Bunlarla ilgili benim kafamda bir sürü soru işareti var. Plan rakamları yolculuk talebi olacağı yönünde ancak ben hâlâ şüpheliyim. Sadece ben de değil, genel olarak akademik camiada böyle bir şüphe var.

Proje tamamlanınca deniz taşımacılığına nasıl bir etkisi olacak?
Şu çok açık ki, deniz taşımacılığındaki talep azalacak. Özellikle Eminönü’ne olan geçişlerde -hatta bunun içine Karaköy’ü de katabiliriz belki- azalma olacak. Bunu belediye de söylüyor. 1997 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’nin yaptığı çalışmada da yine aynı sonucu görüyoruz. Deniz trafiğinde bir azalma olacak.

TCDD trenlerini de olumsuz etkileyecek gibi bir iddia var.  Buna ne diyeceksiniz?
Banliyö trenleri tüp geçitten tüm gün boyunca geçecek. Sadece ana hat trenleri ve yük trenlerinin, bizim zirve saatleri dediğimiz sabah 07:00-09:00 ve akşam 17:00-19:00 arası tüp geçitten geçmeleri yasak olacak. İstihdam açısından nasıl bir yöntem izleyecek TCDD bilemiyorum tabii. İşleticinin kim olacağına bağlı olarak istihdamda bir düzenleme yapmak zorunda kalacaklar galiba. Programa göre, geçtiğimiz 8 Aralık itibariyle mevcut hatların kapatılması gerekiyordu. Ama henüz kapanmadı. İnşaatın başlayacağını kabul edecek olursak, iki yakadaki banliyö hatlarının kapatılması başka bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin o yolu kullanan yolcuların bu süre içinde nasıl taşınacağı konusu belirsiz. Bu konuda yapılmış herhangi bir açıklama bildiğim kadarıyla yok. Neticede inşaat için bu hatlar kapatılacaksa, mutlaka bu insanların mağdur edilmemesi için bir çözüm geliştirilmesi gerekiyor.

Konuyla ilgili olarak yazdığınız bir makalede "koridorun üç, tünelin iki hatlı olması tünel ağızlarında sıkışıklığı sebep olacak" diyorsunuz. Bu nasıl bir sorun yaratır, anlatır mısınız?
Şerit veya hat sayısında azalma olan kesimlere "dar boğaz" adını veriyoruz. Bu karayollarında da çok sık rastlanan bir durumdur. Örneğin yolun 4’ten 3 şeride düştüğü yerlerde mutlaka sıkışma olur. Benzer durum kısmen Marmaray’da da yaşanacak. Çünkü banliyö trafiği sık olacak gibi görünüyor. Zirve saatlerde yaklaşık 2,5 dakikada bir tren işletilmesi düşünülüyor. Bunun dışında ana hat trenleri, Adapazarı - İstanbul arası çalışan bölge trenleri ve yük trenleri de olacak. Bu kadar yoğun tren trafiği sonucunda, tüp geçişi sırasında ister istemez bir sıkışıklık olacaktır. Buna ilişkin de herhangi bir çözüm önerisi veya planlanmış bir işletim tarzı yakalayamadım. Bu noktalar ince elenip sık dokunmamış gibi görünüyor. Ayrıca tek hattın ana hat trenlerine tahsis edilmiş olması anlamlı görünmüyor. Çünkü iki tren grubu farklı rejimde çalışıyor. Banliyö trenleri her istasyonda dururken, ana hat trenleri sadece belirli istasyonlarda duruyor. Dolayısıyla hızları birbirinden farklı ve farklı hızdaki trenlerin aynı hattı kullanması çok sağlıklı değil. İşletmecilik açısından büyük zorluklar yaratır. Bu iki tren hattını birbirinden ayırmak doğru; ama ana hat trenlerine sadece tek bir hat tahsis etmek ve orada gün içerisinde çok sayıda tren çalıştırmayı düşünmek çok sağlıklı bir yaklaşım gibi gelmiyor. Çünkü çok sayıda ana hat treninin, tek bir hat üzerinde ve iki yönde işletilebilmesi pek mümkün görünmüyor. Bunlarla ilgili hesapların çok ince yapılmış olması gerekirdi. Ancak yapılmamış gibi görünüyor. "Hattı yapalım da işletmeciliğini sonra düşünürüz" gibi yaklaşım var.

DLH konuyla ilgili olarak kamuoyunu yeteri kadar bilgilendiriyor mu sizce?
DLH’dan gelen herhangi bir açıklama yok. Gerekirse iş makinesini koyacak, yıkacak ve geçecek. Ortaya bir mühendislik yapısı çıkacak belki ama neye mal olacak bunun da hesabını yapmak lazım. Her şey mühendislik değil çünkü...

Akademik çevreden fikir alındı mı?
Benden şahsen alınmadı. Ama danışman olarak görüş aldıkları kimseler vardır belki bilemiyorum. Benim bir talebim oldu DLH’dan, yapımdan sonraki işletmeciliğe dair neler yapılacağı konusunda... Ancak henüz cevap alamadım.


http://www.yapi.com.tr/haberler/marmaray-koridoru-konusunda-basindan-beri-cekincelerim-var_95943.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!