entlerle birlikte büyüyen sıkıntılar yaşadığımız yüzyılın çözüm bekleyen en temel sorunlarını oluşturuyor. Çarpık yapılaşma, kirlilik, ulaşım sıkıntısı, susuzluk gibi onlarca başlık altında oluşan sorunlar, acil çözüm bekliyor.
Yerel yönetimlerin kent politikalarını ve varolan sorunları Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Karaduman ile konuştuk.
Şehir planlamasında temel unsur ne olmalı, mevcut uygulamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Şehir planlamasında ana unsur kamu yararı olmalıdır. Kamu yararı da ancak halktan yana, bilimsel ve teknik olarak kabul görmüş yaklaşımlarla mümkün olabilir.
Belediyelerin ve onlara bağlı birimlerin kentsel dönüşüm anlamında yeterli bilgi ve donanıma sahip olup olmadığı konusunda neler söyleyebilirsiniz?
- Belediyelerin bilgi ve donanım konusunda bir eksikliklerinin olduğunu düşünmüyorum. Sadece siyasi tercihlerindeki ana faktör geniş halk kitleleri yerine para ve büyük rant çevreleridir. Yaşanan sıkıntının temel nedeni budur. Kentsel dönüşümde yaşanan yetersizlikler bir zorunluluk değil, iktidarın ve yerel yönetimlerin yaklaşımları sonucu gelinen noktadır. Bu süreçte kentlerde barınma hakkının temel insan haklarından birisi olduğunu reddederek para ve rant gözlüğü ile kent topraklarına bakmak bugün yaşadığımız sorunların kaynağıdır. İmar affı kolaycılığına kaçmadan kentsel dönüşüm mümkündür.
Kentlerdeki ulaşım sorununu ortadan kaldırmak için neler yapılmalı?
- Bu konuda çağdaş dünya çözümü bulmuş ve 50 yıldır da uygulamaktadır: Toplu taşıma ve yaya önceliği. Günümüzde, toplu taşımanın temeli de raylı sistemlere de dayanmaktadır. Fakat olaya Ankara açısından baktığımızda tam tersi uygulamalarla karşılaşmaktayız.
Kentlerde sayıları hızla artan alışveriş merkezlerinin bu kadar ilgi görmesinin nedeni sizce nedir?
- Alışveriş merkezlerinin bu denli revaçta olmasının nedeni kentte bu alanda alternetif alanlarının yaratılmamasıdır kuşkusuz. Fakat kentlerin sosyal kültürel öğelerle donatılmış mekanlar olduğu da düşünüldüğünde tüketimin ön plana çıkarıldığı bu alanların bu tüketim kalıplarını uygulamayan kesimleri dışladığı da söylenebilir. İşin açıkçası bu tüketim odaklı oluşumlarda yer alan sinemalar da bir kültürel öğe olmayıp, tüketim kültürünün bir parçası olarak işlev görmektedir.
Oda olarak belediye ile görüş alışverişinde bulunuyor musunuz?
- Belediye ile ilişkimiz tamamen bizim süreçlere ilişkin katılım çabalarımıza dayanmaktadır. Belediye yönetimi hemen hiçbir konuda bir meslek örgütü olarak görüşümüze başvurmamaktadır. Bu çerçevede biz de kamuoyu nezdinde yaptığımız bilgilendirmelerle, hukuk sürecini işleterek bu sürece dahil olmaya çalışıyoruz. Bizim için olması gereken projelerin ve politikaların oluşumu aşamasında sürece katılmamız ve mesleki bir kuruluş olarak odamızın görüşlerinin dikkate alınmasıdır.
|