Konut kredisi faizleri tekrar yüzde 1'in altını görse de ev fiyatlarında
ortalama artış son bir senede yüzde 6.6'da kaldı. Uzmanlar "faizde hızlı
bir düşüş beklenmediğine göre, krediyle konut almanın şimdi tam zamanı"
diyor.
Her ürün ve hizmette olduğu gibi konutta da talebi, ihtiyaçlarla fiyatlar
arasındaki denge belirliyor. Diyelim ki ihtiyaç belli. Ya yeni evli bir
çiftsiniz ya da yeni bir kente taşınıyorsunuz. Bir eve ihtiyacınız var. Ya da
gelir düzeyiniz, artık kalitesiz bir konutta oturmak zorunda kalmayacağınız
kadar yükseldi. Daha iyi bir ev sizin için ihtiyaca dönüştü.
Evet, az önce de vurguladığımız gibi ihtiyaç belli de, peki ya fiyatlar?
Fiyatları kim belirliyor?
CNBC-e Business dergisinin haberine göre; Türkiye'de 2000'li
yılların başına kadar gayrimenkul özellikle de konut fiyatlarında satıcının
ağzından çıkan söz neredeyse kanun gibiydi. Ancak son 7-8 yıldır durum biraz
değişti. Alıcının karşısındaki seçenekler çoğalınca rekabet unsuru bu sektöre de
girmeye başladı.
Yine de gayrimenkul fiyatlarını belirleyen Türkiye'ye özgü bir başka durum
daha var ortada. O da satılan konutların finansmanında banka kredilerinin
giderek daha büyük bir rol oynaması.
Geleneksel olarak sağlam bir yatırım aracı, hatta gelecek güvencesi olarak
görülen gayrimenkulü almak isteyen vatandaşların büyük bölümü bankaların
kapısını çalıyor.
İşte bu yüzden, başta konutlar olmak üzere, kredilendirilebilir
gayrimenkullere yönelik kredilerin faizleri de alış-satış fiyatları üzerinde
ciddi bir etkiye sahip.
Faizlerin düşmesini avantaj olarak gören vatandaşın önce bankaya ardından da
inşaat projesi geliştiren firmalara koşması, fiyatların bir anda yukarı
çıkmasına neden olabiliyor.
Daha önce beğendiği bir evi, faizler düşünce almak isteyen vatandaş, satıcı
firmaya gittiğinde fiyatların bir anda yükseldiğini görerek hayal kırıklığına
uğrayabiliyor.
Tam tersi durumlar da söz konusu. Öyle dönemler oluyor ki, iyimserliğin
yüksek olduğu bir havada bile banka faizleri biraz daha düşsün ondan sonra gidip
ev alırım diyenler nedeniyle konut satışları bir anda beklenmedik şekilde
azalabiliyor. Bu da, ekonomik büyüme döneminde bile geçici de olsa fiyatların
düşmesine neden olabiliyor.
İlle de faizi beklemeyin
Özetle, faiz oranlarının aşağı ya da yukarıya çıkışını belirleyen ülkedeki
genel ekonomik durum, konut fiyatları üzerinde çok belirleyici bir etkiye sahip.
Peki şu anda gayrimenkul fiyatlarıyla kredi faizleri arasındaki denge ne
durumda? Yani krediyle alım yapabilecek alıcılar nasıl davranmalı? Faizleri
önümüzdeki dönemde nasıl bir seyir izler, düşer mi, yerinde mi sayar, yoksa
yükselebilir mi?
Gelin bu sorulara cevap ararken Colliers International
Türkiye'nin, 2010 ilk yarıyıl gayrimenkul raporuna bakalım.
Raporda, önümüzdeki altı aylık süreç konut yatırımı için uygun bir dönem
olarak niteleniyor. Buna gerekçe olarak da faizlerde daha fazla düşüş
beklenmemesi gösteriliyor.
Colliers International'ın raporundaki bu ifade de, faiz oranlarıyla fiyatlar
arasında nasıl bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor.
Talep artışı için zaman lazım
2010 yılında, konut satışlarının geçen yıl olduğu gibi güçlü kalmayı
sürdüreceği beklentisine de yer verilen Colliers Türkiye'nin raporuna göre
tüketicilerin alım gücündeki azalma ve genel işsizlik oranındaki artışlar
nedeniyle gayrimenkul geliştiricilerin beklediği talep artışı için biraz daha
zaman gerekecek.
Rapordaki bu son ifadeler de konut alıp almama konusunda kararsız görünenler
için ciddi ipuçları taşıyor.
Talep artışı için biraz daha beklenmesi, bazı konut üreticilerinin içinde
oturulmaya hazır bir konutu uygun fiyatla satmayı tercih edebileceği anlamına
geliyor.
Bu arada Reidin.com'un açıkladığı Türkiye gayrimenkul satış fiyat endeksi,
piyasanın özellikle son 7-8 aydaki hareketliliğine karşın, son bir yılda sadece
yüzde 6.6 düzeyinde bir artış gösterdi.
Bu da, faiz oranları ciddi şekilde düştüğü halde fiyatların henüz çok da
fazla artmadığının bir göstergesi sayılabilir.
O halde, faizlerin uygun, fiyatların da çok artmadığı bir ortamda, potansiyel
alıcılar için "nerede ve ne tür bir gayrimenkul" sorusuna cevap
vermek kalıyor.
|