Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

İstanbul'un Bir Nevi 'Kültür Bakanı' Gibiydi

Türkiye'nin kültür sanatına yön veren İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın 17 yıldır başkanlığını yürüten, Sinematek'in kurucularından, fotoğrafçı, işadamı, yazar, kültür insanı Şakir Eczacıbaşı, önceki gece 80 yaşında hayata veda etti

Radikal Gazetesi
1 İstanbul'un Bir Nevi 'Kültür Bakanı' Gibiydi

BR>
‘Bernard Shaw’dan Gülen Düşünceler’, ‘Oscar Wilde’dan Tutkular, Acılar, Gülümseyen Deyişler’ adıyla yaptığı derleme kitapları büyük ilgi uyandıran Şakir Eczacıbaşı, 1972 yılında, Abdi İpekçi’nin isteği üzerine Milliyet Sanat dergisinin kuruluşuna da öncülük etmişti.

Fransa’nın Sanat ve Edebiyat Şövalyesi Nişanı ve TC Devlet Üstün Hizmet Madalyası ile onurlandırılan Şakir Eczacıbaşı, 1996’da iş yaşamından ayrıldı ve 1973 yılında Dr. Nejat F. Eczacıbaşı önderliğinde kurulan ve yıllar içinde Türkiye’nin kültür-sanat yaşamına yön veren İKSV’nin yönetim kurulu başkanı oldu ve vakfın kurumsallasmasında büyük rol oynadı. Çalışmalarına ‘İstanbul Festivalleri’ başlığı altında, bir buçuk ay süren tek bir festivalle başlayan İKSV, bugün Türkiye’nin en etkili müzik, film, caz ve tiyatro festivallerini ve dünyanın en etkili bienalleri arasında gösterilen İstanbul Bienali’ni düzenliyor.

“Sanatçı kimliğim genellikle işadamı kimliğimi destekledi. İnsanlara ve sorunlara daha insancıl bir biçimde yaklaşmamı sağladı” diyen Şakir Eczacıbaşı ayrıca, 1988 yılından bu yana festival filmlerinin sansürsüz olarak sinemaseverlerle buluşmasına da önayak olmuştu. Zira Eczacıbaşı, o yıl İstanbul Film Festivali’ne konuk olan Kayseri doğumlu Oscar’lı yönetmen Elia Kazan’ı da yanına alarak sansüre karşı bir yürüyüş organize etmiş, ardından yapılan yasa değişikliğiyle festival filmleri denetimden muaf tutulmuştu.

Şakir Eczacıbaşı, İKSV’deki çalışmalarına ek olarak Türkiye’nin düşünce ve kültür yaşamının önde gelen isimleriyle birlikte Kültür Girişimi’ni kurdu. Kültür Girişimi, 1998 yılından bu yana yedi kültür sempozyumu gerçekleştirdi.
Son anına kadar İKSV’nin Şişhane’deki yeni binası Deniz Palas’la ilgilenen Şakir Eczacıbaşı’nın anılarını derlediği kitabı, önümüzdeki günlerde yayımlanacak.

Şakir Eczacıbaşı’nın cenazesi, 26 Ocak Salı günü Teşvikiye Camii’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek.

[Sayfa)

‘Sanatın heykeli dikilesi hamisi’

Abdullah Gül (Cumhurbaşkanı): İşadamı kimliğiyle ekonomimize önemli katkılar sağlayan Şakir Eczacıbaşı, sanatçı kimliği ve öncülük ettiği faaliyetlerle, kültür ve sanat hayatının zenginleşmesinin yanı sıra ülkemizin tanıtımına da değerli hizmetlerde bulundu. Kültür sanat dünyamız için büyük bir kayıp. Milletimiz Şakir Eczacıbaşı’nı her zaman saygı ve sevgiyle hatırlayacak.

Recep Tayyip Erdoğan (Başbakan): Aynı zamanda iyi bir fotoğraf sanatçısı olan Eczacıbaşı’nın, sanat ve sanatçı için gösterdiği hamiyetperver tavır, inanıyorum ki bütün iş adamlarımız için unutulmaz ve teşvik edici güzel bir örnek olacaktır.

Deniz Baykal (CHP Genel Başkanı): İşadamı, fotoğraf sanatçısı, yazar, kültür adamı Şakir Eczacıbaşı ülkemizin iş dünyası için olduğu kadar, kültür ve sanat dünyası için de yeri doldurulamayacak sayılı saygın ve seçkin isimlerden biridir.

Ertuğrul Günay (Kültür Bakanı): Sadece iş dünyası değil, sanat dünyası da bir duayenini kaybetti. Yaşamının büyük bir bölümünü sanata adamıştı. Sanat için kurulan kuruluşların kurumsallaşmasına öncülük etti. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nı (İKSV), bienali, festivalleri, bütün kültür sanat etkinliklerini nasıl sahiplendiğini minnetle hatırlıyorum şimdi. Zaman zaman çevresindeki gençleri bile kıskandıracak bir enerjiye sahipti. Hatta en son bienalde görüştüğümüzde, orada oluşunun hastalığı için doğru olup olmadığını sorduğumda “Burada oluşum mutluluğum için en doğrusu” cevabını aldım. Deniz Palas da Şakir Bey’in İstanbul’a attığı son imza oldu. Açılışını yapamadı ama eminim İKSV’nin tamamlanması konusunda da huzur içindeydi. Bize düşen; kültür sanat etkinliklerini onun arzu ettiği yoğunlukta sürsürmeye çalışmaktır.

