Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği
(GYODER) Başkanı Işık Gökkaya,İstanbul gibi deprem
bekleyen büyük bir metropolde 3,5 milyon konut stokunun 2,5 milyonunun
yenilenmesi ve depreme dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini belirterek,
''Kentsel dönüşümün gerçekleşebilmesi için Türkiye'de 400 milyar dolarlık
kaynağa ihtiyaç var. Bu kaynağı oluşturabilmek için imar hakları transferi ve
imar haklarının etkinleştirilmesi gibi değişik enstrümanların da Kentsel Dönüşüm
Kanunu'na kesinlikle eklenmesi gerekmektedir'' dedi.
Gökkaya, 'Küresel Değişim ve Yeni
Umutlar Konferansı'nda yaptığı konuşmada, 2011 yılının ikinci
çeyreğinde Türk ekonomisi beklentilerin üzerinde bir büyüme gerçekleştirdiğini,
inşaat sektörünün de 13,2 büyüyerek GSMH'daki payını yüzde 6 seviyesine
çıkardığını kaydetti. Sektörde yaşanan büyümenin yatırımlardan kaynaklandığını,
inşaat harcamalarının ilk çeyrekte yüzde 19,7 oranında büyüyerek 31,2 milyar
liraya yükseldiğine işaret eden Gökkaya, bu harcamaların 19,6 milyar lirasının
özel sektör tarafından yapıldığını ve ilk Cumhuriyet tarihinde özel sektör
harcamasının kamu harcamasını geçtiğini söyledi.
Gökkaya, gayrimenkul sektöründe satışlarda ve yeni proje rakamlarında çok
önemli değişiklikler olduğunu, 2010 yılı sonu itibariyle Cumhuriyet tarihinde
bir ilk olan 817 bin ruhsat alındığını ve bütün çeyreklerde birbirini tetikleyen
büyümelerin devam ettiğini vurguladı. Bu yılın ikinci çeyreğinde alınan yapı
ruhsatı daire sayısı ilk çeyreğe göre yüzde 76 artarak 161 bin 507'ye çıktığını
ve ilk yarıyılda toplam 253 bin yapı ruhsatı alındığını belirten Gökkaya, bu
rakamların inşaat sektörünün çok sağlıklı şekilde büyüdüğünü gösterdiğini
söyledi. Gökkaya, konut satışlarının da 107 bin
ile ilk çeyreğe göre yüzde 17,8 artış gösterirken, beş çeyrek dönem sonra tekrar
yüz bin seviyesini aştığına işaret ederek, hazırlanan fiyat konut endeksinde de
fiyatların çok fazla artmadığını, enflasyonun altında kaldığını bu da sektörde
çok ciddi bir rekabetin devam ettiğini gösterdiğini söyledi.
Mütekabiliyet Yasası, önemli bir
engel Gayrimenkul sektörünün önündeki
önemli engellerden birinin de Mütekabiliyet Yasası olduğunu bu yasanın
karşılıklılık esasına dayandığını, yani Türkiye'de yabancıların gayrimenkul
edinimi ile ilgili mütekabiliyet esası arandığını, Mütekabiliyet Yasası'nın
varlığı Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri,
Bulgaristan, Rusya ve Suudi Arabistan gibi birçok ülkenin vatandaşının
Türkiye'de gayrimenkul satın almalarını engelleyen bir yasa olduğunu anlattı.
Gökkaya, Türkiye'de yabancı sermaye girişinin 2005-2008 arasında 3 milyar dolar,
2009'da 1,8, 2010'da da 2,5 milyar dolar olduğunu, mütekabiliyet yasasının
geçmesiyle birlikte Türkiye'ye minimum 5 milyar dolarlık bir yabancı sermaye
girişinin olacağını düşündüklerini, bunun da sermaye yetersizliği olan
Türkiye'de çok önemli işlev göreceğini kaydetti.
