İnşaat Demiri İzleme Sistemi, 1 Ocak 2024'te Hayata Geçecek

Çelik sektörünü bir araya getiren en büyük organizasyonlardan biri olan SteelOrbis 2023 Güz Konferansı ve 89. IREPAS toplantısı, Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) iş birliği ile İstanbul'da gerçekleşti. Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) açıklamasına göre, etkinlikte, 20 ülkeden 60'tan fazla çelik üreticisi olmak üzere, 750'nin üzerinde katılımcı yer aldı.

Açıklamada etkinlikte yaptığı konuşmaya yer verilen ÇİB Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından, inşaat demirinin üretiminden laboratuvar aşaması da dahil tüm aşamalarını takip ederek kayıt altına alacak İnşaat Demiri İzleme Sistemi'nin (İDİS) 1 Ocak 2024 itibarıyla hayata geçirileceğini bildirdi.

İnşaat demiri, üretim hattından çıktığı anda özel güvenlikli işaret ile kayda alınacağını ve bundan sonra her bir adımda izleneceğini belirten Aslan, "İnşaat demirleri, yükleme ve indirmeler, toptancılara satışlar, toptancılardan müteahhitlere satışlar, inşaat sahasında yapı denetçilerin kontrolü ve sonunda denetçi onayı ile ürün bazında İDİS sayesinde tek tek görülebilecek. Etiketleme iyi bir şey olur inşallah. İstediğin kadar bandrol koy, karekod koy. Denetim yeterli şekilde çalışmadığı zaman taşınma esnasında kopması sıkıntı olacaktır. Sorumlu üretici olacak." ifadelerini kullandı.

"Bu yılı 14-15 milyar dolar ihracatla tamamlayacağız"
Adnan Aslan, geçen yıl 21 milyar dolar ihracatla yılı tamamladıklarını hatırlatarak, bu yılı ise 14-15 milyar dolar ihracatla tamamlayacaklarını belirtti.

Aslan, "Ton başına ihracatımız 1.050 dolar. Bizim bu ton başına ihracatımızın fiyatı artacak. İnşaat çeliği ve yarı mamul ihraç etmeyeceğiz, katma değeri yüksek ürünler ihraç edeceğiz. 2027 yılına kadar elektrik tüketimimizin yüzde 50'sini kendi öz kaynaklarımızla yenilebilir enerjiden temin edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin batı dünyasında inşaat çeliğinde açık ara bir numara olduğunu vurgulayan Aslan, Türkiye'nin inşaat çeliği ihraç etmediği ülkenin kalmadığını aktardı.

Çelik sektörünün en büyük ihtiyacının sermaye olduğuna işaret eden Aslan, şunları kaydetti:

"Bizim özellikle sıkıntı yaşadığımız ve son 5 yıldır batı tarafında başlayan, dünyadaki korumacı politikaların gittikçe yaygınlaşıyor olması. Özellikle Amerika'da ve Avrupa'da Türkiye'ye karşı alınmış ciddi ticari önlemler var. Öncelikle Amerikalılar çelik ithalatına vergi koymaya başladılar ki Amerika pazarı Türkiye'nin toplam çelik ihracatının yüzde 10'unu temsil etmekteydi. Halbuki aynı Amerika, daha sonraki yıllarda Japonya gibi, Avrupa gibi, Brezilya gibi ülkelere muafiyet tanıdı ama maalesef Türkiye'ye hala aynı korumacı sistem uygulanmaya devam ediyor. Avrupalılar da bir kota sistemi getirdi. Türkiye maalesef bu kota sisteminden dolayı da negatif etkilenmiş durumda."