Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İzmir Kaya Termal Otel'de Kentsel Dönüşüm Zirvesi adıyla düzenlenen ''Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümü'' konulu bilgilendirme toplantısında yaptığı konuşmada, kentsel dönüşümü ''kentsel gelişim'' diye anmak istediğini, kentsel dönüşüm denilince ''rantsal dönüşüm'' diye itiraz oluştuğunu söyledi.
Kentsel dönüşümün şehirlerin daha düzenli, daha iyi yaşanır hale getirilmesi, yeşil alan oranının çağdaş düzeyde geliştirilmesi, marka şehirler kurulması için ''olmazsa olmaz'' ihtiyaç olduğunu vurgulayan Bakan Yıldırım, ''Peki fiili durum ne? Maalesef hiç de böyle değil'' dedi.
Bakan Yıldırım, son yarım asırdır doğudan batıya göçlerin artmasıyla İstanbul başta olmak üzere bütün büyük şehirlerin içinden çıkılması zor, çarpık yapılaşmayla karşı karşıya kaldığını, özellikle deprem riskinin çok daha öncelikli hale geldiğini dile getirdi.
''Değişimi başarmak kolay değil''
Şehir gelişimini, dönüşümünü üç ayrı safhada değerlendirmek gerektiğini anlatan Yıldırım, bunlardan birincisinin ertelenemeyecek olan deprem riskli konutların yenilenmesi, ikincisinin estetiğe, şehirciliğe yönelik bir değişim dönüşüm, üçüncüsünün de şehrin kimliğini, geçmişini sembolize eden tarihi restorasyon olduğunu anlattı.
Bakan Yıldırım, şunları kaydetti:
''Tüm bunları yaparken işin çok da kolay olmadığını burada konuşmacılar çeşitli şekillerde dile getirdiler. İşin tarafları, uygulayıcıları, karar verenler, hak sahipleri var. Bütün bunları ortak paydada birleştirmek ve bu gelişimi, değişimi sosyal bir sorun alanı halinden çıkarmak çok kolay bir iş değil, kolay olsaydı bugüne kadar kayda değer ilerleme yapılırdı''.
''İzmir yargı yoluyla iş durdurmaktan çok yoruldu''
Bakan Yıldırım, kendisinden önce konuşma yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na hitaben, ''Değerli belediye başkanımızla aslında biz ortak iş yapıyoruz. Ortaklığımıza bir halel mi geldi başkan?'' diye sordu.
''Hayır'' yanıtını alması üzerine, ''O zaman bir problem yok'' diyen Bakan Yıldırım, şöyle devam etti:
''Başkanın gündeme getirdiği iki konuda benim cevap hakkım doğdu. Kruvaziyer limanla ilgili konu şöyle. Kruvaziyer limanlar dünyanın her yerinde bir yaşam merkezidir. İskele ayrı, kruvaziyer liman ayrıdır. 2003'te o kuğu gibi gemilerden iki tane yanaşırken bugün 100'ü buldu, 600 bini aştı turist sayısı. İzmir Türkiye'nin kruvaziyer turizm hacminin üçte birini yakaladı.
Bunu ileri taşımamızda ne zarar var-?Bundan İzmir ne kaybeder_ Şüphesiz İzmir bundan kazanacak. Liman içindeki yapıların sadece 28 bin metrekaresi alışveriş merkezi. İzmir'de en küçük AVM 41 bin metrekare. Ondan bile neredeyse yüzde 50 daha küçük. Orada otel olmayacak, nerede olacak- Orada bazı kurumları alıp onlara bina yapacağız. Kruvaziyerle gelen yüksek gelir grubundan yolcular sadece körfezi mi seyredip gidecek? Şehrin bilinmeyen, otantik bölgelerini gezmek için geliyor.''
Bakan Yıldırım, kruvaziyer limana yönelik değerlendirmelerin çok acele değerlendirmeler olduğunu, hiç kimsenin İzmir'e kötü bir şeyi yapma düşüncesi taşımayacağını dile getirerek, ''İzmir'in trafiğine olumsuz etkileri neyse bunu da gidereceğiz. Başkan 'bunu mahkemeye götüreceğim' diyor, ne yapalım, mahkeme ne derse onu yaparız. İzmir yargı yoluyla iş durdurmadan çok yoruldu, bence İzmir bunu hak etmiyor. Bu yüzden bunları çok doğru konuşup, gücümüzü aynı yönde yoğunlaştıralım'' dedi.
