TOKİ iştiraki Emlak Konut
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ile birlikte Varyap - Gap İnşaat
Ortak Girişimi’nin İstanbul Finans Merkezi kapsamında
inşa edeceği Metropol İstanbul projesinin yapımına başlanıyor.
Projenin ilk etabı olan rezidans bloğundaki 308 konut,
metrekaresi 5.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa çıktı. Projenin, 1,5 milyar
TL yatırım bedeli ile 2014 yılında tamamlanması ve tüm fonksiyonları ile 2015
yılı başında hizmete açılması hedefleniyor. Üç yüksek bina ve bin 500’ün
üzerinde bağımsız üniteden oluşacak proje, rezidans, ofis, alışveriş merkezi,
eğitim kurumu ve rekreasyon alanlarıyla Türkiye’nin en büyük karma projelerinden
biri olacak. 'Hasılat paylaşımı modeli'yle inşa edilecek projenin yüzde 43,15’i
Emlak Konut GYO, geri kalan yüzde 56.85’i ise eşit paylaşımla Varyap-Gap İnşaat
Ortak Girişimi’ne ait olacak.
Doğu Ataşehir’de inşa edilecek Metropol İstanbul projesi, dün (11 Ocak Salı)
Esma Sultan Yalısı’nda, Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Genel Müdürü
Murat Kurum, Varyap CEO’su Erdinç Varlıbaş,
Çalık Gayrimenkul A.Ş Genel Müdürü Dr. Feyzullah Yetgin ve
projenin konsept tasarımını yapan RMJM mimarlarından Chris
Jones'un katılımıyla düzenlenen bir basın toplantısı ile
tanıtıldı.
Erdinç Varlıbaş: Küresel oyuncu olma iddiamızı taçlandıracak bir
proje olacak
Toplantıda konuşan Varyap CEO’su Erdinç
Varlıbaş, dünya ölçeğinde iddialı bir proje hazırladıklarını söyledi ve
"Küresel oyuncu olma iddiamızı taçlandıracak" dedi. Mimaride mükemmeliyet ve
sürdürülebilirlik konusunda yeni bir standart oluşturmayı ve Türkiye'ye model
olmayı hedeflediklerini kaydeden Varlıbaş, projelerinin İstanbul'da yüksek
yapılaşma için yeni bir yön çizeceğini, yatırımcılara cesaret vereceğini
belirtti. Erdinç Varlıbaş, 730 bin m² yekpare inşaat alanı ile Türkiye’nin
sayılı projelerinden biri olmaya aday projeyi, her biri sektörünün lideri
uluslararası mimarlık, mühendislik ve danışmanlık firmasının bir araya gelerek
tasarladığını vurguladı. Projenin toplam yatırım maliyetinin 1,5 milyar
TL’yi geçeceğini belirten Varlıbaş, “Proje, bin 500 kişiye doğrudan, proje
kapsamında yer alan AVM tamamlandığında ise 2 bin 500 kişiye dolaylı
olarak istihdam sağlayacak. Projenin toplamda 4 bin kişiye iş hacmi
yaratmasından son derece mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.
Yabancı yatırımcı oranının yüzde 30 - 35 olması
bekleniyor
Projenin
tüm bağımsız bölümlerinin yerli ve yabancı müşterilere açık olacağını, ticari
üniteler için de yurt dışı yatırımcılardan ciddi görüşme talepleri aldıklarını
ifade eden Erdinç Varlıbaş, mütekabiliyet yasasıyla birlikte yabancı yatırımcı
payının yüzde 30 - 35 olmasını beklediklerini ifade etti. Varlıbaş, “İlk
etaptaki dairelerimizi çok özel başlangıç fiyatları ile satışa çıkarıyoruz.
Buradaki amacımız, bize güvenerek yatırımlarını projemizde değerlendiren
bireysel ve kurumsal müşterilerimize, daha önceki projelerimizde olduğu gibi,
alternatif yatırım araçlarına kıyasla daha fazla kazandırmaktır.
