MF Ekonomi Danışmanı ve Araştırma Bölümü Direktörü Olivier
Blanchard, küresel iyileşmenin beklentilerinden iyi olduğunu
belirterek, 2010 ve 2011 yıllarında yükselen ve gelişmekte olan
ülkelerde büyümenin daha güçlü olacağını, ancak gelişmiş ülkelerdeki
büyümenin durgunluk dönemini telafi etmeye yetmeyeceğini söyledi.
Blanchard, IMF'nin
''Dünya Ekonomik Görünümü'' raporunun birinci ve ikinci
bölümlerine yönelik açıklama yaptı. Küresel
iyileşmenin beklenenden iyi olduğunu belirten Blanchard, küresel büyümenin 2010
yılında yüzde 4,2; 2011 yılında da 4,3 olmasını beklediklerini söyledi.
Gelişmiş ekonomilerin 2010'da yüzde 2,3;
2011'de de yüzde 2,4 büyüceğini tahmin ettiklerini ifade eden Blanchard, bunun
durgunluk dönemindeki kayıpları telafi etmeye yeterli olmadığını kaydetti.
Blanchard, bu ülkelerdeki üretimin kriz öncesi döneme göre yüzde 7 gerilediğini
ve bu açığın uzun yıllar devam etmesinin beklendiğini bildirdi.
Gelişmiş ülkelerde işsizlik oranlarının da 2010
yılında yüzde 8,4'e ulaşmasını, ancak 2011 yılında yüzde 8'e düşmesini
öngördüklerini dile getiren Blanchard, uzayan üretim açığındaki bu uçurumun,
ABD'de tüketicilerin daha ihtiyatlı olmasından, Avrupa'da da zayıf banka
sektörünün kredi miktarını kısıtlamasından kaynaklandığını
anlattı. ''Yükselen ve gelişmekte
olan ülkelerde büyüme daha güçlü''
Blanchard, buna karşın,
yükselen ve gelişmekte olan ülkelerde ''çarpıcı bir karşıtlık'' olduğunu
belirterek, bu ülkelerde, 2010'da yüzde 6,3, 2011'de de yüzde 6,4 ile büyümenin
daha güçlü olmasını beklediklerini söyledi.
Gelişen Asya'nın başı çektiğini ifade eden Blanchard, buralarda büyümenin
2010'da yüzde 8,7, 2011'de de yüzde 8,6 düzeyinde güçlü ve sürdürülebilir
olmasını öngördüklerini bildirdi. Olivier
Blanchard, birçok ülkede mali konsolidasyonun artan derecede öncelik haline
geldiğini belirterek, ancak gelişmiş ülkelerde bu uygulamanın talep ve büyüme
üzerinde ters etki yapabileceğini hatırlattı. Bu ters etkiyi önlemek ve büyümeyi
korumak için gelişmiş ülkelerin bir bütün olarak, net ihracatlarını artırma
amaçlı para birimlerini düşürmeye ihtiyaçları olabileceğini dile getiren
Blanchard, buna karşın, yükselen ve gelişme olan ülkelerin de para birimlerinin
değerlerini artırmaları ve net ihracatlarını azaltmalarının uygun olabileceğini
anlattı. Türkiye tahminleri
olumlu
Raporda, Türkiye'nin 2009 yılında yüzde 4,7 oranında
daralan GSYH'sinin, bu yıl yüzde 5,2 büyümesinin beklendiği belirtildi.
Büyümenin 2011 yılında da yüzde 3,4 oranında gerçekleşmesi öngörülen raporda,
IMF'nin raporunda yer alan Avrupa ülkeleri arasında Türkiye, 2010 yılı büyüme
öngörüsüyle, en fazla büyüme olması beklenen ülke konumunda yerini aldı.
Raporda, Türkiye'de tüketici fiyatlarının
yıllık ortalama bazında 2009'da yüzde 6,3 arttığı, bu artışın 2010 yılında yüzde
9,7, 2011 yılında ise yüzde 5,7 olacağının beklendiği ifade edildi.
Bunun yanında, raporda, Türkiye'nin 2009
yılında cari işlemler dengesinin GSYH'ye oranı yüzde -2,3 iken, bu oranın
2010'da yüzde -4,0, 2011 yılında da yüzde -4,4 olmasının beklendiği belirtildi.
Raporda, küresel krizi nispeten atlatan
ekonomiler arasında Polonya, ilk dış şokları atlatan ülkeler arasında Türkiye
örneği verilerek, bu tür ülkelerin küresel ticaretin normalizasyonu ve ana para
akışlarının geri dönüşünün yardımıyla daha güçlü şekilde toparlanabileceği
tahmininde bulunuldu.
Raporun, üçüncü ve dördüncü bölümleri de geçen
hafta açıklanmıştı. (AA)
|