İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi,
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin "2010-2014 Stratejik Planı"nı onayladı.
Şehrin doğal yapısının korunarak dengeli gelişmesini amaçlayan stratejik plan,
Belediye Meclisi’nin 15 Ekim Perşembe günkü birleşiminde ele alınarak Meclis
Üyelerinin oyçokluğuyla kabul edildi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, "2010-2014
Stratejik Planı" kitabının önsözünde sorunları etkili ve verimli bir şekilde
çözebilmenin ilk şartının planlama olduğunu belirterek, "Hazırladığımız
2010-2014 Stratejik Planı, planlamadan imar ve ulaşıma, çevreden kültüre, afet
ve risk yönetiminden kent ve toplum düzenine katkı sağlamaya yönelik hizmetlere,
sosyal belediyecilikten sağlığa kadar toplumsal ve bireysel yaşamda önemli paya
sahip çok geniş bir yelpazede pek çok yatırım, hizmet ve faaliyeti içermektedir.
Bu plan kapsamındaki çalışmalarımızla İstanbul’un cazibesini, imajını ve
prestijini arttırmaya yönelik birçok önemli projeyi geçmişte olduğu gibi
gelecekte de hayata geçireceğiz" ifadelerine yer verdi.
Marmara Denizi aksında çok merkezli
gelişme...
İMP tarafından hazırlanan 1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre
Düzeni Planı ile ilçe belediyelerinin, üniversitelerin ve sivil toplum
kuruluşlarının görüşleri dikkat alınarak hazırlanan "2010-2014 Stratejik Planı",
toplu ulaşımı yaygınlaştırmayı, yeşil alanları koruyarak geliştirmeyi ve
İstanbulluların yaşamaktan mutluluk duyacağı bir şehir oluşturmayı
hedefliyor.
Şehrin doğal yapısının korunmasını ve Marmara Denizi boyunca çok
merkezli olarak gelişmesini amaçlayan planda; İstanbul nüfusunun 16 milyonda
tutulması, mevcut sektörel yapının İstanbul’a küresel platformda rekabet
sağlayacak finans, bilişim ve yönetim sektörlerine dönüştürülmesi amaçlanıyor.
Bu doğrultuda 2023 yılında istihdam yapısı yüzde 70 hizmet, yüzde 25 sanayi ve
yüzde 5 tarım olarak öngörülüyor.
Planda bugünkü kentsel gelişim merkezlerine ek olarak Avrupa
yakasında Bakırköy- Silivri aksı, Anadolu yakasında ise Kartal, Ataşehir,
Kozyatağı birinci derece merkezler, Avcılar, Selimpaşa, Çanta, Ümraniye,
Maltepe, Pendik, Tuzla, Orhanlı, Şeyhli alt merkezler olarak belirleniyor. Bu
kapsamda mevcut sanayi bölgelerinin sağlıklı hale getirilecek, Tuzla
tersanelerinin yoğunluklarının azaltılacak, Pendik tersaneleri ise sadece yat ve
gezinti teknesi imal edecek.
Ulaşımda toplu taşımaya ve raylı sistemlere
öncelik
İstanbul’un ulaşım sistemi geliştirilirken ekonomik sistemler
göz önünde bulundurularak toplu taşımaya, bu kapsamda da raylı sisteme ve deniz
ulaşımına ağırlık verilecek. Şehrin içinden geçen ulusal ve uluslararası yük
taşımacılığının denize kaydırılması, karayolu-denizyolu-raylı sistem ve
havayolunun entegre hale getirilmesi temel amaç olarak ön plana çıkıyor. Atıl
duruma gelen Harem Otogarı da kaldırılarak, şehrin otogar ihtiyacı Silivri,
Selimpaşa, Bahçeşehir, Arıcılar, Kavacık, Ataşehir ve Kurtköy’de yapılacak cep
otogarları ile karşılanacak.
Denizde ise Ambarlı ve Pendik Limanları mevcut haliyle
korunurken, Haydarpaşa Limanı’nın dönüşümü öngörülüyor. Şehrin gelecekteki liman
ihtiyacı da göz önünde bulundurularak Gümüşyaka-Çanta sınırında Tekirdağ-
Marmara Ereğlisi sınırındaki limanlara entegre olacak ilave bir liman
düşünülüyor.
Planda, kentin yük ve mal akışını belirli merkezlerden
gerçekleştirecek ve böylece şehir içi trafiğini ağır tonajlı araçlardan
arındıracak lojistik merkezler geliştiriliyor. Lojistik merkezler; Avrupa
yakasında batıdaki giriş-çıkış kapısı olan Silivri-Kavaklı’daki saniyeye hizmet
edecek şekilde Kavaklı’da, sanayi alanlarının yoğunlaştığı iki göl arasında
Hadımköy-Ambarlı Liman Bölgesi’nde, Anadolu yakasında ise Pendik-Güzelyalı ile
şehrin doğu giriş kapısı konumundaki Tuzla-Orhanlı’da yer alacak.
İstanbul teknolojik üs ve dünyanın turizm merkezi
olacak
"2010-2014 Stratejik Planı" çerçevesinde; üniversite-özel sektör
işbirliğiyle teknopark, laboratuar ve bilim parkları kurulacak. Silivri,
Küçükçekmece, Şişli ve Pendik eğitim bilişim ve teknoloji geliştirme, Silivri ve
Tuzla ise ileri teknoloji üssü olacak. Silivri’de ayrıca tarımsal üretim
teknolojileri geliştirme parkı düşünülüyor. Mevcut üniversitelerin de bu
bilimsel ve teknolojik gelişmeye ayak uydurarak ağırlıklı olarak yüksek lisans
ve doktora düzeyinde eğitim vermesi, teknoloji geliştirme bölgeleri kapsamında
yeni enstitüler kurulması teşvik edilecek.
İstanbul’a Çevre Düzeni Planı ve şehrin kimliğiyle özdeşleşen,
dünya ölçeğinde kültür odaklı bir turizm kenti statüsü kazandırılması da
plandaki hedefler arasında. Şehrin köklü geçmişine ilişkin değerleri koruyarak,
alternatif turizm alanlarında da dünyayla rekabet eden bir turizm amaçlanıyor.
Turizm faaliyetlerini İstanbul’un tamamına yayma stratejisi kapsamında kuzey
ormanlarında ve kıyı alanlarında günübirlik ekolojik turizm desteklenecek.
Ayrıca bilgi, fikir ve tasarıma dayalı kültür endüstrileri geliştirilecek.
Silivri-Çanta ile Avcılar’da; üniversite, sanayi ve teknoloji geliştirme
alanlarıyla koordineli çalışacak iki yeni fuar ve festival alanı belirlenecek.
Endemik bitki türleri ve biyolojik çeşitliliğin yoğun olduğu Ömerli Su
Havzası’nda ise habitat parkı öneriliyor.
Yine stratejik plan kapsamında, sağlık turizmini desteklemek
amacıyla Celaliye-Kamiloba ve İkitelli’de ulusal ve uluslararası ölçekte hizmet
verecek iki büyük sağlık parkı kurulacak. Parklarda tüm ihtisas dallarını
bünyesinde barındıran tam donanımlı hastane, üniversite, araştırma geliştirme
birimleri, sağlıklı yaşam ve rehabilitasyon merkezleri, bakımevleri gibi her
türlü sağlık hizmetlerinin sunulacak.
|