Doğan Hızlan (Yazar): ‘Şakir Eczacıbaşı nasıl biri? tanımla’ derseniz, ‘mükemmelin peşindeki adam’ derim. İyi bir fotoğrafçıydı, fotoğrafın dışında yazı yeteneği de vardı. Kendini bir şeye adadığında dünyayı unuturdu. Rasyonel bakardı, akılcıydı. Bir kültür adamı olarak onu anacağız ama bir dost olarak onu çok arayacağız.
Bülent Eczacıbaşı (İşadamı): Sevgili amcamızla uzun süre çalışma onuruna ve şansına eriştim. 16 yıldır İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın başkanlığını yürütmekte olan Şakir Eczacıbaşı’nın ülkemizin kültür sanat dünyasına çok büyük katkıları olmuştur.

Görgün Taner (İKSV Genel Müdürü): Şakir Eczacıbaşı’yla uzun yıllardır çalışıyorum. Şakir bey bir kültür adamıydı. O da zaten bir işadamı değil kültür adamı olarak tanınmak ve bilinmek isterdi. İKSV’nin birçok girişiminde özelliklede son dönemde onun imzası vardır. Onun önderliğinde belli bir noktaya gelindi. İçinde bulunduğumuz, yeni taşındığımız Deniz Palas’taki İKSV binası tamamen onun iradesi ve onun kararlılığı sayesinde hayata geçmiştir. Şakir Bey son derece çabuk karar veren ve titiz birisiydi. Bu nedenle de İKSV’de yapılan bütün işler onun önderliğinde, onun titizliğiyle yapıldı ve bundan sonrada öyle yapılmaya devam edilecek.

Talât Sait Halman (Türkiye’nin ilk Kültür Bakanı ve Şakir Eczacıbaşı’nın çok yakın arkadaşı): Çok büyük bir dostum öldü, Türk kültürünün büyük bir dostu öldü. 70 yılı aşan bir arkadaşlığımız vardı. Başlı başına bir kültür-sanat kurumuydu. Can dostumdu, ‘Şakircan’ diye hitap ederdim. 7-8 yaşlarından beri çok yakınız, küçüklüğümüz birlikte geçti. Birçok konuda da birlikte çalıştık. İKSV’nin kuruluşuna ve İstanbul Festivali’nin yapılışına şahit oldum kültür bakanlığım sırasında. Doğal bir yaratıcılığı vardı her an hissederdiniz ki bu insan bir şeyler üretmek için, katkıda bulunmak için var. Çok sıcak bir kişiydi ve daima gür bir sesle gülerdi. En büyük eseri İstanbul festivalleridir, Türkiye’nin en muhteşem festival yaratıcıdır. İstanbul’u kültür sanatla adeta yeniden yarattı. İKSV aracılığıyla İstanbul’u dünyaya tanıttı. Bir kültür abidesi yıkıldı, hepimizin başı sağolsun.

Atilla Dorsay (Sinema yazarı): Türkiye’nin, sanatı iş hayatı kadar benimseyen ve Türk burjuvazisinin gerçek kurucularından biriydi. Sanata olan büyük ilgisi dolayısıyla iş hayatını erkenden bıraktı, kendisini gençliğinden beri tutkunu olduğu edebiyat, fotoğrafçılık ve sinemaya adadı. Türk Sinematek Derneği’ni o kurdu. Derneğin 1980 yılında 12 Eylül yönetimi tarafından kapatılması üzerine İstanbul Film Festivali’ni başlattı. Sonra İKSV’nin başına geçti ve İstanbulluları, dolayısıyla da sanatseverleri beş önemli sanat festivaliyle besledi. Bugün Türkiye’de aklıbaşında bir sinema izleyicisi oluşmuşsa ve yine bugün ‘yeni Türk sineması’ dediğimiz akım bütün gücüyle ayaktaysa bu Şakir Eczacıbaşı’nın çabaları sayesinde oldu. Türk sanatının heykeli dikilmesi gereken büyük hamilerinden ve sanatçılarından biridir. Hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3  |   4
http://www.yapi.com.tr/haberler/istanbulun-bir-nevi-kultur-bakani-gibiydi_76001.html

Read Comment Section
1 Yorum Yorum Yaz
  • Şakir Ezacıbaşını hiç tanımadım. Ama yaşamımda çok önemli bir yeri var. Öğrenci iken sadece ucuz olan İKSV etkinliklere katılabiliyordum. Daha sonra da sadece İstanbul'da isem bazı etkinliklere katılabiliyordum. Yaşamım onun sayesinde zenginleşti. Bizlere farklı dünyaların varlığını da haberdar ettiğin,izlettiğin için teşekkür ederim YANITLA
1 yorumdan 1 tanesi gösteriliyor. 
Yorumunuzu ekleyin
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!