b>2,5 yıl önce zorunlu hale getirilmesine rağmen konutların yüzde 84’üne hâlâ deprem sigortası yapılmadı.
Türkiye’de sigorta kapsamında 13 milyon konut bulunuyor. Bunlardan sadece 2 milyon 200 bini sigorta yaptırdı. Uzmanlar, deprem konusunda Türkiye’de yeterince bilinçlenme olmadığını düşünüyor. Evlerin sağlamlaştırılmasının fazla önemsenmediği ifaden eden uzmanlar, deprem sigortasının da yaygınlaşmadığı görüşünde. Deprem sigortasını bütün konutlara yaygınlaştırmak için çözüm arayan devlet ise elektrik, su ve telefon sözleşmeleri için sigorta poliçesi istemeyi planlıyor. Hazine Müsteşarlığı'nda hazırlıkları süren kanuni bir düzenlemeyle zorunlu sigortayı yaptırmayanlara elektrik, su ve telefon hizmetleri verilmeyecek. Türkiye Deprem Vakfı İkinci Başkanı Prof. Dr. Semih Tezcan, 800 bin binanın bulunduğu İstanbul’da sadece bin kişinin güçlendirme yaptığını söyledi.
Depreme karşı alınabilecek tedbirlerin başında sağlam binalarda oturmak geliyor. Binayı güçlendirmek için en azından beş bin doların gözden çıkarılması gerekiyor. Sadece, projesini yaptırmanın bedeli bile 500 dolar. Prof. Dr. Tezcan, 800 bin bina bulunan İstanbul’da bugüne kadar sadece beş bin bina için güçlendirme raporu hazırlatıldığını, bin bina için güçlendirme yapıldığını söyledi.
Bina, güçlendirmeye ihtiyaç duyuyorsa Bayındırlık Bakanlığı’ndan alınan yetki sertifikasıyla kurulan yapı denetim kuruluşlarına gidilmesi gerekiyor. İstanbul’da 84, Türkiye’de 200’e ulaşan kuruluşlar, projeyi onaylayıp, uygulanmasını denetleyecek tek kuruluş. Büyük çaptaki onarımlar için, yapı denetim kuruluşları aracılığıyla, belediye imar müdürlüklerine müracaat edip, onarım ruhsatı alınması gerekiyor. Yapının güçlendirilmesinin maliyeti, beş ila yedi bin dolar arasında değişiyor.
Zorunlu sigortaya ilgi yok
Doğal Afet Sigortaları (DASK) Genel Koordinatörü Hüseyin Yunak, mevcut, denetim mekanizmalarının geniş kitleleri bu sigortayı yaptırmaya yöneltmekten uzak olduğunu ifade ederek, “Yeni yasama döneminde kanun hükmünde kararnamenin yerini alacak yasa çıkarılması, ve etkin bir denetim, yaptırım düzeninin hayata geçirilmesi gerekiyor.” dedi.
Zorunlu deprem sigortası hizmetini vermek üzere kurulan DASK ile köylerde bulunanlar dışındaki bütün konutlarını, ödenebilir bir prim karşılığında asgari sigorta güvencesi altına alınması ve devletin üzerindeki yükün kaldırılması hedeflendi. Ancak aradan geçen zamana rağmen bugüne kadar zorunlu sigorta kapsamındaki konut sahiplerinin ancak yüzde 16’sı üzerine düşeni yerine getirdi. Kapsam içinde 13 milyon konut olmasına rağmen, depreme karşı sigorta yaptıranların sayısı sadece 2 milyon 200 bin. Bugüne kadar sigortasını yaptıranlardan 124 trilyon lira sigorta primi tahsil edildi. Bu rakama bağlı olarak değişen uluslararası düzeyde 750 milyon dolar reasürans koruması sağlandı. DASK sistemin uygulamaya geçtiği günden bugüne kadar geçen irili ufaklı 38 depremde, 1897 poliçe sahibine toplan 2,4 trilyon liranın üzerinde tazminat ödemesi yaptı. 3 Şubat 2002’de meydana gelen Afyon Sultandağı depremindeki poliçe sahibi sayısı bin 425, ödenen tazminat da 2 trilyon 152 milyar liraydı. DASK bugün 50 milyon lira ortama bedelle azami 40 milyar liralık koruma sağlıyor.
Binaları güçlendirme için üç yol
Geleneksel yöntemle, betonarme perde atılır. Mevcut duvar yıkılır ya da bir aralığa koyar. Perde atılamazsa, kolonlar, betonla mantolanır.
Karbon elyaflı tekstiller yönteminde, tekstil veya laminantlar kullanılır. Kağıt kaplar gibi kolonları sarar. Bu yöntem, çelikten dört misli kuvvetli etki gösterir.
Sismik izalöter yönteminde ise, depremden sonra hemen kullanmak istediğimiz okul hastane gibi yapılarda, binanın altına kirişlerin oturduğu yerlere, yumuşak yapılı takozlar konulur. Bunlar, sarsıntıyı yukarıya vermez.
|