Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü
Deprem Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nuray
Aydınoğlu, İstanbul'da birinci ve ikinci boğaz köprülerinde deprem
açısından bir risk bulunmadığını belirtti. Prof. Dr. Atilla
Ansal "Olası depremde yaklaşık 70 bin kişinin öleceği tahmin ediliyor"
diye konuştu. Prof. Dr. Grand Cevahir Otel'de düzenlenen "İstanbul Uluslararası
Sismik Riskin Azaltılması Konferansı"nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin tüm
illerinin deprem tehdidi altında olduğunu, 327 köprü ve viyadüğün deprem
yönünden değerlendirilerek, yeterli olmayanların güçlendirme projelerinin
hazırlandığını ve bunların ciddi bir kısmının da realize edildiğini ifade etti.
İstanbul'un birinci çevre yolu olan E-5 üzerinde 15 köprü ve viyadüğün
güçlendirme çalışmalarının yapıldığını ve bunun için gerekli olan kaynağın da
Japon hükümetinden sağlandığını dile getiren Aydınoğlu, 2002'de imzalanan kredi
sözleşmesiyle 12 milyar Japon Yeni'nin 10 yılı geri ödemesiz olmak üzere 40 yıl
vadeli olarak alındığını kaydetti.
Şu anda Mecidiyeköy Viyadüğü
dışındaki tüm çalışmaların tamamlandığını, Boğaziçi Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet
Köprüsü ve yaklaşımları, eski ve yeni Haliç köprüleri ve yaklaşım viyadükleri
ile Ortaköy viyadüklerinin depreme karşı güçlendirildiğini kaydeden Aydınoğlu,
"Birinci ve ikinci boğaz köprülerinde deprem açısından risk yok ama Ortaköy
viyadükleri, tasarımlarının yetersizliği ve zaman içindeki aşınma nedeniyle çok
kötü durumdaydı. Ortaköy viyadüklerinin zarar görmesi halinde bir deprem anında
boğaz köprüleri kullanılamaz hale gelecekti" diye konuştu.
Aydınoğlu,
benzer durumda olan Mecidiyeköy Viyadüğü'nün de yakın gelecekte güçlendirme
çalışmasının tamamlanmasıyla İstanbul'da ana arterler üzerinde hiçbir sorun
kalmayacağını kaydetti. Boğaz köprülerindeki mesnetlerde küçük takviyeler
yapıldığını ifade eden Aydınoğlu, bu köprülerde problem olmadığını ve yapılan
küçük çalışmaların tamamlandığını bildirdi.
Erken uyarı sistemi
Marmaray'da
BÜ Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma
Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik de İstanbul'da deprem
erken uyarı sisteminin 2002'de faaliyete geçtiğini ve bu sistemle 1-20 saniye
öncesinden erken uyarı verebildiklerini kaydetti. Bu sistemin yaygın
kullanımının Marmaray'da yapılacağını belirten Erdik, deprem anında trenin
tünele girmesinin engelleneceğini, sistemin, tünelin emniyetiyle ilgisi
bulunmadığını söyledi. Erdik, sistemin ayrıca İGDAŞ tarafından da
kullanılacağını kaydetti.
İstanbul'da sistem ile ilgili 110 istasyon
bulunduğunu ve birçoğunun lojistik merkezlere yerleştirildiğini anlatan Erdik,
her 20 saniyede bir İstanbul'daki yer hareketlerine ilişkin bilgi aldıklarını
dile getirdi. Önümüzdeki yıl 100 ve takip eden her yıl için de 100 olmak üzere 5
yıl içinde 500 istasyonun daha sisteme dahil olacağını belirten Erdik,
"Dünyadaki en yoğun yer hareketi şebekesine sahip şehir İstanbul olacak"
dedi.
BÜ Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem
Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Atilla Ansal da
hazırlanan deprem senaryolarında Marmara'da beklenen olası depremleri, fayın
batıdan doğuya, doğudan batıya doğru kırılması ya da ortadan kırılıp her iki
yöne hareket etmesi halinde 3 ayrı şekilde değerlendirdiklerini, en
tehlikelisinin de ortadan kırılması halinde meydana geleceğini kaydetti.
Ansal, "İstanbul'da 563 bin bina üzerinde yapılan senaryoya göre, olası
depremde yaklaşık 70 bin kişinin öleceği tahmin ediliyor" diye konuştu.
İstanbul'da, dünyadaki en kapsamlı mikro bölgeleme çalışmasının
yapıldığını, Zeytinburnu'nda 16 bin binanın sokak taramalarıyla tespit
edildiğini anlatan Ansal, bunların yıkılabilirlik senaryolarını mikro bölgeleme
çalışmasına göre değerlendirdiklerini kaydetti.
|