Burası daracık sokakları, altalta dizilmiş taş evleri,
ezan ile kilise çanlarının karışan sesiyle tam bir kültür karması. Ve söylendiği
gibi; ‘gündüz seyranlık, gece gerdanlık...’ Bu cümleyle özetlenen 7 bin
yıllık tarihi kent Mardin’in taş evlerle sıralı o meşhur fotoğraf
karesi, bu günlerde dokuya zarar veren yapılardan kurtulmayı bekliyor. Çünkü
Mardin’in UNESCO dünya kültür listesine girmesi için tarihi
dokunun sonradan yapılan tüm eklentilerden kurtulması, Mardin taşıyla
özüne dönmesi gerekiyor. Buradan hareketle 2009’da hazırlanan
‘tarihi kentsel dönüşüm’ projesi kapsamında dokuya zarar
verdiği tespit edilen 1.440 yapının yıkılması gündemde. Turizm
açısından Türkiye’nin en önemli markalarından biri haline gelen Mardin, bunu
gerçekleştiremezse sadece birkaç sokağı ve bazı yapıları dışında UNESCO’nun
koruma listesine giremeyecek.
Mardin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün bu çerçevede başlattığı dönüşüm
projesi için gerekli kaynak 100 milyon lirayı buluyor. Ancak bu bütçeyi hükümet
desteği olmadan yaratamayacaklarını belirten Kültür ve Turizm Müdürü Davut
Beliktay, “Kentimizin tarihi dokusunu bozan 1.440 yapı tespit ettik, bunları
yıkmamız gerekiyor” diyor. Proje kapsamında yıkımların yanında sokaklar da özüne
uygun şekilde yenilenecek. Hatta görüntü kirliliğine neden olan antenlerin
sökülmesi, yeni bir teknolojiyle internet üzerinden TV yayınına geçilmesi bile
konuşuluyor. Projenin bir diğer ayağında ise, Mardin Kalesi’nin turizme açılması
var.
Son beş yılda kültür turizminin en büyük merkezlerinden biri haline gelen 737
bin nüfuslu Mardin’i geçen yıl 1 milyon turist ziyaret etmiş. Özellikle 2005’ten
sonra bölgenin turist akınına uğradığını söyleyen İl Turizm Müdürü, son durumu
‘gururla’ şöyle özetliyor: “2000’in başlarında turist sayımız 100 bini geçmezdi.
2008’de bir gayret 420 bine ulaştı, geçen yıl ise rekor kırarak 1 milyonu
gördük. Bu yıl 1.5 milyon turist bekliyoruz.”
120 milyon TL yatırım çekti
Mardin’e yabancı turist ilgisi de büyük. Toplam ziyaretlerin yüzde 10’u
yabancı. En çok Fransa ve İspanya başta olmak üzere Avrupa ve ABD’den ilgi
varken, geçen yıl itibariyle Mardin’i Uzakdoğulu turistler de keşfetmeye
başlamış.
Hal böyle olunca yoğun sezon olan ilkbahar ve sonbaharda otellerde yer bulmak
neredeyse imkânsız. Şu anda şehirde irili ufaklı 20’ye yakın pansiyon ve otel
bulunuyor, yatak kapasitesi ise 2 bin 300 yatak. Ancak bu yıl, geçen haftalarda
açılan Erdoba Otel ile ilk kez 5 yıldızlı otel gören Mardin’de, ekim ayında
açılacak Hilton ve inşaatı devam eden yedi otelle birlikte yatak kapasitesi 3
bin 600’ü bulacak. Bu da daha çok turist, daha çok turizm yatırımı ve
dolayısıyla geliri demek.
Mardin’deki turizm potansiyeli arttıkça yatırımcıların da kolları sıvadığını
söyleyen Davut Beliktay’a göre, hızlanan otel yatırımları ve bu yıl ilki
açılacak alışveriş merkeziyle birlikte bölge iki yılda 120 milyon TL turizm
yatırımı çekmiş.
|