Kuğulu Bitti Sıra Ankara Garı'nda!
Başkenti baştan aşağıya alt ve üstgeçitlerle donatmayı temel belediyecilik anlayışı olarak benimseyen Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, bu kez de Cumhuriyetin en önemli simgelerinden biri olan tarihi TCDD Ankara Garı önüne köprülü kavşak inşa ediyor. Karara meslek ve sivil toplum örgütleri sert tepki gösterirken, yine kimseyi dinlemeyen
aşkenti baştan aşağıya alt ve üstgeçitlerle donatmayı temel belediyecilik anlayışı olarak benimseyen Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, bu kez de Cumhuriyetin en önemli simgelerinden biri olan tarihi TCDD Ankara Garı önüne köprülü kavşak inşa ediyor. Karara meslek ve sivil toplum örgütleri sert tepki gösterirken, yine kimseyi dinlemeyen belediye çalışmaları bütün hızıyla sürdürüyor. İnşaat çalışması nedeniyle tıkanan trafik özellikle sabah ve akşam saatlerinde başkentlileri uzun süre yollarda esir ediyor. Kurtuluş Savaşı yıllarında Mustafa Kemal Atatürk 'ün de karargah olarak kullandığı tarihi Direksiyon Binası'nın da bulunduğu Ankara Garı'nın, Cumhuriyet tarihi içerisinde önemli bir yeri bulunuyor. Şimdi garın tam önüne köprülü kavşak inşa ediliyor. Köprülü kavşağın tarihi değerlere zarar vereceğini dile getiren meslek örgütleri ise karara tepki gösteriyor. Alanda köprülü kavşağa gereksinim olmadığına dikkat çekili-yor. Belediye ise yine eleştirileri dikkate almadan, çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Nevzat Ersan, projeye hiçbir anlam veremediklerini, söz konusu alanda herhangi bir trafik problemi bulunmadığını, projenin "trafiği olmayan" bölgenin trafik yükünü hafifletmek için yapıldığını söyledi. Projenin maketini incelediklerini kaydeden Ersan, alana iş merkezi ve otel de yapılmak istendiğini, köprülü kavşağın yapılma amacının ardında "rant elde etmek" gibi gizli bir amacın da bulunduğunu iddia etti. Söz konusu projenin, 2007 yılının Mart ayında da Anakent Belediyesi tarafından sunulduğunu ancak TCDD tarafından kabul edilmediğini kaydeden Ersan, TCDD'nin kısa sürede fikir değiştirmesinin ardında, Anakent Belediyesi'nin kurum tarafından yürütülen hızlı tren projesine onay vermesinin yattığını savundu. Bu anlamda TCDD'nin, Anakent Belediyesi'ne bir "diyet" ödediğini belirten Ersan, Gar Meydanı ve Kızılay Meydanı gibi alanların, başkentin imar planında özel bir yer tuttuğuna dikkat çekerek İMO'nun projeye karşı çıkış nedenlerini şöyle özetledi: - Proje, TCDD'ye ait kamusal alanların talanına yönelik bir politikanın ürünüdür. - Proje, insan haklarına, kentli haklarına ve yaya haklarına aykırıdır. - Proje, 3194 Sayılı İmar Yasası'na aykırıdır. - Proje, şehircilik ve kent planlama ilkelerine aykırıdır. - Proje, planlama bilimi ve kent merkezi düzenleme ilkelerine aykırıdır. - Proje, halen yürürlükte olan ulaşım politikalarına, ulaşım planı karar, ilke ve hedeflerine aykırıdır. Ersan, eleştirilerini şöyle sürdürdü: "Yaptığınız tüm projelerde yaya önceliğini sağlama, şeffaflık, katılımcılık, kültür varlıklarının korunması, Cumhuriyetin simge değerlerinin gözetilmesi, Ankara'nın başkent kimliğinin korunması gibi konularda sınıfta kaldınız, kalıyor sunuz." 'Cumhuriyet değerleri yok ediliyor' TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Ankara Şubesi Başkanı Atilla Hışır, projenin önce TCDD tarafından reddedildiğini, daha sonradan da "çalakalem" bir şekilde kabul edildiğini kaydederek, söz konusu projeyle kentin otomobillere mahkum edildiğini, yurttaşlara "mekanize" bir hayat sunulduğunu ifade etti. Hışır, köprülü kavşak projesinin sorun çözmekten çok sorun yaratacağının altını çizerek projeye yönelik " AKP'nin Cumhuriyet değerlerini yok etme planının ayaklarından biri" değerlendirmesini yaptı. 