Konutun Bilimsel Olmayan Kısa Hikayesi
SONUÇ Doğa Tanrının, konut (şehirler) insanın dünyası. Mimarın gücü nerede bitiyor?
Ne yapılabilir? Ne yapmıyor? Evler büyüdükçe çabaları artan mimarlarımız küçüldükçe cephelerde kendilerini göstermeye çalışıyor, yüzleri bölüyor değişik renklere boyuyor, kah Türk Evi çağrışımı, kah postmodernin tüm denemelerinden yardım istiyor. Ne mekansal ne de biçimsel bir inanış görünmüyor ... Kocaman pencerelerle sokağı seyreden açgözlü yapılar... Taşranın özlemi olsa gerek. Doğrusu konut üreten tüzel kuruluşlar (Toplu Konut, Emlak Bankası gibi) özel kuruluşlar (başta MESA ve on kadar diğeri) konut tasarımında, daha iyi bir şeyler yapmak için bir çaba göstermiş değiller: AMAÇ SATMAK! Başarının ölçüsü: "Ne kadar üretiyorsun? Ne kadar satıyorsun?" Yöneticiler de kendilerini satmış oluyor. Her iki anlamda!
|