b>İzmir Körfezi’nde 19. yüzyılda yolcu ve hafif yük aşımacığında kullanılan ve körfez panoramasıyla özdeşleşen İzmir kayıkları, 360 Derece Araştırma Grubu’nca yürütülen projeyle yeniden suya inecek.
360 Derece Araştırma Grubu Başkanı Osman Erkurt, “Yapımına başladığımız ilk kayık, Aralık ayında denizde olacak. Amacımız, İzmir’in denize bakan yüzünü ortaya çıkarmak. Bunun için 10-12 teknelik bir filo yapmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
İzmir Körfezi, deneysel arkeoloji alanında faaliyet gösteren 360 Derece Araştırma Grubu’nca yürütülen bir projeyle, yaklaşık bir asır sonra yeniden en güzel süsleri olan kayıklarına kavuşuyor.
İzmir Körfezi’nde 1800’lü yılların sonlarından 1920’lere kadar yolcu ve hafif yük taşımacılığında yaygın olarak kullanılan “İzmir Kayıkları”, kent tarihinin önemli bir öğesi olmasına karşın birçok kültürel değer gibi gelişen teknoloji ve değişen yaşam şekli karşısında yok olup gitmişti.
Eski İzmir fotoğraflarında, Pasaport İskelesi önünde duran onlarcasıyla hafızalara kazınan bu kayıklar, 360 Derece Araştırma Grubu’nun ortaya koyduğu “Kordelyo’dan Pasaport’a İzmir Kayıkları Projesi”yle yeniden hayat bulacak. 360 Derece Araştırma Grubu, baş ve kıç tarafı bir, dar ve uzun yapıya sahip, hem yelken hem de kürekle seyredebilen İzmir kayıklarını, fotoğraflardan yola çıkarak yeniden inşaa ettirmeye başladı.
Grubun Başkanı Osman Erkurt, kent tarihine sahip çıkmak adına, kent kimliğinde önemli bir yeri bulunduğuna inandıkları bir ögenin yaşatılması amacıyla bu projeyi başlattıklarını ifade etti. İzmir kayıklarını, Ege insanın denizle bağının bir simgesi olarak gördüklerini ve bu kayıkların körfezle yeniden buluşmasının bu bağı gözler önüne sereceğini anlatan Erkurt, projenin bu açıdan büyük önem taşıdığını söyledi. Proje çerçevesinde Urla’daki tersanelerinde ilk İzmir kayığının inşaasına başlanıldığını bildiren Erkurt, “Yapımına başladığımız ilk kayık, Aralık ayında denizde olacak. Amacımız, İzmir’in denize bakan yüzünü ortaya çıkarmak. Bunun için 10-12 teknelik bir filo yapmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
“BELEDİYENİN SAHİPLENMESİNİ İSTİYORUZ”
Projenin hedefine ulaşması için kent tarihinin ve kimliğinin sorumluluğunu üzerinde taşıyan belediyenin, bu projeye sahip çıkmasını bir gereklilik olarak gördüklerini belirten Erkurt, şunları kaydetti: “Çünkü, biz grup olarak çalışmalarımızda maddi çıkar gözetmiyoruz. O yüzden, bu projenin de ticari kaygılarla hareket edilecek, amacı dışında kullanıma dönüşecek bir hale dönüşmesini istemiyoruz. Bu nedenle belediyenin projeyi sahiplenmesi bizim için çok önemli. Belediyeye henüz bir başvurumuz yok, ama kısa süre içinde bu yöndeki teklifimizi sunacağız.”
İZMİR KAYIKLARI, YENİ BİR GELENEĞE YELKEN AÇABİLİR
Erkurt, aslına uygun olarak inşaa edilecek kayıkların korunmasının kendileri açısından büyük önem taşıdığını, bu nedenle kayıkların “ulusal değer” olarak tescil ettirileceğini bildirdi. Kullanım alanları ve bakımında bu noktadan hareket edilmesi gerektiğini ifade eden Erkurt, kayıkların deniz kültürünün gelişimine katkıda bulunacak tarzda kullanımı için çeşitli önerileri olduğunu belirtti. Kayıkların öncelikle İzmir’de faaliyet gösteren yelken kulüplerince deniz aktivitelerinde kullanılabileceği gibi yeni bir gelenek de oluşturulabileceğini ifade eden Erkurt, şöyle devam etti: “Önümüzdeki yıl İzmir, Dünya Üniversitelerarası Spor Oyunları’na (UNIVESIADE 2005) ev sahipliği yapacak. Bu kayıklarla, oyunlara katılan yelken takımları arasında İzmir’e özgü olmak üzere yelken ve kürek yarışları düzenlenebilir. Daha sonra da bu yarışlar Türkiye’deki üniversiteler arasında geleneksel hale dönüştürülebilir.”
Kayıkların ayrıca, İzmir’de faaliyet gösteren denizcilik okullarının öğrencileri için de önemli bir eğitim aracı olarak kullanılabileceğini belirten Erkurt, proje çerçevesinde inşaa edilen ilk kayığın Aralık ayında denize indirilmesinin ardından 2005 yılında düzenlenecek İstanbul Boat-Show’da ve Uluslararası Marmaris Deniz Festivali’nde sergileneceğini sözlerine ekledi.
|