TÜ Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, 17 Ağustos 1999 depreminin 8. yıldönümünde, bugüne kadar yapılan yerli ve yabancı tüm çalışmaları toplayıp değerlendirdi. Sonuç: "Marmara Denizi'nde olası bir depremin büyüklüğünün en az 7 olacağı konusunda herkes hemfikir. Son çalışmalara göre de 2034'e kadar bu depremin olma olasılığı en az yüzde 35, en fazla yüzde 70 civarında."
Eyidoğan, Prof. Dr. Ambraseys'in araştırmasında, son 2 bin yıllık tarihsel verilere bakıldığında Marmara Denizi'nde İzmit'ten Gelibolu'ya kadar uzanan fayın boydan boya kırıldığını ima eden büyük bir depreme rastlanmadığını söyledi.
Fransa'dan gelen gemilerle gerçekleştirilen araştırmaların koordinatörlüğünü yapan Fransız bilim adamı Prof. Dr. Rolando Armijo'nun, 1912 Mürefte depreminde fayın denizde Tekirdağ açıklarına kadar kırıldığını belirlediğini anlatan Eyidoğan, "Armijo'ya göre, Tekirdağ ile Prens Adaları arasındaki fay zonu kırılacak. Bu da 7.2 büyüklüğünde bir depreme yol açacak" dedi.
Tsunami de bekleniyor
Araştırmaların sonuçlarına göre, olası depremin kıyılarda tsunami yaratma olasılığı da yüksek. Tsunami dalga yüksekliği ise 1.5 ile 4 metre arasında değişecek.
Geri sayım başladı
Depremin İstanbul'da değil, Marmara Denizi'nde olacağını vurgulayan Eyidoğan, "Ancak en büyük kayıp, büyüklüğü ve plansızlığı nedeniyle bu kentte olacak. 27 yüzyıllık tarihinde hasar yapıcı birçok büyük depremlerle çok sık karşılaşılan bir bölgede yer alan İstanbul için geri sayım başlayalı epey yıl olmuştur. Kuzey Anadolu Marmara fayının İstanbul'un güney sahillerine uzaklığı 11-12 kilometre civarındadır" diye konuştu.
Zemini riskli bölgeler
İstanbul'un zemin yapısı da haritada renklere göre belirlenmiş. Kırmızı renkli bölgeler zayıf zeminleri (alüvyon, dolgu alanları vb.), sarı renkli bölgeler de gevşek zeminleri gösteriyor. Yeşil renkli bölgeler ise kayalık alanları gösteriyor. Haritaya göre, Anadolu yakasının zemini Avrupa yakasına göre daha sağlam gözüküyor.
|