İsyanları, Olayları ve Firarlarıyla Konuşulan Cezaevi Tarih Oluyor
İstanbul’da hizmet verdiği 41 yıl içerisinde adı pek çok isyan, firar girişimi, silahlı çatışmayla anılan ve tanınmış siyasetçi, sanatçı ile mafya babalarına ev sahipliği yapan Bayrampaşa Cezaevi’nin duvarının bir kısmı geçen günlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Bayrampaşa Belediyesi ekipleri tarafından yıkılmaya başlandı.
/P> • Hayata Dönüş operasyonu: “Ölüm orucu” eylemine son vermek amacıyla Bayrampaşa Cezaevi’ne 19 Aralık 2000’de operasyon düzenlendi. Operasyonda 12 tutuklu ve hükümlü kolluk kuvvetlerinin açtığı ateşin ardından yaşamını yitirmiş, infaz koruma memurları, jandarmalar ve cezaevi yetkililerinden oluşan kamu görevlileri hakkında, “kişiye kötü muamele yapmak”, “görevi kötüye kullanmak” ve “görevi ihmal” suçlarından 1 ile 6 yıl arasında değişen hapis cezaları istemiyle dava açılmıştı. “Tutuklulara kötü muamele” ve “görevi kötüye kullanmadan” yargılanan 1460 kamu görevlisi hakkındaki dava zamanaşımından düşerken, operasyon sonrası 167 tutuklu ve hükümlü hakkında, “cezaevi idaresine karşı silahla toplu ayaklanma” suçundan dava açılmıştı. Koğuşta silahlı çatışma bile çıktı • Silahlı çatışma, cinayet ve yaralama: Bayrampaşa Cezaevi’nde 20 Eylül 1999’da, kafasını duvara çarparak yaralandığı için revirde tedavi gören Hakan Çillioğlu, daha önce verdiği dilekçe üzerine cezaevi müdürü ile görüşen Alaattin Çakıcı’nın yeğeni Kenan Ali Gürsel ile karşılaştı. Çillioğlu, daha önceden aynı koğuşta kaldığı ancak sonradan aralarının bozulduğu belirtilen Gürsel’i, cezaevine soktuğu tabanca ile 3 el ateş ederek yaraladı. Bu nedenle iki suç grubu arasında çıkan çatışmada, aralarında Gürsel’in de bulunduğu 8 kişi öldü, bazı kişiler de yaralandı. Ayrıca 16 Haziran 2000 tarihinde cezaevinin en fazla olay çıkan bölümü olarak bilinen D Blok’taki D-2 ve D-10 koğuşlarında kalan iki grup arasında başka bir silahlı çatışma yaşandı. Çatışmada, D-2 koğuşunda kalan Orhan Pala ile Mahmut Boyacıoğlu yaşamını yitirirken, 6 tutuklu ile olaylara müdahale etmek isteyen bir infaz koruma memuru ve bir cezaevi kâtibi yaralandı. • Hamilelik skandalı: “Yasadışı TKP-ML/TMLGB örgütü üyesi olmak”tan 15 yıl ağır hapis cezasına çarptırılan bir kadının, 1996 yılında başka bir örgüt üyesiyle ilişkiye girmesi skandalı, hamile kalması ve çocuğu aldırmasıyla ortaya çıkmıştı. Adalet Bakanlığı müfettişleri cezaevindeki sorumlular hakkında dava açmıştı. |