İMSAD'dan Yapı Malzemeleri Yönetmeliği Revizyonu ve CE Eğitimi
Avrupa Komisyonu’nun Avrupa ekonomik bölgesinde inşaat malzemelerinin serbest dolaşımının önündeki tüm düzenleyici ve teknik engellerin kaldırılmasına yönelik olarak başlattığı Yapı Malzemesi Yönetmeliği Revizyonundaki son durumu, EUbuild Projesi kapsamında İMSAD, proje ortaklarının, yabancı ve Türk uzmanların katılımıyla ele aldı.
/P> CE CE işareti, ilk olarak Avrupa’da 2001 yılında çimento’ya konuldu. CEN (Council of European Producers of Materials for Construction) şu ana kadar 314 yapı malzemesi standardı yayımlamış durumda. CEN, malzemenin üretim denetimini ve markete sunulan ürünün piyasa, mahal denetimini sağlıyor. Avrupa Birliği üyesi olmayan Türkiye gibi ülkeler için malzemelere yönelik uyumlandırılmış standartlar üretiliyor ve bu standartlar 5 yılda bir gözden geçiriliyor. 2006 yılında Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK), Avrupa Akreditasyon Kurumu (EA) ile çok taraflı tanınma anlaşması imzaladı. EA tarafından numara verilip CE belgelendirmesine başlayan onaylanmış kuruluşlar, arasında çimento, beton katkısı, kireç, baca, agrega, yapı çeliği, kagir birimler gibi başlıkların olduğu 26 ürünün standardında belgelendirme yapıyor. Yeni akreditasyon süreci minimum 9 ay alıyor. İmalatçı firma, belgelendirilmemiş, eski ürününün 12 ay daha piyasaya satışını yapabiliyor. CE belgesinin avantajları - Ürünün bir kerede değerlendirilmesini sağlamaktadır; bu değerlendirme
de ürünün her yerde geçerliliğine imkan sağlamaktadır Çekinceler CE belgesinin uygulanmasında bazı zorluklar da sözkonusu. Bunların başında CE işareti almanın maliyetli ve uzun soluklu bir süreç olması geliyor. Denetim organları (notified bodies) tarafından da sürekli olarak denetlenmeye tabi tutuluyorlar. Bu anlamda CE belgesinin uygulama zorlukları arasında malzemenin geçmek zorunda olduğu testlerin zorluğu da anılabilir. Özellikle Türkiye malzeme piyasasında test taleplerinin yüksekliği, adaptasyon sürecinde zorluk yaratacak gibi görünüyor. Orta veya küçük ölçekli bir yapı malzeme firmasının bu süreçle başa çıkmasının zor olacağı beklentisi yüksek. Ayrıca yine Türkiye gibi Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerde, ulusal standartlarla CE belgesi arasında farklar olması sözkonusu. Avrupa’da 27 ülkeden 4’ü, İngiltere, Finlandiya, Danimarka ve İrlanda, CE belgesinin ülkelerinde malzeme konusunda tek standart olması konusundaki çekincelerini sunmuş ve kendi bölgelerinde üretilen mallarda bu belgeyi gerekli görmediklerini belirtmişlerdi. Yani Avrupa’da da bu konuda tam anlamıyla görüş birliği sağlanabilmiş değil. Belçika da bu konuda kınama almıştı ve sonrasında ilgili mevzuatı yürürlükten kaldırma kararı almıştı. Göz önüne alınması gereken bir diğer konu da, uyumlandırılmış standartların sadece ürün bazında veriliyor olması. Ürünün yapıda kullanımı ülke bazında başka bir teknik onaya bağlı; oysa CE belgesi ürünün piyasaya arz edilme şeklini standardize ediyor. Ürünün hangi kullanımda güvenli olduğunun tespit edilmesi ise kullanan mimarın sorumluluğuna kalıyor. Türkiye’de halihazırda Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmış 325 harmonize standart bulunuyor. 2009 yılının ilk aylarında da ‘Enerji Performans Yönetmeliği’nin hazırlanması ve yayınlanması bekleniyor. |