İdaremizin tek tek butik konutlar yapmak gibi bir misyonu olmadığı gibi, ülke koşulları içinde bu tür bir lüksü de yoktur..."
Bu açıklama, TOKİ'den... Ülkenin her yöresini tekdüze yapılarla donattıklarını belirttiğim bir yazıma verilen yanıtta yer alıyor. Yılların mimarlık emektarı olarak "butik ev" tanımını ilk kez duyuyorum. Yabancılaşmanın, kültür yoksunu bu sözcüğünü "bölgesel karakterlere uygun"luk için kullandıklarına göre, insan yaşamının yöresel değerlerini "lüks" sayan bir anlayışa ne diyeceğimi de bilemiyorum...
Kentin çığlığı
TOKİ'nin açıklamasını hayretle okuduğum günlerde, bir "çığlık" da Karabük'ten yükselmesin mi?.. Mimarlar Odası Temsilcisi Mehtap Başaran diyordu ki: "Cumhuriyetin ilk orman işletmesinin kent tarihiyle yaşıt ağaçlık alanları, TOKİ'nin o tipsiz bloklarına arsa olarak veriliyor."
Nitekim Mimarlar Odası Ankara Şubesi de kentin cumhuriyet kimliğine indirilecek "darbe"nin durdurulması için belediyeyi mahkemeye vermiş. Çünkü proje TOKİ'nin olsa bile, Orman İşletmesi alanına sıralanacak "ağaç katili blok apartmanlar"dan asıl sorumlu yine de yerel yönetim.
Kent dokusundaki bu gibi "değişiklik"ler için gerekli imar planı tadilatlarında TOKİ yetkili kılınsa bile, şu "demokratik görünme" adına belediyeden de "olumlu görüş" isteniyor. Eğer Karabük Belediyesi, görüşünü kentin çıkarına belirleyerek, yeşilin yok edilmesine "hayır" deseydi, son zamanlarda demokrasinin güvencesi ilan edilen Başbakanlık'a bağlı TOKİ de projesini belki geri çekerdi...
İşte böylesi "demokratik(!) bir süreç"le 1 Nisan'da yapılacak "ihale" aşamasına getirilen TOKİ projesi, 60 bin m2'lik kamu bahçesinin cumhuriyetle yaşıt 1500'den fazla ağacını kesecek. 60 sedir, 100 akasya, 70 servi, kavak, sarıçam, 450 karaçam, çınar, mazı, söğüt, ıhlamur, ceviz, dut, incir, melengiç, porsuk ve sofora gibi nadir bulunan türler, 216 adet 136 m2'lik "lüks" konut uğruna "odun" olacaklar...
Mimarlar Odası, projedeki başka bir savurganlığı da şöyle özetliyor: "Halen sağlam olarak kullanılan hizmet binası, sosyal tesis ve misafirhane de yeni bloklara yer açmak için yıkılıp yeniden yapılacak!.. Bu bile cumhuriyetin israfa olanak tanımayan ekonomik politikasından ne denli uzaklaşıldığını gösteriyor."
'İmar'sız imar planı
TOKİ planı, sadece ağaç kıyımıyla değil, birçok yönden İmar Kanunu'na aykırı. Örneğin alana yüklenecek 2 bin kişi için yeni donatı alanları (okul alanı, yeşil alan, altyapı) yok! "Ağaçlandırılacak alan"lar bile konuta ayrılmış. "Meşçere" (küçük orman) ise tümüyle betonlaşacak...
Peki, "Çevre ve Orman Bakanlığı'nca 2007'de hazırlanan 'Zonguldak, Bartın, Karabük Çevre Planı' na neden uyulmuyor?" Planın önceliği, kültürel ve doğal varlıkların korunması değil miydi?..
Aynı planın uygulanması içinse TOKİ arsasına dönüşen alanın hem özgün yapıları ve doğal dokusuyla, hem de cumhuriyetin kuruluşundaki planlı kentleşme anlayışını belgeleyen tarihsel anlamıyla, "kentsel ve doğal SİT" olarak belirlenmesi acil önem taşıyor.
Ankara Kurulu, işçiler için yarım yüzyıl önce kurulan çağdaş yerleşimi 1996'da kentsel SİT ilan etmiş ve 3. derece doğal SİT kararıyla da güvenceye almıştı. Aynı kurulun bugün de "hocalarının duyarlılığı" nı göstereceğinden eminiz.
TOKİ'nin mimarlık kurmaylarına tavsiyemiz ise ormanlar yerine Karabük'ün kent merkezini bezeyen özenli cumhuriyet apartmanlarına bakmaları. Böylece şu 'butik ev' söyleminin ne denli mimarlık dışı olduğunu, "çok katlı" konut yapılarının da "kimlikli tasarlanabileceği" ni öğrenmiş olurlar...
|