Kalitesiz Su OECD Raporunda
Türkiye’nin çevresel performansının ele alındığı Ekonomik ve İşbirliği Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından hazırlanan raporun "Su" adlı bölümünde, ekonomi ve nüfusun kullanımı için suyun temin edilmesinin Türkiye’nin 8’inci ve 9’uncu Ulusal Kalkınma Planlarının önemli bir parçasını oluşturduğu anımsatıldı.
Türkiye’nin çevresel performansının ele alındığı Ekonomik ve İşbirliği Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından hazırlanan raporun "Su" adlı bölümünde, ekonomi ve nüfusun kullanımı için suyun temin edilmesinin Türkiye’nin 8’inci ve 9’uncu Ulusal Kalkınma Planlarının önemli bir parçasını oluşturduğu anımsatıldı. Bu planlarda, su yönetimi ile ilgili olarak kademeli bir şekilde yerine getirilen amaçların da yer aldığına dikkat çekilen raporda, "Mesela, artık tüm nehir havzalarının kendi su yönetimi planı bulunmakta ve su kalitesi sorunlarına değinilmektedir" denildi. Belediyelerin ve İller Bankasının fonlarıyla su temini ve atık su altyapısına yapılan yatırımların arttığı vurgulanan raporda, atık su arıtma tesislerinden faydalanan nüfusun oranının yaklaşık yüzde 40’a yükseldiği ifade edildi. Raporda, büyükşehir belediyelerinin 16’sında atık su arıtma tesisleri bulunduğu belirtilerek, tüm sulama altyapısının yüzde 95’inin kullanıcı derneklerine devredildiği ve kullanımlarının giderek daha verimli hale getirildiği kaydedildi. AB yasal çerçevesine uygun olarak, tehlikeli maddelerin sulara boşaltılması, içme suyu elde edilmesi amacıyla kullanılacak yüzey sularının kalitesi, tarımsal nitrat kirliliğine karşı suların korunması, kentsel atık suyun arıtması ve balık yetiştiriciliği ile temizlik suyu kullanımı konularında bir takım düzenlemelerin uygulamaya konulduğu anımsatılan raporda, hem su kalitesi hem de su yönetiminin Çevre ve Orman Bakanlığı’nın kontrolüne verilmesinin önemli bir adım olduğu vurgulandı. "Ancak pek çok su kütlesinde yüzey suyu kalitesi düşük bir seviyede yer
almayı sürdürmektedir ya da yetersiz kirlilik kontrolü nedeniyle bozularak bazı
büyük belediyelerde tehlikeli seviyelere ulaşmıştır" denilen raporda, şöyle
devam edildi: "Biraz ilerleme kaydedilmesine rağmen hala genellikle cıva,
kurşun, krom ve çinko içeren toplam sanayi kaynaklı atık suyun yüzde 53’ü
herhangi bir arıtma işlemine tabi tutulmadan nehirlere ve kıyı sularına
boşaltılmaktadır. Yer altı suyunun genellikle atık su ve atık alanlarından
kaynaklanan sızıntılara bağlı Öneriler Raporda, durum tespitinin yanı sıra bazı önerilere de yer verildi. Talep ve arz dengesini sağlayan kapsamlı bir "Su Kanunu"nun benimsenmesinin önemine değinilen raporda, şu önerilere yer verildi: -Nehir havzası bazında su yönetiminin daha da geliştirilmesi, hem miktar hem de kalite sorunlarına değinilmesi, yetkililer ile su kullanıcıları (belediyeler, sanayiler, çiftçiler) arasında işbirliği ve ortaklığı geliştirmeye yönelik olarak pilot projeler bazında havza konseylerinin oluşturulması. -Daha iyi su temini ve atık su altyapısının desteklenmesi, su tasarrufunun ve su kaybını azaltmaya yönelik yatırımların teşvik edilmesi. -Evsel, sanayi ve tarım kullanımı için, verimlilik, maliyet iyileştirme ve
ödenebilirlik hususları gözetilerek su hizmetleri için makul fiyatlandırmanın
teşvik edilmesi. -Tarım kaynaklı su kirliliğinin azaltılması (tarımsal besin kirliliğine maruz bölgelerin belirlenmesi, kirliliğe yönelik faaliyet planlarını, iyi tarım uygulamaları kuralları, etkin teftiş ve uygulama). -Suyun izlenmesinin teşvik edilmesi yönündeki çabaların sürdürülmesi, su kirliliğinin sağlık ve ekonomik etkilerinin analiz edilmesinin desteklenmesi.” |