Konutun Bilimsel Olmayan Kısa Hikayesi
/P> DEGIŞEN DÜNYA Teknolojiyle birlikte dünyanın bir bölümü zenginleşip diğer ülkeleri sömürürken Türkiye'nin de batılılaşma sürecini seçmesi akılcı bir yaklaşımdı... 1930'lar geldi çattı şehirleşme kıpırdadı, apartmanlar ve apartmancıklar yapılmaya başladı... Odalardaki odun sobaları sofalara çıktı ve kömür sobası oldu. Bu değişim sofa etrafı oda düzenini korudu ... Kalorifer ise, önde (L) salon, arkada yatak odaları, ortada banyo, mutfak ve merdiven çözümünü getirdi. Sofa öldü, koridor doğdu ... Zamanla ev hanımları (kadın) hakları ağırlığını koydu veya tüm aile mutfağa girer oldu, mutfaklar cepheye geçti. İnşaatlar harman tuğlasıyla ve betonarme döşemelerle teknoloji atladı. Fakirlikten konutlar, odalar küçüldü, oda sayısı azalmadı, her taraf kapı doldu ... Örneğin eniştem doktor yüzbaşı Ankara'da İsmet Paşa Mahallesi’nde 100 metrekarelik modem (!) bir dairede oturuyordu. Odalar 9-10 metrekare, geleneksel olanlardan çok küçüktü. Ankara Yenişehir'e taşınırken evler ve odalar büyümeye başlamıştı.. Bahçelievler (ilk) toplukonut, Prof. Hermann Jansen tarafından planlandı, iki katlı evleri, çarşısı, PTT ve karakolu, tenis klubü ile batıdan (Almanya'dan) bir örnekti, üst bürokratlar, müsteşar veya genel müdürler buralarda ev sahibi oldular ... Onların üstü Yenişehir'de küçük köşklerine çoktan yerleşmişlerdi ... Devletleşme hızlandı, Bakanlıkları, Saraçoğlu (başbakan) mahallesi gerçekleşti. Avrupa'da faşizm, Türkiye'de II. milli mimari başladı, Bonatz Ankara'daki Alman mimarların böyle bir yoruma en heveslisi ... Saraçoğlu mahallesi de bu yönde ilk vasat denemesi oldu ... Bu arada Bahçelievler’de, sonradan yapılan iki katlı kooperatif evleri, ihtiyaç nedeniyle her kat bir daire gibi kullanıldı. Yukarı katın mutfağı, alt katın banyosu yoktu, ama yaşam sürüyordu ... İstanbul'da Ayazpaşa'da ve Laleli'de oturdum, Gümüşsuyu'ndaki Ankara Palas'ta asansörle tanıştım. Burada odalar birazcık daha büyüktü ama dairelerin planları pek farklı değildi.
|