br />
Dr. Filiz Demirayak / WWF-Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı Genel
Müdürü
Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş hızlandırılmalı
Türkiye iklim değişikliğinden oldukça ciddi derecede etkilenecek ülkeler
arasında. Ancak buna rağmen iklim değişikliği tehdidine neden olan sera gazı
salımında da büyük paya sahip. Kyoto ile 2012 sonrası dönemde, iklim
değişikliğinin dünya için bir felakete yol açmadan önlenebilmesi için daha etkin
önlemlerin alınmasını öngörecek yeni bir çerçeve çizilecek. Aralık 2009’da
şekillenecek olan 2012 sonrası süreçte de Türkiye’yi önemli kararlar bekliyor.
Bu anlamda, Türkiye’nin bir yandan önümüzdeki süreci yakından izlemesi,
uluslararası sürece aktif şekilde katılması, bir yandan da ulusal ölçekte
alınacak önlemlerin, atılacak adımların kapsamlı ve sistematik şekilde ele
alınacağı ulusal ikim değişikliği stratejisini ve eylem planını oluşturması
büyük önem taşıyor. İklim değişikliğinin çeşitli sektörlere olan etkilerinin ve
bunun maliyetinin saptanacağı sektörel etki analizinin sonuçları doğrultusunda
sera gazı emisyonlarının düşürülmesi yönünde çalışmalar hızla başlatılmalı,
temiz teknolojilere ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş hızlandırılmalı,
bu yönde verilecek teşvikler arttırılmalıdır.
Şunu da unutmamak gerekir. Küresel ısınma istenen şekilde sınırlansa dahi
günümüze dek yapılmış sera gazı salımları nedeniyle iklim değişikliği etkileri
kaçınılmaz olarak yaşanacak. Artık geri döndürülmesi olanaksız olan bu etkilere
karşı dayanıklı hale gelebilmek için ulusal uyum stratejileri geliştirilmeli,
gerekli önlemler zaman geçmeden alınmalı. Yoksa iklim değişikliğinin etkilerinin
meydana gelmesinden sonra alınması gereken önlemlerin maliyeti daha da fazla
olacaktır.
|