b>Üst üste yaşanan ekonomik krizlerin boya sektöründe kapasite kullanımını yüzde 90’lardan yüzde 50’lere kadar düşürdüğü, ertelenen boya ihtiyacının ekonomideki canlanma ile birlikte giderilmesinin beklendiği bildirildi.
Konya’da kurulu Saraçoğlu Boya Kimya Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Konya Sanayi Odası Meclis Üyesi Süleyman Temizci yaptığı açıklamada, Türkiye’de yaklaşık 300 boya fabrikası bulunduğunu ve yıllık 200 bin tona yakın üretim gerçekleştiğini bildirdi.
Boya tüketiminin kişi başına düşen milli gelirle doğru orantılı olduğunu ifade eden Temizci, “Yıllık kişi başına boya tüketimi ABD’de 35, AB’de ortalama 22 kilogram ve komşumuz Yunanistan’da 12 kilogram iken Türkiye’de gelirin düşük olması ve krizler nedeniyle sürekli olarak boya ihtiyacının ertelenmesi nedeniyle 5 kilogramla sınırlı kalıyor” dedi.
Temizci, boyanın bir çeşit yüzey koruma ürünü olduğunu ve bu nedenle inşaat sektörünün en önemli kalemleri arasında yer aldığını belirterek, şunları söyledi:
“İnşaat sektöründeki durgunluk nedeniyle, irili, ufaklı 300 boya fabrikası, kapasitelerinin sadece yüzde 50’sini kullanabiliyor. Yıllık 400 milyon doların döndüğü boya sanayisi, inşaat sektöründeki canlanmaya paralel olarak bir üretim patlaması bekliyor.
Savaşın ardından Irak’ta başlayan yapılanmanın hız kazanmasıyla birlikte Türk inşaat sektörünün de bölgede görev almasını umuyoruz. Bu düşüncemiz gerçekleşirse boya sanayi, oldukça hareketlenecek ve üretim kapasitesi yeniden yüzde 90’lara çıkacak. Üretimin 2 katından fazla artacak olması da ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacak.”
MERDİVEN ALTI ÜRÜNLERE DİKKAT...
Talebi erteleme ve vatandaşın daha ucuz ürünlere yönelmesi nedeniyle “merdiven altı üretim” olarak tanımlanan kalitesiz üretimin de hızlı bir şekilde yayıldığını ifade eden Temizci, “Bu yönde üretim yapanlar, normalde 26 farklı ürünün bir araya gelmesiyle yapılan boyayı, 6 hammadde kullanarak elde etme yoluna gidip piyasaya sürdüler. Haksız rekabeti doğuran kalitesiz üretim, sektörü zor durumda bıraktığı gibi oldukça büyük sıkıntılara yol açtı. Bugün ülkede kullanılan boyanın yüzde 40’ını da maalesef bu ürünler oluşturuyor” dedi.
Kalitesiz üretimin kendileri kadar bu ürünlere yönelen kişileri de zor durumlarla karşı karşıya getirdiğini ifade eden Temizci, merdiven altı boyaların yüzey koruyucu etkisi olmadığı gibi uygulandığı yüzeyde kalıcılığının uzun sürmediğini bildirdi.
Temizci, kullanımından kısa süre sonra tozlanma ve dökülmelerin ortaya çıktığı bu boyaların, kalıcı lekeler de bırakması nedeniyle vatandaşa ek masraf çıkardığını vurgulayarak, “Bu ürünleri kullananlar kısa ya da orta vadede kesinlikle zarara uğrarlar. Ucuz mantığıyla hareket edilip daha yüksek paralar ödememek için bilinmeyen markalar kullanılmamalıdır. Boya alınırken üzerinde TSE standardı ve ISO 9001 belgesinin aranması da gerekir” diye konuştu.
|