Kadın EMO üyesi mühendislerin yüzde 17.1‘i işsiz
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) 41. Dönem Yönetim Kurulu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle yaptığı basın açıklamasında, EMO üyesi kadın mühendisler arasında işsizlik ve istihdam koşullarına ilişkin çalışma sonuçlarını da kamuoyuna duyurdu. Açıklama şöyle: Dokuma işçisi kadınların 8 Mart 1857‘de daha insanca bir yaşam isteyerek, eşitsizliklere ve ayrımcılığa karşı sürdürdüğü mücadelenin 153. yılında dünya yeni bir küresel krizin içerisinde kadınların daha çok ezildiği bir dönemi yaşıyor. Genel toplumsal ve ekonomik yapılanmanın dışında yer almayan kadın mühendisler de bu süreci ağır bir şekilde hissediyor. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) adına ilk kez Kadın Kurultayı düzenleyen Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), üyesi olan kadın elektrik, elektronik, elektrik-elektronik, elektronik haberleşme, bilgisayar ve biyomedikal mühendislerini kapsayan araştırması kadın mühendislerde işsizlik oranının ortalama işsizlik oranından daha yüksek olduğunu saptadı. EMO üyesi mühendisler arasında yüzde 10 olan işsizlik oranı kadın EMO üyesi mühendisler arasında yüzde 17.1‘e çıkmaktadır. EMO, 2009 yılı içerisinde, üyeleri olan elektrik, elektronik, elektrik-elektronik, elektronik haberleşme, bilgisayar ve biyomedikal mühendisleri üzerinde "Küresel Krizin Etkileri: EMO Üyelerinin İstihdamı" araştırmasını yapmıştır. EMO üyesi mühendislerin yüzde 10‘u kadınlardan oluşmaktadır. Toplam 4 bin 408 kadın mühendisin 76‘sı küresel kriz araştırması kapsamında anket sorularımıza yanıt vermiştir. Kadın EMO üyesi mühendislerin verdikleri yanıtlar incelendiğinde 63‘ünün çalışıyor olduğu, buna karşılık 13 kadın mühendisin işsiz olduğu tespit edilmiştir. EMO genelinde işsizlik oranı yüzde 10 bulunurken, kadın EMO üyesi mühendislerde işsizlik oranı yüzde 17.1‘e çıkmaktadır. Bu oran EMO üyesi kadın mühendislerin geneline uyarlandığında 754 kadın mühendisin işsiz olduğu hesaplanmaktadır. Kadın mühendislerin yüzde 65.8‘inin küresel ekonomik krizden çeşitli şekillerde etkilendikleri belirlenmiştir. Yine EMO üyesi tüm kadın mühendisler için bu oran dikkate alındığında, 2 bin 900 kadın mühendisin küresel ekonomik krizden etkilendiği görülmektedir. Kadın mühendislerin 26‘sı geleceğe güvenle bakamadığını belirtirken, 14 kadın mühendis hayat pahalılığından, işten çıkarılmaya varıncaya kadar uzanan çeşitli olumsuz etkileri diğer seçeneği kapsamında kendi ifadeleriyle ortaya koymuşlardır. Kadın mühendislerin 7‘si borçlarını ödeyemediğini, 6‘sı ücretinin düştüğünü ya da iş yükünün arttığı, yine 6 kadın mühendis kriz nedeniyle iş bulamadığını bildirmiştir. Kadın mühendislerin 4‘ünün ücreti düzensiz ödenmekte olup; 3‘ü ise kriz nedeniyle işten çıkarılmıştır. Yine 3 kadın mühendis de sahibi olduğu işyerinde iş kapasitesinin daraldığını kaydetmiştir. Çalışan kadın mühendislerin gelir düzeylerine bakıldığında ise yüzde 39.7‘sinin 1500-2500 TL arasında gelir elde edebildiği, yüzde 30.2‘sinin 2500-4500 TL kazanç sahibi olduğu, yüzde 28.5‘inin EMO‘nun 2009 yılı için belirlediği 1500 TL‘lik en az ücret düzeyinin altında çalıştığı belirlenmiştir. Yalnızca 1 kadın mühendis 6500 TL üzeri gelirle yüksek kazanç bildiriminde bulunurken, 3 kadın mühendis ise 527 TL ile asgari ücret düzeyini gelir olarak beyan etmişlerdir. İşsiz kadın mühendislerin yüzde 69‘u 1 yıldan daha uzun zamandır çalışmadığını belirtirken, 13 işsiz kadın mühendisten 3‘ü mezun olduğundan beri iş bulamadığını, 2‘si son işinden ayrıldığından beri iş bulamadığını, 1‘i işyerini kapattığından beri iş bulamadığını bildirmiştir. İşsiz kadın mühendislerin yüzde 23‘ü kriz nedeniyle iş bulma umudunu yitirmiştir. İşsiz kadın mühendislerin yüzde 23‘ü 6 ay-1 yıl arasında, yüzde 15.4‘ü 3 aydan daha kısa sürede, yüzde 7.7‘si 1-2 yıl arasında iş bulabilmeyi umut etmektedir. EMO‘nun araştırması da mühendislik gibi ülkemizin görece iyi eğitimin verildiği ve yüksek puanlarla girilen okullarından mezun olan kadınların da erkeklere göre daha fazla işsizlik sorunuyla karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Kadın mühendisler de aynı eğitimi almalarına rağmen erkek meslektaşlarına göre toplumsal ekonomik yaşamda daha az yer alabilmektedirler. Bu sonuç, kadınların eğitim olanaklarının arttırılmasının yanında toplumsal ve ekonomik yapıda da ciddi bir dönüşümün gerekli olduğunu göstermektedir. Bu nedenle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yalnızca bir kutlama günü değil, aynı zamanda dayanışma ve mücadele günü olarak kabul edilmelidir. Kadınlar ekonomik anlamda özgürlüklerini, gün be gün gericileştirilen toplum yapısı içerisinde adım adım kaybetmektedirler. Sermayenin krizi ve gerici zihniyetin baskısı altında kadınlara yönelik ayrımcılık giderek artmaktadır. Yalnızca ekonomik değil, şiddet, taciz, tecavüz gibi insanlık dışı uygulamaların üstü de örtülmeye çalışılmaktadır. EMO 41. Dönem Yönetim Kurulu olarak, kadına yönelik şiddet ortamına son verilmesini talep ediyor, taciz ve tecavüz gibi insanlık dışı davranışları mazur gösteren her türlü anlayışı kınıyoruz. Cinsiyet ayrımcılığına karşı mücadele yürüten tüm kadınları destekliyor; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü‘nü dayanışma ve mücadele günü olarak kutluyoruz.
|