b>Prof. Dr. Haluk Abbasoğlu, Antalya Kaleiçi'nin 'Üçüncü dereceden Arkeolojik SİT Alanı' ilan edilmesine rağmen, bir arpa boyu yol kat edilmediğini öne sürdü.
Kaleiçi'nin SİT alanı ilan edilmesinin ardından ciddi bir çalışma başlatılmadığını belirten Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Haluk Abbasoğlu, duruma tepki gösterdi. 7 Eylül 2003 tarihinde alınan kararların, tarihi Kaleiçi Semti'nde yapılan yanlış uygulamalar nedeniyle hiçe sayıldığını söyleyen Prof. Dr. Haluk Abbasoğlu, olayın bir kültür meselesi olduğunu belirtti. Herkesin kurulun aldığı kararlara kulak vermesi gerektiğini ifade eden Abbasoğlu, 'Ancak, kararlar istismar edilip, geleneksel yapılar betonla melezleştiriliyor' dedi.
Yanlışlar önlenemiyor
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nca alınan kararda, 'M.Ö. 2'nci yüzyıldan bu yana yerleşim alanı olarak kullanılan Kaleiçi'nin 'Üçüncü Derece Arkeolojik SİT Alanı' olarak tescil edildiğini hatırlatan Abbasoğlu, 'Buna rağmen, bölgede kaçak yapılaşma ve restorasyon adına yapılan yanlış müdahaleler önlenemiyor' diye konuştu.
Alınan kararların uygulanmasında başta Muratpaşa Belediyesi'ne büyük sorumluluk düştüğünü ifade eden İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abbasoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
'Burada sadece belediye sorumlu değil. Vatandaşların ve diğer kamu kuruluşlarının da elini taşın altına koyması lazım. Bu konuda bir koordinasyon sağlanmalı. Planlar uygulanmıyor. Örneğin, bir dönem Kaleiçi'ne araç girişi yasaklanmıştı. Bundan geri adım atıldı ve yeniden giriş serbest bırakıldı. Ana arteller dışında bu bölgeye kesinlikle araç girişi yasaklanmalı.'
Hiçbir yaptırımı yok
Kurul üyesi Klasik Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Havva Işık da, Koruma Kurulu'nun, kararları uygulama konusunda herhangi bir yaptırımı olmadığını açıkladı. Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun Türkiye'de en ciddi çalışan kurul olduğunu bildiren Prof. Dr. Havva Işık, bununla birlikte problemleri aşmak için alınan kararlara kimsenin kulak dahi asmadığını sözlerine ekledi.
İşte sorunlar ve çözüm önerileri
Kurulun aldığı kararlarda, Kaleiçi'ndeki yanlış uygulamalar şöyle sıralanıyor:
*Yangın ve benzeri sebeplerle yok olan kültür varlığı parselleri, ilke kararlarına aykırı bir biçimde otopark olarak kullanılıyor.
*Alt yapı ve trafikle ilgili bugüne kadar alınan kararların hiç biri yerine getirilmedi. İlke kararlarına aykırı olarak başlatılan tüm izinsiz uygulamaların acilen kaldırılıp, denetimlerin periyodik olarak yapılması gerekiyor.
*Çağdaş koruma anlayışı doğrultusunda fiziki mekanı korumanın yanında, alanın sosyal dokusunun da korunması ve iyileştirilmesi gerekiyor. Kaleiçi'nde kontrolsüz gelişen gece kullanımına yönelik fonksiyonların ayrıştırılması ve konumlandırılmasına yönelik düzenlemeyi içerecek bir revizyon çalışmasının gündeme getirilmesi gerekiyor.
*Tüm bu gelişmelerle, 'Antalya Kaleiçi Koruma Plan ve Revizyonları'nın amaçlanan koruma sürecinin dışına çıkılmıştır. Giderek kontrol kaybedilmektedir. Yoğun ticaret ve turizm baskısı geleneksel dokuya zarar vermektedir. Niteliksiz turizm işlevleri geleneksel konutları restorasyon tanımı arkasına saklanarak eski görünümlü yeni betonarme binalara dönüştürmektedir.
*Yapıların mevcut durumlarının mimari ve yapısal açıdan yeniden değerlendirilmesi, yeni koruma ilkelerinde özgünlük kavramına önem verilmesi gerekmektedir. Plan amacı tümüyle turizm adına değil, geleneksel çevre ile turizm arasında doğru dengenin kurulması olmalıdır.
|