Yıldırım, Alsancak Stadı konusunda da hiç kimsenin bu stadın yıkılıp yerine AVM yapılacağını söylemediğini kaydederek, ''Benim şahsi düşüncem de Örnekköy Stadı'na karşılık Alsancak değil. Başka bir alternatif üretebiliriz. Hele hele Alsancak Stadı'nın yıkılıp AVM yapılması gibi bir proje yok, olsa bile ben de taraftar değilim'' dedi.
Bakan Yıldırım, her zaman işbirliğine hazır olduklarını, İzmirlinin hayrına bir iş yapılmasının yeterli olduğunu vurguladı.
''Mükemmeli ararsak iş yapamayız''
Kentsel dönüşümde mükemmeli aramakla vakit geçirilirse hiçbir şeyin yapılamayacağını kaydeden Bakan Yıldırım, şöyle konuştu:
''Derler ya, soğanı sarımsağı hesap edersen paçayı yiyemezsin. Mükemmeli ararsan hiçbir iş yapamazsın. İzmir'in coğrafyasını değiştirecek halimiz yok, İzmir bu haliyle güzel bir şehir. Yapmamız gereken İzmir'e yeni yaşam alanları bulmak. Mesela yarımada. Yarımadanın daha iyi planlanarak şehirleşmesi için bir çalışma başlatalım. Yani kuzeyimizde, güneyimizde dağlar bir baskı oluşturuyor, doğru ama batıya ve doğuya doğru fevkalade bir imkan var.
Bunları genel ve bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirip yeni alanlar oluşturmak lazım. Bu yasanın en önemli özelliği zorunlu değil, gönüllü şekilde bu değişimi gerçekleştirmek. Başkanın şu lafı doğru, insanların yaşam alışkanlıklarını değiştirmek zor. Biz beğenmeyebiliriz ama bir hemşehrimizin bütün hatıraları, her şeyi orada. Roman hemşehrilerimizin iptidai yaşam şartlarından apartman dairelerine taşınırken halini anlamamamız gerekiyor. Mükemmeli aramaktan vazgeçip, iyiyi, en iyiyi hedefleyeceğiz. Bunu gerçekleştirirsek gerekeni yapmış oluruz. Hizmet sektörü zordur, yap bir yanlış iş duy şikayeti, yap iki tane güzel iş duy sessizliğin sesini.''
Yıldırım, kentsel dönüşümde ekonomik hareketliliğinin İzmir'de kalması, İzmirli işadamlarının da elini taşın altına koyması gerektiğini sözlerine ekledi.
"İzmir arsa üretmek zorunda"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise hızlı göç, korkunç ve çok hızlı bir şehirleşme sonucu Avrupa'nın 150 yılda gerçekleştirdiği kentlileşmeyi 40 senede yapılması sonucu, Türkiye'de çarpık kentleşmesinin ortaya çıktığını söyledi.
İzmir'in arazi fakiri bir kent olduğunu, çünkü ya yamaçlara, belli yüksekliklere ya da birinci sınıf tarım arazilerine ve en önemli havzalara bina yapılması gerektiğini dile getiren Kocaoğlu, ''İzmir arsa üretmek zorunda. Bu sınırlılık hem dezavantaj hem de kentsel dönüşüm için avantaj. Gecekonduları dönüştürmeden başka şansınız olmadığı için daha hızlı dönüştürmek zorundayız'' dedi.
Kocaoğlu, kentte planladıkları kentsel dönüşüm çalışmalarına dair bilgi verdi.
Alsancak Liman projesine dair düşüncelerini paylaşan Kocaoğlu, ''Kordon'a insanlar giremezse orası biter. Buraya AVM yapılması, bize göre doğru değildir'' diye konuştu.
Zirvenin moderatörü eski İzmir büyükşehir belediye başkanlarından Burhan Özfatura da bakanlara, milletvekillerine teşekkür ettiğini, kentsel dönüşüm alanında çok önemli bir kanunu hazırladıklarını belirterek, ''60 yıllık pisliği temizleme görevini sırtlandılar'' dedi.
Uşak Belediye Başkan Vekili Tuncay Yılmaz da kentte TOKİ ile birlikte hayata geçirdikleri kentsel dönüşüm projeleri hakkında bilgi verdi.
|