Çok bıktıran bir söylem ama bu haber krizde firsat arayanlar için... Hikâye
Filli Boya markasiyla tanidigimiz Betek AŞ'nin
hikâyesi. Aktaran ise bizzat işin başinda bulunan Genel Müdür Tayfun
Küçükoglu... Kuruluş hikâyesi 1989'da başliyor.
Küçükoglu anlatiyor:
"Türkiye'de boya sektöründe rekabet vardi ama ürün bazinda Avrupa'nin 20 yil
gerisinde oldugumuzu gördügüm için Almanlara (Caparol'den bahsediyor) yalvardim.
O zamanlar sektörde kapasite kullanim oranlari yüzde 50'lerde. Bu kapasiteyle
çalişan yere yatirim mi olur diyen Almanlari 2 yil ikna edemedim. 1992'de
yatirima ikna edemesem de lisans anlaşmasi yapmayi kabul ettirdim. 1993'te işe
başladik.1994'te performansi görünce bu kez Almanlar bize 'Bize hisse verir
misiniz' diye geldi. 'Rica' üzerine hisselerin yüzde 25'ini verdik. Şirketin
yüzde 25'i Caparol, yüzde 75'i Akpinar Ailesine ait. Fabrikanin açilişi ise 2001
sonunu buldu."
Küçükoglu, Betek Boya'nin Şubat 2001 krizinin yarattigi agir tahribat sonrasi
yilin sonuna dogru fabrikayi açma kararini aldiklarini ancak çevresindekilerin
kendilerine 'deli' dedigini aktardi. Küçükoglu, 2001'de herkesin işi gücü
birakip yoldaki sevkiyati çevirirken kendilerinin o dönemde başa baş noktasina
ancak dolarin 1 milyon 800 bin liraya (1.80 TL) gitmesiyle geldikleri hesabini
yaptiklarini ve işe devam etme karari aldiklarini söyledi.
Bu delilik onlara sektörün en büyük oyuncusunu yakalama şansini saglamiş.
Şirketin verdigi rakamlar, ciroda 2003'te liderle durumu eşitleyen Betek'in
2004'le birlikte liderligi eline aldigini gösteriyor.
Küçükoglu ve Betek Boya'nin son 'deliligi' ise bina yalitimi... Avrupa'nin
önde gelen şirketlerinden ortaklari Caparol'le izolasyon malzemelerini (siva,
diş cephe kaplamasi, strofor) tek bir fabrikada üretmeye karar vermiş. Ilk
kurulan Kaynarca fabrikasinin ardindan Gebze'de 2004'te yapilan 40 bin
metrekaresi kapali alan olmak üzere 103 bin 500 metrekareye yayilan boya
fabrikasinin yaninda 150 bin metrekarelik bina yalitim malzemesi üreten tesis
kurulmuş.
'Yatırım yaptık çünkü potansiyel yüksek'
Konutlarda 14 milyar dolarlik enerji tüketimi bulundugunu belirten Küçükoglu,
"Yalitimla bunun yüzde 25'ini ülkede birakabiliriz" diyor. Binalarin yüzde
8-9'unun yalitimli oldugunu belirten Küçükoglu'nun yaptigi kaba hesap neden bu
yatirima kriz döneminde girdikleri konusunda da ipuçlari veriyor: "Türkiye'de 16
milyon bina oldugunu düşünüp bunun 10 milyon adedinde yalitima ihtiyaç oldugunu
varsayalim. Her binada ortalama 2 bin metrekarelik alanin yalitim ihtiyaci
oldugu ve yalitimin metrekaresinin 25-40 TL fiyatlarla yapildiginda 500 milyar
TL'lik potansiyel var.
43 dolara aldık şimdi 200 euro, kriz nerede?
Tayfun Küçükoglu, 2001'de Gebze'de arsa alirken 43 dolar metrekare fiyati
ödediklerini hatirlatarak şunlari söylüyor: "Çevrenize bakin haril haril
inşaatlar sürüyor. Memlekette hayat durdu dogru ama çevrede çogu yabanci ortakli
bir sürü yatirim var. Arsalar için 200 euro ve üstü konuşuluyor. Iş durduysa
nasil oluyor bu iş?"
'Su geçişkenliği konusunu bize onlar öğretti'
Küçükoglu, Almanya'da yalitimsiz bina olmadigini yine de stroforlarin
degiştirilmesiyle her yil 35-40 milyon metrekare iş yapildigini belirtiyor.
Küçükoglu, "Onlardan ögrendigimiz stroforlarin su geçişkenligi olma zorunlulugu
bilgisi. Aksi halde yalitim yeterli olmuyor" diyor.
|