Tarihçi yazar Reşad Ekrem Koçu tarafından 1940'lı yıllarda
çalışmalarına başlanan ve G harfine kadar 11
cilt olarak yayımlanan 'İstanbul Ansiklopedisi'
tamamlanmayı bekliyor. İstanbul
Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür A.Ş Genel Müdürü Nevzat
Bayhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 'İstanbul Ansiklopedisi'nin
dünyada şehir üzerine yazılmış en önemli ansiklopedilerden biri olduğunu
söyledi. Koçu'nun büyük bir özveri ve kişisel çaba sonucu 173 fasikül halinde 11
cilt olarak yayımlanan 'İstanbul Ansiklopedisi'nin Reşad Ekrem Koçu'nun 1975
yılında ölümü üzerine yarım kaldığını anlatan Bayhan, 'İstanbul
Ansiklopedisi'nin yayımlanmamış kısımlarının oğlu Mehmet Koçu'ya miras olarak
geçtiğini, oğlunun da ölmeden önce bu arşivi yakını olan bir aileye devrettiğini
belirtti.
Nevzat Bayhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ansiklopedi G
harfine kadar gelmiş, ondan sonrası basılmamıştı. Bu bir efsaneydi. '20 cildi
daha var, 30 cildi daha var, yazıldı, yazılmadı, kayboldu' gibi çeşitli
rivayetler dolaşıyordu. Kültür A.Ş olarak İstanbul Ansiklopedisi'nin
tamamlanarak tam olarak basılması için yaklaşık 3 yıldır çalışıyoruz. Doğan
Kitap ile görüştük. Basılmış 11 cildin telif hakları ile yayımlanmamış olanların
bir kısmı onlarda bulunuyor. Onlarla protokoller yapıldı. Ansiklopedinin Kültür
A.Ş yayını olarak çıkarılabilmesi için bir fiyat çalışması yapıldı. En büyük
kısmı Mehmet Koçu'nun yakını olan ailede bulunduğu için onlarla da görüşüldü.
Telif işi vesaire çözüldü. Gerekli anlaşmalar yapıldı. Ardından basılan 11
cildin yeniden yayımlanması için 11 ciltteki çizimlerin telifleri söz konusu
oldu. Doğan Kitap ile yeniden protokol çalışmaları yapıldı. Her türlü kanuni ve
bürokratik çalışmalar yapıldı. İstanbul Ansiklopedisi'nin geri kalan ciltlerinin
de tamamlanarak tam olarak basılması için gerekli olan meblağ 3 milyon TL. Buna
baskı, telif, notların tekrar dizilerek redaktörlüğü ve editörlüğü yapılarak
basıma hazır hale getirilmesi dahil''.
Sponsor olmaları için İstanbul
2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansına başvurduklarını, oradan cevap
beklediklerini ifade eden Bayhan, masrafların bir kısmını Büyükşehir
Belediyesinin üstleneceğini, bir kısmını da diğer sponsorlarla karşılamaya
çalışacaklarını bildirdi. Bayhan, ''Şu anda gayretlerimiz gerekli meblağı
bularak İstanbul Ansiklopedisi'nin yayın dünyamıza katmak'' dedi. ''İstanbul
Ansiklopedisi''nin tam olarak yeniden yayımlanması için para dışında ortada bir
sorun bulunmadığını vurgulayan Bayhan, ansiklopedinin yayımlanmamış
bölümlerinden oluşan arşivin derlenip toparlanıp ansiklopedi maddesi haline
getirilmesi için akademisyen ve ansiklopedik çalışmayı bilen uzmanlardan oluşan
bir ekibin oluşturulduğunu da söyledi. Bayhan, bu kişilerin hem Osmanlıca, hem
de İstanbul'un tarihini çok iyi bilen editoryal yanları bulunan kişiler olduğunu
dile getirerek, Semavi Eyice'ye de bu çalışmada danışmanlık görevi teklif
edildiğini kaydetti. ''Arşivin gelecek
kuşaklara aktarılması çok önemli''
Araştırmacı ve sahaf Nedret İşli de Reşad Ekrem Koçu'nun
'İstanbul Kütüğü' adını verdiği 'İstanbul Ansiklopedisi'nin
yayımlanmamış kısımlarından oluşan arşivin İstanbul'un soylu ve varlıklı bir
ailesi tarafından bugüne kadar muhafaza edildiğini belirtti. İşli, Koçu'nun
1940'lardan vefatına kadar İstanbul ile ilgili pek çok akademisyen, araştırmacı,
tarihçi belli müesseseler ve kurumlarla özdeşleşmiş birtakım insanlardan
yazılar, belgeler toplayarak röportajlar yaptığını, fotoğrafçı, çizer, ressam ve
grafikerlere çizim ve resimler yaptırdığını ve fotoğraf topladığını anlatarak,
Koçu'nun bu şekilde büyük ve çok değerli bir arşiv oluşturduğunu kaydetti.