'Tarihi dokuyu bozar' Demiryollarının, Cumhuriyetin en önemli değerlerinden biri olduğunu vurgulayan TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Yeşim Uysal, gerek garın gerekse garın bulunduğu meydanın Cumhuriyetin simgesi olduğuna dikkat çekti. Milli Mücadele'nin beşiği olan Ulus-Gar-Kızılay ekseninin, söz konusu projeyle tarihsel ve kentsel açıdan bozulacağını dile getiren Uysal, alanın kültür mirası olarak korunacağı yerde trafiğe boğulduğuna dikkat çekti. Uysal, köprülü kavşak uygulamasının ulaşım planlamasına aykırı olduğunu vurgulayarak, uygulamanın trafik keşmekeşi ile sonuçlanacağını ve bölgede yayaların adım dahi atmasının mümkün olmayacağını dile getirdi. Uysal açıklamasına şöyle devam etti: "Herhalde Sayın Gökçek, başkentte herkesin arabası olduğunu düşünüyor. Halbuki başkentteki yurttaşların sadece yüzde 20'si arabaya sahip. O yüzden proje, yaya haklarını ihlal etmekte, gündelik hayatı zorlaştırmaktadır. Kültürel mirasımız bu şekilde katledilmektedir. Bu yüzden uygulamayı asla doğru bulmuyoruz." Proje uygulamaya konmadan önce herhangi bir ön araştırma yapılmadığını dile getiren Eski İMO Ankara Şubesi Başkanı Fehmi Toptaş, söz konusu uygulamanın Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Dönemi anılarını mahvetmekten başka hiçbir şeye yaramayacağını söyledi. Toptaş, köprülü kavşak uygulamasının kente estetik katmayacağını ve kent trafiğini çözme konusunda yetersiz kalacağını dile getirerek, şöyle devam etti: "Cumhuriyetten kalan bir sürü anı yok ediliyor. Şu an bölgede trafik sıkışıklığı yok ama bu gidişle olacak. Zaten şehrin ortasına yapılan alt ve üstgeçitler sorunu çözmez. Önemli olan trafiği kent merkezinin dışına taşımak ve kenti raylı sistemlerle donatmaktır. Ancak bugün, başkentin tarihsel dokusu giderek yok ediliyor. Son yapılan köprülü kavşak projesi, Gençlik Parkı'na yapılanlarla birleştiğinde başkent gün geçtikçe yüzüne bakılmaz hale getiriliyor." TCDD sessizliğini koruyor TCDD yetkilileri ise, köprülü kavşak projesinin kendi denetimlerinde olmadığını ve kurumun Anakent Belediyesi'nin aldığı karara etki edemeyeceğini söylemekle yetindi. Yetkililer, Anakent Belediyesi'ne kurum olarak birtakım istekler ilettiklerini, inşaat bölgesinde yer alan tarihi ağaçların kesilmemesini ve yayalara da hareket alanı bırakılmasını talep ettiklerini dile getirdiler. Mustafa Kemal Atatürk'ün karargâhıydı... Ankara Garı'nın içerisinde Kurtuluş Savaşı yıllarında Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk 'ün karargah olarak kullandığı Direksiyon Binası da bulunuyor. Bağdat Demiryolu'nun yapımı sırasında 1892 yılında inşa edilen Direksiyon Binası, Atatürk'ün 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara'ya gelişinden itibaren Başkomutanlık Karargahı ve Konutu olarak uzun süre emrine tahsis edilmiş, 1920-1922 yılları arasında alınan en önemli iç ve dış kararlara tanıklık etmişti. Kurtuluş Savaşı'nın hareket planları burada hazırlanmış, 21 Ekim 1921 tarihinde, Fransızlar'la yapılan anlaşmanın görüşmeleri ve imza töreni bu binada gerçekleştirilmişti. 23 Nisan 1920 tarihinde TBMM'nin açılması ile bugünün her yıl Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanması kararı da bu bina da alınmıştı. TCDD, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde seçkin bir yeri olan bu binayı yeniden düzenleyerek, 24 Aralık 1964 tarihinde müze olarak halkın hizmetine açmıştı. İki kattan oluşan müze binasının üst katında, Atatürk'ün çalışma odası, toplantı salonu ve yatak odası bulunuyor. Atatürk'e ait özel eşyalarla, o günün özelliklerini taşıyan mobilyalar olduğu gibi korunuyor. Binanın alt katı ise, Demiryolları Müzesi olarak kullanılıyor. Burada, 1857 yılından günümüze, demiryolları ile ilgili eşya ve belgeler sergileniyor. |