Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Küre Isınıyor, Vakit Azalıyor

Çözüm fedakârlıkta bulunmaktan geçmiyor. Milyonlarca yoksulun zaten feda edebileceği çok fazla şeyi yok. Dünyada 2 milyarı aşkın insan elektrik ve temiz sudan mahrumken, Türkiye’de 14 milyon insan açlık sınırında yaşarken, bireysel fedakârlıklardan söz etmek, harekete geçirici bir politik odak yaratamaz. Seslenmemiz gerek gerçek güçler hükümetler.

Radikal İKİ
Küre Isınıyor, Vakit Azalıyor

“... Shell ve Exxon Mobil rüzgar ve güneş enerjisi şirketleri olmalarını sağlayacak sıçramayı yapamıyorlar. Küçük yan şirketleri satın alıp işletebilirler. Ama küresel pozisyonları politikacıların, hükümetlerin ve orduların kurulu düzenlerine dayanıyor. Bunu rüzgara çeviremezler. İklim değişimini durdurmak için girişilecek her adıma karşı mücadele ettiler. Son yıllara kadar bu konuda çok açık davrandılar. Şimdi biraz daha sinsiler, arkadan dolap çeviriyorlar. Ama kendiliğinden gitmeyecekler.”

Yukarıdaki satırlar Jonathan Neale’e ait. (Küresel ısınmayı durduralım, dünyayı değiştirelim!, 2009, Yordam Yayınları) Kitap çok değerli bilgileri içeriyor. Bu bilgilerin en önemli yanı ise küresel ısınmanın bir orta sınıf fantezisi olmadığını bir kez daha göstermesi. İklim değişimi, sulandırılamayacak, arada sırada gündeme alıp üzerine bir iki çift laf edilip geçilemeyecek kadar ciddi bir olay.

Gezegenin yoksulluğu, yoksulların ölümü

Ciddi çünkü konu gezegenin, canlı türlerinin ve milyarlarca yoksulun ölüp ölmeyeceğine izin verip vermeyeceğimizle ilgili. İklim değişikliğini etkileri farklı toplumsal sınıflardan insanı farklı bir şekilde etkiliyor. Sera gazı emisyonlarını tırmandıran şirketlerin sahipleri ve kâr ortaklarının ısınmayla ilgili bir problemleri yok. Isınmaktan, kürenin ısınmasından şikâyetçi de değiller. Onların parıltılı yaşamları, iklim değişimine neden olan sanayinin sürekli kâr yaratmasına bağlı. Milyonlarca yoksul insan içinse durum tümüyle farklı.

25 Nisan Cumartesi günü “Küresel ısınmayı durdur / Dünyayı değiştir!” başlıklı bir miting düzenleyecek olan Küresel Eylem Grubu, KEG’in bildirisinde söylendiği gibi: “İklim değişikliği durdurulamazsa 46 ülkede, 2.7 milyar kişi, silahlı çatışmalar ve savaşlarla altüst olma riski yaşayacak!”

Felaketin boyutlarını gösteren sayısız veri var artık elimizde. Bu veriler, küresel ısınmanın Afrika kıtasını bütünüyle çöle dönüştüreceğini kanıtlıyor. Asya’da ise 200 milyon kişi evsiz kalacak! En kısa sürede en radikal tedbirler alınmazsa, deniz seviyesi 6 metre yükselecek. Birçok ülke yeryüzünden silinecek, 200 milyon insan iklim mültecisi olacak! Bu veriler bir bilimkurgu filminin senaryosuna benziyorsa sıradakiler korku filmi gibi: Küresel ısınma, gıdaya ve temiz su kaynaklarına ulaşamayan 4 milyar insanı açlığa ve salgın hastalıklara maruz bırakacak. Kapitalizmin bir ürünü olan gıda krizini derinleştirecek. Canlı türlerinin yüzde 50’sinin yok olmasına neden olacak.

İş, iklim, adalet

Neale, Türkiye’ye de birkaç kez geldi. Mart ayında, Dünya Su Zirvesi’ni protesto etmek için aylarca örgütlenen Alternatif Su Forumu toplantılarına Küresel Eylem Grubu’nun davetlisi olarak katıldı, forumda konuşmalar yaptı.
Türkiye’de hükümetin Kyoto Protokolü’nü imzalaması için çok sayıda kampanya ve miting yapan Küresel Eylem Grubu da kuruluşunu 2005 yılında Jonathan Neale’in İstanbul’da konuşmacı olduğu bir toplantıya borçlu. 3 Aralık 2005’te Türkiye’de gerçekleşen ilk iklim mitinginin başlangıcı da bu toplantı olmuştu. Mitingin ardından aktivistler, daha kalıcı, “savaşlara, militarizme ve çok uluslu şirketlerin dünya çapında tahribatlarına karşı” bireylerin biraraya gelmesiyle ama konuya duyarlı tüm kurum ve kitlesel örgütlerin desteğini de alarak hareket edecek bir kampanya birliği kurdular. KEG 2005 yılından beri nükleer santrallere karşı iki kez, iklim değişiminin kökenlerini açığa çıkartmak ve hükümete baskı yapmak için dört kez miting düzenledi, defalarca basın açıklaması ve yürüyüş yaptı.

Neale, sadece yaklaşmakla kalmayan, uzun süredir bizi içine alıp sürükleyen felaketin başka boyutlarını şöyle anlatıyor:

“Bu bir Armageddon olmayacak. İnsan yaşamı kendisini toparlayabilir ve devam edebilir. Birçok başka tür bu kadar şanslı olmayabilir. Bitkiler, ağaçlar, hayvanlar ve balıklar ısıya hareket ederek uyum sağlıyorlar. Yüksek yerlerde yaşayan bazıları daha da yükseklere çıkacak, bunlar dağların tepesine ulaştıklarında ölecekler. Kuzey ve Güney’in en uç noktalarında yaşayanların gidecek hiçbir yerleri yok. Hayvanlar her yıl ancak kısa bir mesafe yürüyebilirler ve ağaçlar ve bitkiler daha da kısa bir mesafe gidebilirler. Eğer ısı çok hızlı artarsa sıkışacaklar ve yok olacaklar.”

Öyleyse hızlı davranmak zorundayız. Sistemi aklamadan, ısınmaktan ve ısıtmaktan asla kendiliğinden vazgeçmeyecek patronlar sınıfını işaret ederek harekete geçmek zorundayız.

Çözüm fedakârlıkta bulunmaktan geçmiyor. Milyonlarca yoksulun zaten feda edebileceği çok fazla şeyi yok. Dünyada 2 milyarı aşkın insan elektrik ve temiz sudan mahrumken, Türkiye’de 14 milyon insan açlık sınırında yaşarken, bireysel fedakârlıklardan söz etmek, harekete geçirici bir politik odak yaratamaz. Seslenmemiz gerek gerçek güçler hükümetler. Hükümetler, toplam gelirlerinin her yıl sadece yüzde biriyle küresel iklim değişikliği önleyebilirler!

Bizim adım atmamız, adımları çoğaltmamız gerekli. 25 Nisan Cumartesi günü bir kez daha adım atacağız. Katılmaz mısınız?

Saat 13.00. Kadıköy’de Tepe Naitulius önünde buluşulacak. Zeynep Casalini, Taner Öngür-Serap Yağız Güneş Şarkıları ve Marsis grubu da Kadıköy’de konser verecek.

www.kureseleylem.org

ETİKETLER: yeşil
http://www.yapi.com.tr/haberler/kure-isiniyor-vakit-azaliyor_68373.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!