Müşterilerimize, bizimle beraber kazanma fırsatı sunuyoruz. Projenin diğer
ünitelerine yönelik fiyatlarımızı ise önümüzdeki dönemde açıklayacağız“ şeklinde
konuştu.
Proje 'LEED' ve 'Gold' standartlarında olacak
Erdinç Varlıbaş, uluslararası proje geliştirme standartları çerçevesinde
çevre dostu yapılar inşa etmeye gayret gösterdiklerini, bu doğrultuda projenin
belirli etaplarının ‘uluslararası yeşil bina standartlarına’ uygunluğunu
belgelendireceklerini söyledi. Varlıbaş, “Sürdürülebilir yaşam alanları yaratma
hedefimiz doğrultusunda projemizin rezidans kısımlarını Leed Gold sertifikası,
AVM gibi farklı fonksiyonlarını ise Breeam sertifikası ile belgelendirmeyi
hedefliyoruz” dedi.
Varlıbaş, geçtiğimiz aylarda Financial Times gazetesinde
projeyle ilgili yer alan haberden, “Türkiye Bankalar Birliği için Deloitte
Consulting firmasının gerçekleştirdiği fizibilite çalışmasına göre, İstanbul,
finansal merkezi olarak ‘kritik kitle’ye ulaşacak ve orta vadede Moskova’yı
geride bırakarak Londra, New York, Şanghay ve Tokyo ile birlikte, dünyanın beş
lider finans merkezinden biri olacak” alıntısını yapan Varlıbaş, Ataşehir’in
aynı zamanda uluslararası konut ve ofis piyasası açısından dünya
yatırımcılarının gözlerinin üzerinde olduğu yeni bir lokasyon olarak
yükseldiğine dikkat çekti. Bu anlamda projelerinin, Batı Ataşehir'e göre biraz
arka planda kalmış olan Doğu Ataşehir'e değer katacağını kaydeden Varlıbaş, en
önemli özelliğinin de kendini şehire kapatmayacak bir şehir parkı havasını
taşıyacak olması olduğunu sözlerine ekledi.
Dr. Feyzullah Yetgin: İstanbul’un en iddalı AVM’si bu proje
kapsamında inşa edilecek
Projenin mimari ve mühendislik özellikleriyle ‘ilk’lerini paylaşan
Çalık Gayrimenkul Genel Müdürü Dr. Feyzullah
Yetgin de konuşmasında, “Projenin en çarpıcı tasarımlarından birisi
Alışveriş Merkezi olacaktır. Türkiye’de eksikliği çokça hissedilen 'açık havada
alışveriş' konseptiyle tasarlanan ve kapalı ünitelerle bağlantısı kurulmuş,
İstanbul’un hak ettiği iddiada bir AVM inşa ediyoruz” dedi. Yetgin, “400 metre
uzunluğunda planladığımız Alışveriş Caddesi’nde insanlar huzurla oturup
kahvelerini içebilecek; saygıyla insanları selamlayarak, güven içerisinde
dolaşabilecekler. Adeta Milano, Soho, Nişantaşı’nı yaşayacaklar” dedi.
Dr. Feyzullah Yetgin’in verdiği
bilgiye göre, AVM’nin iki katındaki yaklaşık 100.000 metrekarelik kiralanabilir
alanın zemin kotunda yapılacak doğal ışıklandırma sistemiyle, AVM’nin iç
mekanlarının güneş ışığından optimum düzeyde faydalanması sağlanacak. Binaların
arasında geniş mesafelerin bırakıldığı güçlü bir peyzaj uygulamasıyla da
insanların keyifle vakit geçirebileceği yaşam alanları oluşturulacak.
Dünyanın en yükseği Burj Khalife’in mühendislik firması, projenin
danışmanı oldu
Projeyi, tüm aşamaları ile uluslararası yapı mühendisliği esaslarına uygun
olarak geliştirdiklerini belirten Dr. Feyzullah Yetgin, “Dünyanın tamamlanmış en
yüksek binası olan Dubai’deki 828 metre yüksekliğindeki Burj Khalife’in
mühendislik projelerini hazırlayan Avustralya merkezli Hyder Mühendislik
firması, projemizin de mühendislik danışmanlığını üstlendi” diye konuştu.
