Türkiye Yeşil Enerjide 28'inci
Dünya Bankası'ndan Sürdürülebilir...
Dünyanın En Sürdürülebilir 10 Şehri
"Tasarımın Yeni Oyunları"
"Yeni Nesil Bir Yeşil Devrime...
"Akıllı Binalar Fetiş Objesine...
'Yeni Nesil Yeşil' YEM'de...
"Kamuda Sürdürülebilir Bina Yapmak Maliyetli" Tabusu Yıkılıyor
Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) tarafından bu yıl 9.’su düzenlenen EKODesign Konferası’nda “bütünleşik bina tasarım yaklaşımı”nın (BBTY) Türkiye’nin ortamına ve koşullarına uyarlama süreci tartışıldı.
Oturuma ODTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Abdi Güzer, UNDP Türkiye Binalarda Enerji Verimliliğinin Artırılması Projesi Yöneticisi Aslı Karabacak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji Verimliliği Dairesi Başkanlığı’ndan Korkmaz Gül ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Enerji Verimliliği ve Tesisat Daire Başkanlığı’ndan Y. Mimar Nilay Özeler Kanan konuşmacı olarak katıldı.
"Ekolojik ve sürdürülebilir olma mimarlığın doğasında bulunuyor" Oturumda bütünleşik bina tasarım süreçlerinden bahsedilerek, Türkiye’nin bu tasarım süreçlerindeki yeri anlatıldı. Güzer, mimarlığın yerle ilişki kurmak üzerine kurulu olduğunu anlatarak, ekolojik ve sürdürülebilir olmanın mimarlığın doğasında bulunduğuna vurgu yaptı. Prof. Güzer, geleneksel olan tasarım anlayışının değiştiğini ve yerini bütün paydaşların bir arada çalıştığı bütünleşik bina tasarım anlayışına bıraktığını söyledi. Türkiye’deki modernleşme sürecinden de bahseden Güzer, Türkiye’de tip projeler üzerinden bunun sağlanmaya çalışıldığını ifade etti. Güzer, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve UNDP’nin ortaklaşa yürüttüğü bütünleşik bina tasarımı uyarlama projesini anlattı. "Bütünleşik bina tasarımı kapsamında Ankara’da 5 tane kamu binasının oluşturuldu" Güzer’in ardından Aslı Karabacak, bütünleşik bina tasarımı yaklaşımını anlatarak konuşmasına başladı. Karabacak, bu yaklaşımın, farklı uzmanlık alanlarının birikimlerinin, en başından itibaren bir araya getirilmesini ve etkileşim içinde bulunmasını sağladığını kaydederek, Türkiye’de bu yaklaşımın yaygın olarak benimsenmesini amaçlandıklarını ifade etti. Karabacak, bütünleşik bina tasarımı yaklaşımının hedefinin sera gazı emisyonlarını ve iklim değişikliğinin yaratacağı sorunları azaltmak olarak nitelendirdi. Bütünleşik bina tasarımı kapsamında Ankara’da 5 tane kamu binasının oluşturulduğunu belirten Karabacak, bunlardan bir tanesinin tapu kadastro genel müdürlüğü hizmet binası, diğerlerinin ise MEB’a bağlı okul binası olduğunu kaydetti. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hizmet Binası’nda labirent tasarımın olduğuna vurgu yapan Karabacak, ilk defa bir kamu binasında bu tasarımın uygulandığını söyledi. "Kamuda sürdürülebilir bina yapmak maliyetli" tabusu yıkılıyor Karabacak’tan sonra söz alan Korkmaz Gül, Türkiye’deki genel enerji durumundan bahsederek sözlerine başladı. Gül, artan nüfus, şehirleşme ve ekonomik büyüme ile Türkiye’de enerji tüketiminin arttığına dikkatleri çekerek, yerli enerji kaynakları ile artan bu talebinin karşılanamadığını kaydetti. Sera Gazı emisyonunun yüzde 40’ının yapılardan kaynaklandığını ifade eden Gül, yapı sektöründeki enerji tasarrufu potansiyelinden bahsetti. Tasarruf potansiyelini engelleyen en önemli faktörün bilinç düzeyinin düşüklüğü olduğunu anlatan Gül, bilinç düzeyini artırmak için BBTY’ya önem verdiklerinin altını çizdi. Bakanlık tarafından Enerji Verimliliği Eylem Planı’nın hazırlandığını bildiren Gül, bütünleşik bina tasarımı yaklaşımının da bunun içinde olacağını söyledi. Gül, kamuda sürdürülebilir bina yapmanın maliyetinin çok yüksek olduğunun düşünüldüğünü, bu tabuyu artık yıktıklarını söyledi. Gül, “Sürdürülebilir yapılaşmaya önem veriyoruz ve bütün dokümanlarımızı buna göre hazırlıyoruz” şeklinde konuştu. Gül, geleneksel bina tasarımı yaklaşımı ile bütünleşik bina tasarımı yaklaşımının farklılarını anlattı. Gül şunları söyledi: “Geleneksel bina tasarımında ekip elemanları sürece gerektiğinde katılır, öncelikle maliyete önem verilir, kararları birkaç uzman kişi alır, her sistem tek başına incelenir, daha az zaman, enerji ve işbirliği içerir. Bütünleşik bina tasarımı yaklaşımında ise ekip elemanları bütün süreçlere katılır. Kararlar interaktif süreç çerçevesinde alınır, zaman ve enerji ile en çok yatırım ilk aşamada yapılır”. Bütünleşik bina tasarımı yaklaşımının Türkiye’de enerji tüketiminin ve sera gazı salınımın azaltılmasına önemli katkılar sağladığını düşündüğünü belirten Gül, bu yaklaşımın bakanlığın ulusal stratejik hedeflerine olumlu katkı sağlayacağını ve sürdürülebilir kalkınma politikalarına yön vereceğini söyledi. Gül, bakanlığın proje süresinde elde edilen bilgi birikiminin yaygınlaştırılması için demo yapıları ve BBTY kitaplarını eğitim aracı olarak kullanmayı hedeflediğini kaydetti. "Bu yaklaşımın ekonomik, sosyal ve çevresel avantajları var" Yüksek Mimar Nilay Özeler Kanan ise enerji etkin bina tasarımında bütünleşik tasarımının ne olduğunu anlatarak konuşmasına başladı. Kanan buradaki amacın çevreyi korumak, maliyeti düşürmek ve kaliteyi artırmak olduğunu kaydetti. Bütünleşik bina tasarımı yaklaşımında kullanılan aktif teknolojilerden bahseden Kanan, bun yaklaşıma dünya mimarlığından örnekler verdi. Kanan, BBTY’nin ekonomik, sosyal ve çevresel avantajlarının bulunduğuna dikkatleri çekerek, tasarım, malzeme ve işçilik maliyetlerinin yüksek olmasının sistemin dezavantajı olduğunu belirtti. |