Nedret İşli, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bundan 5-6 yıl önce ilk defa
Koçu'nun arşivinin Bab-ı Ali'de yayıncılık işleri ile uğraşan, varlıklı bir
ailenin depolarında durduğu ortaya çıkıyor. Bütün diyemeyeceğimiz ama çok ciddi,
80-100 büyük koliden oluşan ağzına kadar kolilerin dolu olduğu malzemeden söz
ediyoruz. Orada belki binlerce belge, not, kupür fotoğraf, kartpostal, belge
malzeme var. Az buçuk zarf ve dosyalarda kabaca tasnif edilmiş, kolilerde
sağlıklı bir şekilde muhafaza ediliyor. Yaklaşık 1,5 ay önce Koçu'nun bu çok
değerli arşivini gidip gördüm. Dosyaları inceledim.''
Mehmet Koçu'nun
ölümüne kadar kendisini destekleyen bu aileye 'İstanbul Ansiklopedisi'nin yayın
haklarını ve arşivi devrettiğini dile getiren İşli, Tarih Vakfının 'İstanbul
Ansiklopedisi'ni çıkardığında ailenin vakfa 'İstanbul Ansiklopedisi' adı altında
yayın yapamayacakları şeklinde resmi bir protesto çektiğini, bu protestodan
sonra vakfın 'Geçmişten Günümüze İstanbul Ansiklopedisi' adını kullanmaya
başladığını belirtti. İşli, arşivi muhafaza eden ailenin birtakım büyük
yayıncılara başvuruda bulunduğunu, bu çerçevede tarihçi Murat Bardakçı'nın da
gelip arşivi yerinde incelediğini aktararak, şöyle devam etti:
''Bardakçı ve birtakım akademisyenler gitti, arşivi inceledi. Fakat bu
dosyaların tasnifi, bilgisayara aktarılması, ansiklopedi maddesi haline
getirilmesi gibi işler çok ciddi büyük finans sorunu yarattığı, derlenip
toparlanmasının hem zaman, hem finans açısından çok ciddi yatırım gerektiğini
tahmin ettiler. Bu bir türlü gerçekleştirilemedi. Çok ciddi parasal destek ve
imkan gerektirdiği için bir yerde tıkandı kaldı.''
Arşivdeki metinlerin
büyük bir kısmının eski harflerle yazılı olduğunu, onların transkrip edilmesi,
görsellerin de taranması gerektiğini belirten İşli, ciddi bir bütçe gerektirdiği
için bu arşivin yeniden düzenlenmesinin bugüne kadar bir türlü hayata
geçirilemediğini kaydetti. Çok kıymetli olan arşivde Nezih İzmiroğulları ve
Sabiha Bocalı gibi önemli kişilerin çini mürekkebi veya kara kalemle yaptıkları
İstanbul'un çok özel tipleri, mekanları ve yerlerinin orijinal çizimlerinin de
bulunduğunu ifade eden İşli, sözlerini şöyle tamamladı:
''Bu arşivin
muhafazası ve bir şekilde gelecek kuşaklara aktarılması çok önemli. Dünyada bir
şehre ait özel olarak bu kadar geniş perspektifle yaratılmış hiçbir ansiklopedi
yok. Öyle bir ansiklopedi ki Beyazıt Hamamı'ndaki tellağın hayatına varıncaya
kadar yazılmış. Hiç aklınıza gelmeyecek bir mahallede yaşayan kunduracı Halil
efendinin evi ile dükkanı arasında yaşadıklarını anlatan enteresan birtakım
anekdotu ancak Reşad Ekrem'in İstanbul Ansiklopedisi'nde bulursunuz. Ansiklopedi
de sosyal hayat, tarih, cinsellik, alem, içki, ibadet her şey
var.''
|