Yetgin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Proje kapsamında gerçekleştireceğimiz Ana Kule inşaatı tamamlandığında,
Avrupa’nın en yüksek binalarından biri olmasının yanı sıra, en üst standarttaki
betonarme yapılar arasında da yer alacaktır. Türkiye ve dünyadaki otoriteler
tarafından kabul edilmiş yüksek inşaat standartları gereği, projemiz vesilesiyle
Türkiye’de bir ilk olarak C80 sınıfı hazır beton ve S500 sınıfı nervürlü inşaat
demiri kullanılacaktır”.
Projenin; standartları yükselten, yeni bir vizyon ortaya koyan, mega bir
proje olmasını hedefleyerek Türkiye’deki inşaat ve arazi geliştirme
standartlarına yeni bir boyut getirme düşüncesiyle yola çıktıklarını belirten
Yetgin, “Dubai, Londra, Hong Kong, Milano ve Singapur’da birçok projeyi gezdik;
bunların en iyi özelliklerini göz önünde bulundurarak özgün bir proje
tasarladık” dedi.
Yetgin, “Bu projeyle yalıtım
standartlarını yukarıya taşıyoruz. Projemizde otopark alanları yaklaşık 5.000
araca hizmet verebilecek şekilde planlanmıştır. İstanbul Finans Merkezi master
planları kapsamında, ulaşım alt yapısı geliştirilecek ve projemizin lokasyonu
şehiriçi trafiğine girmeksizin en rahat şekilde otoban ve köprülere ulaşım
imkanı verecektir” dedi.
Proje, Türkiye'nin yeni yüzünü temsil edecek
Bu
konsept projenin, dünyaca ünlü uluslararası mimarlık şirketi RMJM mimarları
tarafından hazırlandığını, projenin mühendislik alanındaki önemli çözüm
ortaklarından birinin ise dünyaca ünlü Hyder Mühendislik firması olduğuna dikkat
çeken Dr. Feyzullah Yetgin, “Kısacası sizlerle paylaştığımız bu projemiz
İstanbul’a mimari ve mühendislik açıdan değer katarak, iz bırakacak ve modern
Türkiye’nin yeni yüzünü temsil edecektir” dedi.
Jones: Ataşehir’de herkese açık yepyeni bir kamusal
alan oluşturmayı hedefledik
RMJM Proje Müdürü Chris Jones da toplantıda yaptığı
konuşmada,Ataşehir’de herkese açık, yepyeni bir kamusal alan oluşturmayı
hedeflediklerini belirtti. Jones, “Bu proje, Türkiye’nin dinamizminin ve 2012
yılına olan güveninin tarih ve yer belirtilerek yapılan bir ilanıdır.
Ülkenizin 2012’ye olan güveni, Türkiye’yi ve İstanbul’u ekonomik durgunluk
içinde yaşayan dünyanın birçok ülkesinden farklı bir konuma yerleştiriyor.
Dahası, bu güven, ilerici bir kentsel planlama ve mimarının gelişiminde
İstanbul’un oynadığı önemli rolün de altını çiziyor” dedi. Jones, konuşmasına
şöyle tamamladı:
“Ortaya çıkan kentsel proje, İstanbul’un parkları, meydanları, Bağdat
Caddesi, Nişantaşı ve Boğaz sahillerindeki yürüyüş yollarının bir araya gelerek
oluşturduğu şehrin zengin kültürü ve geleneğinden doğdu; ama aynı zamanda
bizlere Londra, Roma ve Milano’nun tarihi pazar yerlerinden ve mahallelerinden
de esintiler getiriyor. Mimari açıdan projemiz, kentin ruhunu yakalamayı ve onu
çağdaş çizgilerle yeniden yorumlamayı hedefledi. Bu amaçla kent dokusunun,
sokaklarının, bahçelerinin, meydanlarının, geçitlerinin, bulvarlarının
oluşturduğu zengin çeşitliliği yaşatacak çok farklı alanlar, başka bir deyişle
yepyeni, yaşam dolu ve herkesi içine alabilen bir kamusal alan
sunuyor.”
|