|
b>Kamu bina yapım ihalelerinde uygulanmakta olan 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanu’nun çıkması ile yürürlükten kalktı. Yeni ihale kanunu, getirdiği birtakım olumlu değişiklikler ile birlikte devam eden sorunlar ve beraberinde getireceği yeni sorunlar bulunuyor.
İhale Kanunu’nun eksiklikleri, aksaklıkları ve düzenleme tartışmaları gündemde yerini korurken, ekonomi ivme kazandıkça yeni ihaleler açılmaya devam ediyor. Yeni kanuna göre düzenlenen ihaleler ilan edilip, sonuçları da açıklanmaya başlanırken, yeni ihale kanunun’unu belirsizliklerinden olumsuz etkilenen müteahhitlerden bazı şikayetler gelmekte.
İhale kanununda bir çok maddede değişiklik yapılmasına karşın, şözleşme usulünde eksiltme birim fiyat esasına göre yapılırken, götürü bedel üzerinden indirim oranını tahmin edilmesinin, çok yüksek miktarda fiyat kırılmasını devam ettirici bir unsur olduğunu dile getiren mütahhitler dertli.
Sözleşme usulü, 2886 sayılı Kanun’da birim fiyat esasına göre eksiltme ile iken, 4734 sayılı Kanun’da bina yapım ihalelerinde anahtar teslimi götürü bedel sözleşme usulüne geçilmiştir. 2886 sayılı Kanun’a göre yapılan ihalede, maliyet hesabı yaparak değil, sadece işi alabilmek için gerekli indirim oranını tahmin ederek teklif mektuplarına yazmak yeterli oluyor. Tahmini bedel uygulamasının kaldırılıp sadece götürü bedelin yazılması, 2886 sayılı Kanun’daki tenzilat sorununun 4734 sayılı Kanun’da da devam ettiğini gösteriyor. Yeni kanun’daki bu maddenin müteahhitlik işlerinde büyük çoğunlukla müteahitlerin ihale indirim oranını, maliyet hasabı yaparak değil, sadece işi alabilmek için gerekli indirim oranını tahmin ederek belirlediğini söylüyorlar.
Örnek olarak; alınan birkaç ihale sonuçlarında olması gereken bedelin üzerinden yüzde 30-50’lere varan fiyat indirimleri olduğu göze çarptığın belirten kaynaklar, bunun bir an önce dikkatle incelenmesi ve bir çözüm bulunması gerektiğine işaret ediyorlar.
Kamu ihalelelerinde sergilenmeye devam eden, aşırı derecedeki yüksek ve sağlıksız tenzilatlar korkutucu boyutlara ulaştığını bildiren kaynaklar, “Ülkenin depremselliği de göz önüne alındığında, bu yüksek miktarda fiyat kırılması ile depreme bile gerek kalmadığını, gerçek depremin ihale yasasının kendisi” olduğunu dile getiriyorlar.
Müteahitlerinin birçoğu, maliyet hesabı yaparak indirim oranını tespit ettikleri hiç bir ihaleyi kazanamadıklarından yakınıyorlar.
Bu konuda çözümün bazı kriterler getirilerek yapılabileceğini kaydeden uzmanlar bunları şu şekilde sıralıyor; “Anahtar teslimi götürü bedel işlerde tekliflerin, piyasa araştırması ve maliyet hasabı yapılarak hazırlanmış maliyet bedellerinin toplamı üzerinden verilmelidir. İmalat kalemlerinin teklif birim fiyat ve maliyet hesap cetvelleri götürü bedel teklifin ekinde yer almalıdır.
|
