b>İnşaat ve Tesisat Müteahhitleri İşveren Sendikası (İNTES) 25 Eylül'de yapacağı Olağanüstü Genel Kurul'da, sendikanın ünvanını "Türkiye İnşaat ve Tesisat Sanayicileri İşveren Sendikası" olarak değiştirerek, 'inşaat sanayi ve inşaat sanayicileri' tanımının kabulü ve mevzuatta yer alması amacıyla ilk adımı atmaya hazırlanıyor.
'İnşaat sanayicisi' tanımını ilk kez geçtiğimiz Ocak ayında gündeme getiren İNTES Başkanı Şükrü Koçoğlu, sadece unvanlarını değiştirmek ve bu değişikliği Genel Kurul'a onaylatmak hedefiyle yola çıkmadıklarını belirterek, inşaat sanayii ve inşaat sanayicileri kriterlerini tespit ederek, bunları uygulamaya koymak için çalıştıklarını açıkladı.
Baraj, otoyol ve termik santral yapmayı taahhüt edenlerin de, devlete temizlik hizmeti verenlerin de müteahhit olarak tanımlandığına dikkat çeken Koçoğlu, "Müteahhitlik sektörünün temel sıkıntısı da bu noktada ortaya çıkmakta. Yatırımları gerçekleştiren, büyük projelere imza atan, ciddi mesleki sorumluluk taşıyan taahhüt sektörü mensuplarının, diğer müteahhitlerden ayrılma zorunluluğu vardır" dedi.
Müteahhhit tanımı değişikliği
Bu ayrıma, artık eskimiş ve yıpranmış bir tanım olan 'müteahhit' kelimesinin değiştirilmesinden başlanması gerektiğini ifade eden Koçoğlu, müteahhitlik sektörünün bugün gerek ülkemizde, gerek dünya pazarlarında göstermiş olduğu performansın, sektör temsilcilerinin inşaat sanayicileri ünvanını hak ettiklerini gösterdiğini söyledi. İnşaat sanayinin, inşaat sektöründe mühendislik bilim dalını, sanayiye dönüştüren ve ekonomiye katma değer yaratan ticari bir faaliyet olmasına rağmen, bugüne kadar ülkemizde, inşaat müteahhidinin tanımının yapılmadığını söyleyen Koçoğlu, hemen herkesin sahip olabildiği ve ticari faaliyet sürdürebildiği bir meslek olarak algılanarak her olumsuz durumun müsebbibi olarak gösterildiğini söyledi.
İnşaat sanayicisi tanımı
Vergi ödeyen, istihdam yaratan, yatırımları ekonomiye kazandıran, ciddi organizasyon, makine parkı ve finansman yapısına sahip inşaat müteahhitlerine artık inşaat sanayicileri olarak hitap edilmesinin zamanının geldiğini söyleyen Koçoğlu, "Diğer sanayi dallarında olduğu gibi, inşaat sektöründe de belirli bir tasarım sürecinin ardından, zaman ve maddi kaynak gibi faktörleri, araç,malzeme ve teknik kullanımları etkinleştirmek suretiyle, kar optimizasyonu ve süreklilik esasına dayalı bir üretim yapılmakta" dedi.
İnşaat sektörü ürünlerinin sanayi ürünlerinden farkının, proje bazında ve tümüyle siparişe bağlı olarak üretilmesi olduğunu anlatan Koçoğlu, çoğunlukla her sözleşme için bir işyeri tesis edilmesi ve iş bitiminde kapatılmasının inşaat faaliyeti sürekliliğinin kesintiye uğraması anlamına gelmediğini, sadece faaliyet alanı ve biçiminin yer değiştirmesini ifade ettiğini söyledi.
'İnşaat sanayicisi' tanımlamasının, sektör temsilcilerinin kendilerini sorgulamalarına, yeniden yapılanmalarını sağlayacak bir sürecin de başlangıcını oluşturacağını söyleyen Koçoğlu, kendilerini müteahhit değil inşaat sanayicileri olarak gören ciddi sektör mensuplarına da yepyeni bir ufuk açacağını belirtti.
Sektörde karmaşa var
Sektörde, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı verilerine göre özel, tüzel ve devirli olmak üzere müteahhit karnesine sahip 91 bin 145 müteahhitin, bazı verilere göre ise 200 bin civarında müteahhidin bulunduğunu belirten Koçoğlu, "Sektördeki bu karmaşa anlaşılır gibi değil" dedi. Koçoğlu, TİSK üyesi olan İNTES'e 110 firmanın üye olduğunu ve bu firmaların bugüne kadar yurtiçinde yapılan yatırımlarının parasal değerle yaklaşık yüzde 70'ini, yurtdışında yapılan inşaat işlerinin ise yüzde 90'ını üstlendiklerini anlattı.
|