Betondan Yine Vazgeçilmiyor:...
Katarlılar Karadeniz Yaylalarına...
Evlerin Yeniden Yapılması Yasak
Kozak Yaylası için Yeniden Referandum Sandığı Kuruluyor
Vaktiyle çam fıstığı zengini köylerin bulunduğu Kozak Yaylası, şimdilerde mantar gibi üreyen taş ocaklarının yarattığı tahribatla anılıyor. Bağyüzü muhtarı Mehmet İlhan, “Çamların üzerine yayılan toz bulutları ağaçları küstürdü, ürün kapasitemiz sıfıra indi” derken, köy sakini Ogün Mat ise, ruhsatsız açılan ocaklara dikkat çekti.
Öte yandan, taş ocaklarıyla mücadele için köy halkı önümüzdeki günlerde referanduma gitmeye hazırlanıyor. Muhtar Mehmet İlhan, “Devletin yapmadığını biz yapıp halkımıza taş ocaklarının istenip istenmediğini soracağız. Belki sesimizi duyan olur” ifadelerini kullandı.,
Odatv'den Oya Uğral'ın haberine göre, fıstık çamlarıyla ünlü Kozak Yaylası, son yıllarda sayıları hızla artan taş ocakları nedeniyle delik deşik edildi. Pek çoğu ruhsatsız olduğu iddia edilen ocaklarda uygulanan dinamitle patlatma yöntemi ve ocaklardan taş taşıyan dev kamyonlar, köylünün huzurunu kaçırdı. Üzeri kapatılmayan devasa çukurların da yabani hayvanlar ve insanlar için güvenlik tehdidi oluşturduğu belirtiliyor. Uykularımız kaçıyor Kozak Yaylası’ndaki iki bin nüfuslu Bağyüzü Köyü Muhtarı Mehmet İlhan,taş ocaklarından yayılan toz bulutlarının ekolojik dengenin yanında sağlıklarını bozduğunu ifade ederek, çözüm için yetkililere çağrıda bulundu. İlhan, “Köyümüzde 5 yıl önce 2 buçuk trilyon lira olan ürün kapasitemiz bugün sıfıra indi.Yayla genelinde dünyada üçüncü geliyorduk. Adamlar gitmiş komple dağa ruhsat almış. Köylünün tapulu arazisini parsellemişler. Köylü de arazisini ruhsat sahibine yüzde 50 ucuza satmak zorunda bırakılıyor” dedi. Çed gerekli değil Çoğu ocağın kaçak açıldığını belirten Muhtar İlhan şunları söyledi: “Ruhsatlı olanlara da ÇED gerekli değil belgesi verilmiş. Devletin adamının gelip önce köylüye istiyor musunuz diye sorması gerekmez mi? Masa başında karar veriliyor.” 2 bin ağaç daha kesilecek Mehmet İlhan, köy sınırları içinde bulunan bir taş ocağı için daha önce 5 bin ağaç kesildiğini, şimdi de 100 dönümlük genişletme sahasında 2 bin ağaç daha kesim izni duyumu aldıklarını ifade etti. İlhan, “Köylümüz ısınmak için bir çam kesmeye kalksa hemen zabıt tutarlar. Bu nasıl adalet anlamadık” dedi. Büyükşehir müdahil olmalı Köy sakini Ogüt Mat ise, ruhsatsız açılan ocaklara dikkat çekerek, “Büyükşehir Yasası ile Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne geçen köyümüzdeki bin 200 dönüm fıstıklık taş ocaklarından olumsuz etkileniyor. Büyükşehir’in de müdahil olması ve mücadelemize destek vermesi gerekir” dedi. İlber Hoca da kızdı Bağyüzü köyünde bir süre önce mülk alan Prof. Dr. İlber Ortaylı’dan da taş ocaklarına çok sert tepki geldi. “Köylerimize dokunmasınlar” diyen Prof. Dr. Ortaylı, “Birileri zengin olacak diye taş ocaklarına izin verilmemeli. Her türlü mücadelede köylümün yanındayım. Kimsenin huzuru kaçırmaya hakkı yok” diye konuştu. Atatürk anıtı arada kaldı Kozak Yaylası’na Atatürk sevdalısı merhum Sühan Kaçmaz tarafından yaptırılan, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan Atatürk heykelinin çevredeki taş kırma tesislerinden yayılan toz ve çöplerin arasında kaldığını söyleyen ADD Şube Başkanı Ahmet Üzgeç, “Kozak kan ağlıyor” dedi. Üzgeç, ”Zeytin Yasasına göre zeytinliklere üç kilometre mesafede olması gereken taş ocakları 500 metre yakınına açılmış. Bunlara karşı acilen önlem alınmalı” dedi. |