Konut kredi stoku 74 milyar lira
Aynı şekilde henüz işlevsel olmayan mortgage
sisteminin ikincil piyasalar oluşturularak tabana yayılmasının da sektörde
sermaye gücünün ve yapısının artırılmasını sağlayacağına işaret eden Gökkaya,
''Türkiye'de 1999'da 100 milyon dolar olan konut kredi stoku, bugün itibariyle
74 milyar liraya yükselmiştir. Bu da Türkiye'deki GSMH'nın yüzde 5,5'una
gelmektedir. Fakat ikiNcil piyasalar kurulmadığı için bu beklentilerin çok
altında kalmıştır. Gelişmekte olan ülkelerde bu oran yüzde 12'lerde, yüzde
15'lerdedir. AB ülkelerinde yüzde 50-60 seviyelerindedir. Bizim bu konuda acilen
ikincil piyasaları kurmamız gerekmektedir'' dedi.
Marka kentler oluşturulmalı
GYODER Başkanı Işık Gökkaya, şehircilik anlayışı çerçevesinde yapılaşmanın
planlanmasının da önem arz ettiğini, bu kapsamda çarpık yapılaşmanın giderilmesi
ve marka kentlerin oluşturulmasının hedeflenmesi gerektiğini kaydetti. Marka
kentleri oluşturmanın, kentlerin gelişimini sağlayacağını ve kalitesini
artıracağını dile getiren Gökkaya, ''Markalaşma için kentsel restorasyon,
altyapı, fiziksel düzenlemeler ve tanıtım çalışmaları yapılmalı, şehrin işlevsel
olması sağlanmalıdır. Marka kent projelerinin başarıyla hayata geçirilmesi bu
kentlerin sosyoekonomik gelişmesine hızlandırıcı bir etki sağlayacak, göç
oluşumunu engelleyecektir. Böylece, daha güçlü bir ekonomi, daha sosyal bir
yaşam, daha çağdaş bir kent olma yolunda imkanlar sunacak, yatırımların
artmasında katkıda bulunacaktır'' dedi.
''Depreme karşı konut stoku yenilenmeli''
Gökkaya, şehirlerin daha düzenli ve yaşanabilir
hale gelmesi amacıyla kentsel dönüşüm projelerine hız kazandırılması gerektiğine
de işaret ederek, şunları kaydetti:
''Özellikle İstanbul gibi deprem bekleyen büyük bir metropolde 3,5 milyon
konut stokunun 2.5 milyonunun yenilenmesi ve depreme dayanıklı hale getirilmesi
önemli bir konu. Yeni ekonomik türevsel enstrümanların oluşturulması önemli
ihtiyaç. Bugün kentsel dönüşümün gerçekleşebilmesi için Türkiye'de 400 milyar
dolarlık kaynağa ihtiyaç var. Bu kaynağı oluşturabilmek için imar hakları
transferi ve imar haklarının etkinleştirilmesi gibi değişik enstrümanların da
Kentsel Dönüşüm Kanunu'na kesinlikle eklenmesi gerekmektedir. Türkiye'nin önünde
çok önemli bir milad ve başlangıç olarak göreceğimiz Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı, gerçek anlamda hukuki altyapısını oluşturur, Türkiye'deki büyük
metropollerin 1/100.000'lik planlar çerçevesinde şehirciliğe uygun, yeşil
alanlarına saygılı bir düzenleme yaparsa, bu hem Türkiye'nin ekonomik ağırlıklı
büyümesini sağlayacak, hem de gayrimenkul sektörünün çok sağlıklı şekilde
büyümesini gerçekleştirecek. Cari açığın büyümesini engellemeden tek büyüyecek
sektör inşaat sektörü. Bütün girdileri yerli malı. Bu bağlamda Türkiye'de Çevre
ve Şehircilik Bakanlığının yapacağı düzenlemelerde yeşil bina konseptine de
uygun yeni şehirlere doğru yönelmesi gerekiyor. Bu konuda bakanlık sektöre
değişik teşvikler vermesi gerekiyor.''
|