üyük tepkilere yol açan hafriyat çalışmalarına devam etme kararı iki hafta önce alındı. Edinilen bilgilere göre, İsrail İç Güvenlik Bakanı Avi Dichter ile devlet bakanları Rafi Eytan ve Jaakov Edri de kararı onayladı. Kazıların Mescid-i Aksa'ya zarar vereceği yönündeki endişeler üzerine şubat ayında bölgeye teknik heyet gönderen UNESCO, çalışmaların durdurulmasını istemişti. Türkiye de Kudüs'e bir uzman heyet göndermiş; ancak inceleme raporunu açıklamamıştı.
Zaman'a konuşan İsrail'in yeni Ankara Büyükelçisi Gabby Levy, Türkiye'nin açıklayacağı raporu saygıyla karşılayacaklarını, içeriğinin olumsuz çıkmasının da iki ülke ilişkilerine zarar vermeyeceğini söylemişti. Kasım ayında Amerika'da yapılacak Ortadoğu zirvesi öncesi alınan kararın tansiyonu yükseltmesi bekleniyor. "Halkların Şehri" (İr Amim) adlı İsrail örgütü, böyle bir kararın İsrail başbakanının bilgisi ve onayı olmaksızın mümkün olmadığını belirtti. Haaretz gazetesi de, Dışişleri Bakanlığı'nın itirazlarına ve Haremüşşerif konusunda gerilimi önlemeye yönelik çeşitli ülkelere karşı taahhütleri bulunduğu yolundaki hatırlatmalarına karşın, bakanlık temsilcilerinden oluşan bir komisyonun çalışmalara devam kararı aldığını duyurdu. Kültür, Bilim ve Spor Bakanı Galib Macadele ise komisyona, çalışmaların yeniden başlatılmasının diplomatik bir süreç geliştirme arzusuyla bağdaşmadığını belirtti. Aynı zamanda bu tür çalışmaların İslam Vakfı ile koordinasyon içinde yürütülmesi gerektiğini bildirdi. Başbakanlık ise çalışmaların yeniden başlatılmasında bir sorun görülmediğini; çalışmaların durdurulması kararının siyasi bir sorundan değil, planlama sorunlarından ötürü verildiğini ifade etti. İsrail'deki Ürdün Büyükelçisi Ali Ayed'in, çalışmaların Annapolis zirvesini baltalayabileceği uyarısında bulunarak, İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan açıklama talebinde bulunduğu bildirildi. İr Amim, çalışmaların dün başlayabileceğini belirtirken, Başsavcı Menahem Mazuz'a bir mektup göndererek, yapımı öngörülen köprünün belediye master planının bir parçası olarak onaylanıncaya ve tüm uygun yetkiler alınıncaya kadar, Eski Eserler İdaresi dahil, tüm ilgili taraflara, Faslılar Kapısı'ndaki kazı çalışmalarına başlamamaları talimatı vermesini istedi.
İsrail'in 7 Şubat'ta bölgede başlattığı kazıların Haremüşşerif'teki tarihî mekanlarla birlikte Mescid-i Aksa'ya zarar vereceği yönünde İslam dünyasından yükselen tepkiler üzerine UNESCO bölgeye teknik heyet göndererek, 27 Şubat-2 Mart tarihleri arasında çalışmaları yerinde inceletmişti. Heyet tarafından hazırlanan raporda, 'İsrail'in İslam dünyasının en önemli 3. merkezi konumundaki Haremüşşerif'i Ağlama Duvarı'na bağlayan "Faslılar Kapısı" üzerinde herhangi bir tarafın görüş ve düşüncesini paylaşmadan başlatmış olduğu arkeolojik çalışmanın herhangi bir dokuya zarar vermeden bir an önce durdurulması' istenmişti. Raporda ayrıca, 2004'te yağan şiddetli yağmur ve kardan kısmi zarar gören yürüyüş yolunun üzerinde şu ana kadar yapılan çalışmanın yeterli olduğu belirtilerek, İsrail'den acilen tüm taraflarla müzakere içerisine girmesi ve "Faslılar Kapısı" üzerinde herhangi bir yapı için bundan sonra alınacak kararda İsrail'in tek yanlı hareket etmekten kaçınması istenmişti. Ayrıca alınacak herhangi bir kararın da UNESCO ile paylaşılarak, koordineli şekilde yapılması talep edilmişti.
Levy: Türkiye'nin açıklayacağı rapor ilişkilerimizi bozmaz
İsrailli arkeologlar, kazı çalışmalarına 7 Şubat'ta başlamıştı. İsrail ile Filistinliler arasında gerginliğe yol açan Haremüşşerif yakınındaki kazı çalışmaları, İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in şubat ayındaki Türkiye ziyareti sırasında da gündeme gelmiş ve bu ziyarette, Türkiye'den teknik bir heyetin inceleme yapması kabul görmüştü. Tarihçi, sanat tarihçisi, arkeolog, mimar, jeofizik mühendisi ve akademisyenlerden oluşan 7 kişilik heyet, 20 Mart'ta bölgeye giderek incelemelerde bulunmuş ve raporunu hazırlayarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sunmuştu. Türkiye, söz konusu raporu halen açıklamış değil. İsrail'in Türkiye doğumlu yeni Ankara Büyükelçisi Gabby Levy geçtiğimiz hafta Zaman'a yaptığı açıklamada bölgede inceleme yapan Türk heyetinin hazırladığı raporun içeriği konusunda bilgilerinin olmadığını belirtmişti. Raporun açıklanıp açıklanmayacağıyla ilgili de malumat sahibi olmadıklarını dile getiren Levy, "Rapor açıklanırsa saygıyla karşılarız." demişti. İsrail sefiri, içeriğinin olumsuz çıkması durumunda bunun iki ülke ilişkilerine zarar vermeyeceğini de belirtmişti.
|